Kılıçdaroğlu: Nasıl dönüyorsun 180 derece?
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında gündemi değerlendirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın geçtiğimiz ay sığınmacılara ilişkin açıklamalarından çark etmesine ilişkin konuşan Kılıçdaroğlu, "Nasıl bir omurga bu? Nasıl dönüyorsun 180 derece? Bu bizim ne kadar haklı olduğumuzu gösteriyoruz. Halkın nabzının en iyi tutan partinin CHP olduğunu gösteriyor. Bahçeli de 180 derecelik bir çark etti. O da açıklama yapmış. 'Demografimizi, istikbalimizi düşünmek zorundayız' diye. Günaydın." diye konuştu.
Yargıtay'ın Man Adası davası kararına da ilişkin konuşan Kılıçdaroğlu, "Erdoğan ve ailesi neden bunu yapar? 1 sterlinlik şirket vergi cennetlerinde kurarlar? Milyonlarca dolar gidip geliyor. Kendi ülkesine vergi vermemek için. Ekmek alırken vergi veriyor emekli, işçi, memur. Beş kuruş vergi vermeyenler Erdoğan ailesinin akrabaları.
Bunu dile getirdim ki gereğini yap kardeşim. Erdoğan vergi cennetlerinin listesini yayınlayacak. Yayınlamıyor niye? Damat dışarda para getiriyor. Oğlu dışarıdan, kardeşi dışarıdan para getiriyor. Bundan kim cesaret alıyor? Uyuşturucu baronları. Onların arkasında da Erdoğan var. Bunun üzerine tekrar dava açacak." diye konuştu.
Kılıçdaroğlu'nun satırbaşları şöyle:
İstanbul'daydım. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ile birlikte yaptığı hizmetlerin bir bölümünü birlikte ziyaret ettik. Anadolu Hisarı'nı yeniden onarıyor. 10 metro inşaatı aynı anda devam ediyor. Finans kaynaklarının tamamını sağlamış durumda. Yerebatan Sarnıcı'nı yeniden restore ediyor. Orayı da tüm dünyanın hizmetine açacak. İstanbullular Ekrem başkan gibi bir başkana sahip oldukları için son derece mutlular.
Akaryakıt zamları dolayısıyla haksız eleştiriye muhatap oldum. Elektrik, doğalgaz, akaryakıt zammını yaparsın belediye bu zamlarının yüzde 40 oranında zam yaptığında kıyameti koparırsın. Bu iktidarı anlamakta zorlanıyorum. Zammı yapan sensin, hangi belediye başkanı zam yapmak ister?
Gazeteci İbrahim Haskoloğlu gece 23'de evinden alındı. Bunlar açıklama yapmışlardı. 'Gece baskınları olmayacaktır' diye. Bunlar yapamazlar. Bunlar demokrasiyi getiremezler. Bunu getirecek olan biziz, Millet İttifakıdır.
Genç bir üniversite öğrencisi de önce tweet attı diye önce gözaltına alındı sonra hapse atıldı Alp Emeç. Sakın moralini bozma, bugün hapishanedesin ama yarın çocuklarına verdiğin demokrasi mücadelesini bu örnekle anlatacaksın. Moralini bozma, gözlerinden öpüyorum. Bu ülkenin bütün aydınlık insanları senin arkanda.
Turizmcilerimizin önünde engel olmasa Türkiye'yi turizm cennetine çevirebilirler. Yeter ki engel olmasın. Olağanüstü zengin bir coğrafyamız var ama gelen turist sayısı az. Bütün bunlara rağmen mücadele ediyorlar. 1.5 milyon insanımız turizm sektöründe çalışıyor. Bacasız sanayi dediğimiz bir alan aslında turizm. Demokrasinin, hoşgörünün olduğu yerde turizm canlanır. Bu iktidar dolara mecbur olduğu için turizme kapılarını açıyor. Hiç meraklanmayın, siz de bekleyin çünkü geliyor gelmekte olan. Asla unutmayın bunu.
CHP'nin çay pankartlarına engel
Çay konusunda bir kanun teklifi hazırlanmıştı. TBMM'ye gelmişti ama AK Parti ve MHP milletvekili ret ettiler. Çay, fındık üreticilerini perişan etmeye kararlıyız diyorlar. Bunun üzerine bizim Rize İl Başkanlığı 'Açıklanan yaş çay fiyatının altında alım yapılmasını yasaklayan çay teklifimiz iktidar ve ortakları tarafından reddedilmiştir' diye bir pankart hazırladı. Korkudan kimse asmadı. İl Başkanlığı'na astılar. Korkularından gelip pankartları indirdiler. Neden korkuyorsun? Rizeliler şu anda yüzünü CHP'ye dönmüş durumda. Rize'de söz verdim. Kaçak çayları Rize Meydanı'nda yakacağım.
