Kılıçdaroğlu: Az kaldı Türkiye'yi bu cendereden çıkaracağız

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Antalya'da Muhtarlar, STK ve Kanaat Önderleri Buluşmasında konuştu. Yurttaşların yaşadığı ekonomik ve sosyal sorunlar hakkında konuşan Kılıçdaroğlu, "Az kaldı Türkiye'yi bu cendereden çıkaracağız" ifadesini kullandı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bir dizi ziyaret için gittiği Antalya'da Muhtarlar, STK ve Kanaat Önderleri Buluşmasında açıklamalarda bulundu.

Türkiye'nin sorunlarından söz eden Kılıçdaroğlu, "Az kaldı Türkiye'yi bu cendereden çıkaracağız" ifadesini kullandı.

İktidarın enerji konusundaki kararını da değerlendiren Kılıçdaroğlu, "Mutfaktaki yangını söndürmek için ne gerekiyorsa yapacağım. İktidar sahipleri enerji konusunda kısmen adım attılar, yaptıracağız tamamını. Gıdada yaşanan felaket için de aynı mücadeleyi vereceğiz." dedi.

Kılıçdaroğlu'nun satırbaşları şöyle:

Arkadaşlarımız muhtarlardan söz ederken 'Demokrasinin temel taşı muhtarlardır' dediler. Uzun zamandır kullandığımız bir cümle bu. Muhtarlarımızın bu cümleyi içselleştirerek kullanmasını isterim. Çünkü bu topraklarda yapılan ilk seçim bir muhtarlık seçimidir. Milletvekili seçimlerinden önce bu topraklarda muhtar seçilmiştir. Bir tarihsel geçmişi, bir saygınlığı vardır muhtarların. Muhtarlık aynı zamanda bir kanaat önderliği görevini üstlenmek demektir. Vatandaş en rahat muhtarın kapısını çalar. Seçimle gelenlerin içinde vatandaşla en rahat ve samimi ilişkiyi kuranlar muhtarlardır.

Türk Lirası'nda değer kaybı

Türk Lirası'nın düşündüğümüzden çok daha hızlı değer kaybediyor. Bizim paramız, nasıl oluyor bu kadar hızlı değer kaybediyor? Az gelişmiş ülkelerin karşısında bile ciddi bir değer kaybına uğruyor. Türk Lirası değer kaybettiği zaman bütün ekonomik değerlerimiz ucuzlar. Dışarıdan ithalat yapıyorsanız yüksek bedeller ödeyeceksiniz, o yüksek bedellerin faturasını da hep beraber ödeyeceğiz. Eğer bir ülke üretimden koparılırsa dışarıdan ithal eder ve paranın değeri kaybolur.

Kara Kış Fonu

Bugün yaşadığımız enflasyon, enerji fiyatlarındaki yükselmenin henüz baharını yaşıyorsunuz. Daha kışını göreceksiniz. Bu zamlar daha yansımadı tam anlamıyla. Vatandaş nasıl geçinecek? Mutfaklarda yangın var. Mutfağın kendisini değil, mutfaktaki tencereyi de kaybetmek üzeresiniz. Türkiye böyle bir tabloyu hak ediyor mu? Her birimize özellikle muhtarlara büyük sorumluluklar düşüyor.

Mutfaktaki yangın

Enerji kavgası verirken Kara Kış Fonu kurun dedim. Bu insanlar nasıl geçinecek? 2825 lira veriyorsunuz nasıl yaşayacak bu insan? Bazı önlemler aldılar ama istediğim önlemlerin tamamı alınmış değil. Şimdi gıda kriziyle karşı karşıyayız. Eğer marketteki yağa kelepçe vuruyorlarsa oturup düşünmemiz lazım.

Saat 05.00'te hale gittik. Oradakilerle konuştuk. Yüklü bir kamyon İstanbul'a giderken bunun bedeli ne oluyor diye iktidar sahipleri acaba sordular mı? Maliyetin nasıl çıktığını biliyorlar mı? Mutfaktaki yangını söndürmek için ne gerekiyorsa yapacağım. İktidar sahipleri enerji konusunda kısmen adım attılar, yaptıracağız tamamını. Gıdada yaşanan felaket için de aynı mücadeleyi vereceğiz.

