Leyla Aydemir davasında yıllar sonra ortaya çıkan ses kaydı: Duyulursa beni öldürürler
Ağrı'da kaybolduktan 18 gün sonra cesedi bulunan 4 yaşındaki Leyla Aydemir'in ölümüne ilişkin "kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan amca Yusuf Aydemir ile beraatine hükmedilen 6 sanığın yargılamalarına yeniden başlandı.
Ağrı 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, tahliye edilen maktulün amcası sanık Yusuf Aydemir ile tutuksuz sanıklar Y.A, B.D, H.D, M. Aydemir, M.A. Aydemir ve A.A, katıldı. Maktul Leyla Aydemir'in annesi Şükran Aydemir ve babası Nihat Aydemir ise duruşmaya katılmadı.
Duruşmada Leyla Aydemir’in anne ve babasının avukatı Erdoğan Tunç eline geçen ses kaydında, Leyla Aydemir’in kaybolduğu süre zarfında iddiaya göre arama çalışması yapan AFAD ekiplerinin kilerde Leyla’nın sesini duyduğunu ancak amca Yusuf Aydemir’in AFAD çalışanına ‘ses etme duyulursa beni öldürürler’ dediğini söyledi.
Tunç, şunları ifade etti: “Elimize gelen ses kaydında arama kurtarma çalışmalarında AFAD çalışanları kendi aralarında konuşurken esmer birinden şüpheleniyoruz diyorlar. Yapılan değerlendirmede AFAD çalışanın kilerde Leyla’nın sesini duyduğunu bunun üzerine amca Yusuf Aydemir’in AFAD çalışanına ses etme duyulursa beni öldürürler. Bunu üzerine AFAD ekibinden kişi ses etmiyor. Biz Leyla'nın avukatı olarak bilgilerin teşhis edilmesini mahkemeden talep ediyoruz”
Ağrı 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen Leyla Aydemir davasında Avukat Erdoğan Tunç, o süre içerisinde arama kurtarma çalışmalarına katılan tüm AFAD ekibinin tanık olarak dinlenmesini talep etti. Mahkemeye delil olarak sunulan ses kaydı celse arası mahkeme başkanı tarafından dinlenecek.
Cesedine 18 gün sonra ulaşılmıştı
Ağrı'da 15 Haziran 2018'de Ramazan Bayramı dolayısıyla ailesiyle dedesini ziyarete gittiği Bezirhane köyünde kaybolan 4 yaşındaki Leyla Aydemir'in bulunması için çalışma başlatılmıştı.
Bu kapsamda ekiplerce bölgedeki dere yatakları, sazlık alanlar, otla kaplı araziler, köydeki metruk yapılar, tandır evleri, ahır ve çocuğun gidebileceği bütün alanlar, kadavra köpekleri de kullanılarak aranmıştı.
Leyla Aydemir'in cesedi, kaybolduktan 18 gün sonra köye 2 kilometre mesafede, kent merkezine giden yolun yakınında akarsu kenarındaki ağaçların arasında bulunmuş, vücudunda darp ya da yara izine rastlanmayan çocuğun cenazesi Bezirhane köyünde defnedilmişti.
Olayın ardından minik Leyla'nın ölümüne ilişkin 7 sanık hakkında Ağrı 1. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açılmıştı. Davanın 2 Ekim 2020'de bu mahkemede görülen karar duruşmasında tutuklu sanık amca Yusuf Aydemir "kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet ve "cebir ve hile ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçundan 4 yıl hapis cezasına çarptırılmış, diğer sanıklar Y.A, B.D, H.D, M.Aydemir, M.A.Aydemir ve A.A. ise delil yetersizliğinden beraat etmişti.
Yerel mahkeme gerekçeli kararında, amca Yusuf Aydemir'in husumetli olduğu ağabeyini tehdit maksadıyla kızını oyun oynama bahanesiyle kaçırıp sakladığı, ölümü üzerine de serin bir alanda beklettiği, aramaların gevşetilmesi ve köyde normal hayata dönülmesini fırsat bilerek de cesedini dereye attığı kanaatine varıldığını vurgulamıştı.
Dosyayı inceleyen Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi, sanığa ceza verilebilmesi için her türlü şüpheden uzak delil olması gerektiğine ve çeşitli usul eksikliklerine işaret edip "Yusuf Aydemir'in tutukluluk halinin devamına karar verilmesinin ileride telafisi güç mağduriyete sebebiyet verebileceğine ve tutuklamanın bir ceza değil tedbir niteliğinde olduğuna işaret edilerek yerel mahkemenin kararını tüm sanıklar yönünden bozmuştu. Yerel mahkemenin kararını hem esas hem usulden bozan yüksek mahkeme, Yusuf Aydemir'in tahliyesine de karar vermişti.
Bu karara Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi Başsavcılığının 4 Ocak 2021'de yaptığı itiraz da Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesince reddedilmişti. Dosyayı inceleyen Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu da 1. Ceza Dairesinin bozma kararını hukuka uygun bulmuştu.
Leyla Aydemir davası yeniden başladı