Emekliye hayal sattılar
Ekonomik kriz devam ediyor. Vatandaşın gündemi mutfak ve ekonomi. Aksoy Araştırma'nın dün bir araştırması vardı. Seçmenin yüzde 48'i çok kötü etkilemektedir diyor. Yüzde 36.6'sı kötü etkilemektedir diyor. Yani psikolojiyi kötü etkileyen oran yüzde 87.6. AK Parti seçmeninde bu oran yüzde 78.2. MHP seçmeninde yüzde 89.
En büyük dramı yaşayanlar emekliler, geçinemiyorlar. Bayramda torunları, evlatları gelecek. Torunlarına en azından rahat bir harçlık verebilsinler diye grubumuzun imzasıyla emeklilere asgari ücretin neti tutarında bir bayram ikramiyesi verelim diye indirildi genel kurula. Genel Kurulda bekliyor. Size verilecek ikramiye asgari ücretin neti kadar olacak. Beşli çeteye verdiğinin binde birini emekliye vereceksin.
Sarayda oturan ve birazda vicdan sahibi olan bir kişi daha var. Sayın Bülent Arınç. Bana inanmıyorsan Arınç'ı dinle.
Bir yanda açlık sınırı bir yanda huzur hakkı
Açlık sınırı 4 bin 928 lira, asgari ücret 4 bin 253 lira. Olacak bir şey değil ama saray ayrı havalarda. Saray ve şürekası ceplerini doldurmakla meşgul. Ne emekliyi ne asgari ücretliyi düşünür.
Yandaşlarını atadılar Türk Hava Yolları'na. Onlara huzur hakkı yüzde 190 zam yapılarak veriliyor. Sen 4 bin 253 liraya talim ederken, emekli bin liralık ikramiye talim ederken kendi yandaşlarının aylıklarına yüzde 190 zam yaptılar. Şimdi ben senin vicdanına, ahlakına, adaletine sesleniyorum emekli kardeşim. Sen ay başını zor getirirken, kahveye bile gitmezken, yüzde 190 zam yapmak huzur hakkını doğru mudur yanlış mıdır?
AKP'nin göçmen politikası
Suriyeli sığınmacılara değinmek istiyorum. Bir sabah, '24 saat içinde Emevi camine gideceğiz ve namaz kılacağız' diye açıklama yaptılar. Bu lafı ettiler, bir süre sonra baktılar ki 3 milyon Suriyeli Türkiye'ye gelmiş. Şu yönetim, devlet anlayışına bakar mısınız? Hedef koymuşlar 24 saatte gidecekler tam tersi 3 milyon 800 bin Suriyeli Türkiye'ye geliyor. Daha gelişmiş ülkelere gitmek istiyorlar. Avrupalılar bizimle masaya oturdular. 'Bunlar sizin topraklarınızda kalsın. Size biraz para verelim siz bunlara bakın' dediler. 'Dolar' deyince vazgeçtiler geri kabul anlaşmasını imzaladılar. 3 milyon 800 bin Suriyeli şu anda Türkiye'de hapiste. Bir yere gidemiyorlar. Gitseler Geri Kabul Anlaşması'na göre Türkiye'ye iade ediliyorlar. Dünyada hangi devlet böyle yönetilir? Biz neden 3 milyon 800 bin Suriyeliye bakmak zorundayız.
'50 milyar dolar Suriyelilere harcandı' dedi. Nasıl buharlaştı? Hangi Suriyelilere verildi? Nereye gitti bu para? 15 Mart 2022, 'Dün Irak'tan, Suriye'den Afganistan'dan gelmişlerdi bugün Ukrayna'dan geliyorlar. Yarın nereden geleceklerini bilemeyiz. Bu güzel ülkede ana muhalefetin başındaki ve yanındakiler 'Biz seçimi kazandığımızda mültecileri göndereceğiz' diyorlar. Biz göndermeyeceğiz' diyor.
Dün bir açıklama yaptı. 'Tek başına bırakılmış olsak da...' diyor. Sen bıraktın. Geri Kabul Anlaşması'nı Bay Kemal mi imzaladı? 'Emevi camisinde namaz kılacağım' diyen Bay Kemal miydi? Sendin. İtiraz eden Bay Kemal'di. 'Suriyeli kardeşlerimizin dönüşü için elimizden geleni yapacağız' diyor. Nasıl bir omurga bu? Nasıl dönüyorsun 180 derece? Bu bizim ne kadar haklı olduğumuzu gösteriyoruz. Halkın nabzının en iyi tutan partinin CHP olduğunu gösteriyor.
Bahçeli de 180 derecelik bir çark etti. O da açıklama yapmış. 'Demografimizi, istikbalimizi düşünmek zorundayız' diye. Günaydın. Bunların tamamı bayrama gidecekler sonra gelecekler. Bunları getirecek kişi de Süleyman Soylu. O işten sorumlu olan, senin desteklediğin kişidir. Bizim sınırlarımızı yol geçen hanına dönüştüren odur. O kişinin mültecilerle falan bir ilgisi yok. Onun bütün vakti uyuşturucu baronlarıyla fotoğraf çektirmek. İçişleri Bakanı zaten yok hükmünde.
Yargıtay'dan Man Adası kararı
Man Adası belgelerini açıklayarak Erdoğan ailesinin Man Adası'nda şirket kurduklarını. Bu şirketle aralarında milyonlarca dolarlık para alışverişi olduğunun belgelerini açıklamıştım.
Erdoğan, yandaş medyası itiraz etti. 'Sahte' dediler. Mahkemeye verdiler, dava açıldı. Baktılar ki buradaki hakimler namuslu, dürüst hakimler o zaman o hakimleri değiştirdiler. Yerlerine sarayın hakimlerini getirdiler. O hakimler tazminata mahkum ettiler.
Biz itirazımızı sürdürdük. 4. Hukuk Dairesi'nin başkan ve vekillerini de değiştirdiler. Sonra Yargıtay'a geldik. Yargıtay'da vicdan sahibi, namuslu hakimler var ve onlar kararlarını verdiler. 'Bu belgelerin sahteliği konusunda herhangi bir tespit bulunmamaktadır' diyor.
Erdoğan ve ailesi neden bunu yapar? 1 sterlinlik şirket vergi cennetlerinde kurarlar? Milyonlarca dolar gidip geliyor. Kendi ülkesine vergi vermemek için. Ekmek alırken vergi veriyor emekli, işçi, memur. Beş kuruş vergi vermeyenler Erdoğan ailesinin akrabaları.
Bunu dile getirdim ki gereğini yap kardeşim. Erdoğan vergi cennetlerinin listesini yayınlayacak. Yayınlamıyor niye? Damat dışarda para getiriyor. Oğlu dışarıdan, kardeşi dışarıdan para getiriyor. Bundan kim cesaret alıyor? Uyuşturucu baronları. Onların arkasında da Erdoğan var. Bunun üzerine tekrar dava açacak.
Burak Erdoğan, Mustafa Erdoğan, Ziya İlgen bunlar da BUMEZ diye şirket kuruyorlar Man Adası'nda. Oradan da paralar geliyor. Erdoğan ile Bilal Erdoğan arasındaki konuşmayı okuyorum size. Bilal Erdoğan, 'Dün Sıtkı Ayhan geldi. Ondan sonra işte bir türlü işte doğru şekilde transfer işlemini yapamadığını bir 10 milyon dolar filan olduğunu şimdiki kadar birikenin...' diyor. Tayyip Erdoğan oğlunun sözünü kesiyor 'Sakın alma sakın alma' diyor. Bilal Erdoğan, 'Ben almayacağım' diyor. Tayyip Erdoğan, 'Kendisi bize ne söz verdiyse onu getirecekse getirsin. Başkaları getiriyor da o niye getirmiyor' diyor. Bilal Erdoğan, 'Tamam babacığım' diyor.
Bu bantı getireceğim mahkemeye. Devleti soyan insanlardan cumhurbaşkanı olur mu? Kul hakkı yiyen adamdan cumhurbaşkanı olur mu?
'İspat edersen Cumhurbaşkanlığını bırakırım' dedi. İspat ettik, ne yapacaksın şimdi? 50 tane kılıf uyduracaklar. Havuz medyası yazıyor. Ne yazarlarsa yazsınlar. Erdoğan beni tanımıyor daha bir şeyi söylüyorsam mutlaka belgesini elimde tuttuktan sonra söylerim. Millete, 'Cumhurbaşkanlığını bıracakağım' dedin. O zaman gereğini yap.