Komşumuzun kimliğini sorgulayacak noktaya geldik. İnsan insandır kardeşim. Madem Adem ve Havva'dan geliyoruz hepimiz kardeşiz o zaman niye inancını, kimliğini, yaşam tarzını sorguluyoruz. Sormamız gereken komşumuzun karnı doyuyor mu, açlık var mı olmalıdır. Şimdi dayanışma kültürünü attık, kavga kültürüne girdik. Az kaldı Türkiye'yi bu cendereden çıkaracağız.

Başak Cengiz cinayeti

Başak Cengiz gencecik bir kadın, evladımızdı. Öldürüldü. Neden bu vahşet? Kadınlara yaptığımız nedir. Size sözüm söz, asla ve asla kadına inen ele asla müsamaha göstermeyeceğiz. İstanbul Sözleşmesi'ni bir hafta içinde yürürlüğe koyacağız.

Cinayeti işliyorsun, hapse atılıyorsun, kravat takıyorsun, güzel konuşuyorsun hakim senin suçunu hafiflettim diyor. Hiçbir caninin suçunu hafifletmeyeceğiz.

'Bu kardeşiniz talimat verdi ve hazırlattı'

Muhtarlık kurumunun neden temel bir kanunu yoktur. Oysa sizin masanızın üzerinde bu kanun olmalıdır. Bu kardeşiniz talimat verdi ve hazırlattı. Bütün muhtar derneklerine gönderdik. Belki bir yanlışımız vardır, belki unuttuk bir şeyi. Kontrol edin eksiğimiz varsa tamamlayalım ve Meclis'e verelim dedik. Hazırladık ve Meclis'e verdik.

Siyasiler yeri zamanı gelince muhtarlığı öve öve bitiremezler sadece laf, işe gelince ortada kimse olmaz. Muhtarların niye birleşik oy pusulası yok? Size değer verilmediği için yok.

Şimdi bir çalışma yapıyorlar. Muhtarlık ve belediye seçimlerini ayırmak için, olmaz yerel seçim bu. Ayırırlarsa siz sandığa kimi getireceksiniz? Meclis'e gelirse biz karşı çıkacağız. Siz daha güçlüsünüz birlikte hareket ederseniz bunu teklif bile edemezler.

Niye sizin bir muhtarlık eviniz yok? Çok mu pahalı, hayır. Bizim belediye başkanlarımızın bazıları Muhtarlık Evi yapıyorlar ama bunun genel bütçe içinde ilgili hükümetin yapması lazım.

Ben bir ara muhtarlara birer personel görevlendireceğim dedim kıyameti kopardılar. Vallahi de billahi de ilk yapacağım işlerden biri size birer yardımcı personel tahsis etmektir. Dışarıda 10 milyon işsiz var. Açarsın KPSS, kim kazandıysa gelir başlar.

Köy Tüzel Kişilikleri tümüyle bitti bunu yeniden inşa edeceğiz. Mal varlıklarını da köy tüzel kişiliklerine yeniden iade edeceğiz.

Sosyal yardımlar veriliyor. Bir mahallede ya da bir köyde köyün en fakiri kimdir en iyi bilen köyün muhtarı ve bakkalıdır. Sosyal yardımların muhtarlar eliyle dağıtılması lazım. Böyle olursa o yardım gerçekten fakire fukaraya gider.

Mahallenin muhtarısınız belediye meclisinden bir karar geçmiş. Geliyor vatandaş 'Muhtar bu nedir?' diyor. Diyorsunuz, 'Haberim yok'. Olması gereken mahalleniz ile ilgili bir karar belediye meclisinde görüşülecekse mahallenin muhtarı o meclise katılacak, söz ve oy hakkına sahip olacak. Kürsüye çıkacak konuşacak.

Muhtarlık kurumu bir kamu kurumu değil. Belediye kamu kurumu. Aynı mahalleden seçiliyorsunuz ama belediye kamu kurumu, muhtarlık değil. Bu nedenle ortak proje yapılamaz, yasak. Niye yasak? Belediye ile muhtarların işbirliği yapması doğru değil mi? Kanun buna izin vermiyor.

Muhtarların her birinin bütçesi olmalı dedim buna da karşı çıktılar. İtiraz ediyorum her muhtarın mutlaka bütçesi olması lazım. Diyelim ki fakir bir ailenin çocuğu üniversite kazanmış. Kaydını yaptırıp gelecek ama otobüs parası bulamıyor aile. En rahat muhtara ulaşır. Bütçeniz olsa, gidiş dönüş yol parasını verirsiniz gider gelir. Bütçe sahibi olmak demek denetlenebilir olmak demektir. Muhtarlık kurumunu güçlü yapacağız.

Asıl hedefim demokrasiyi güçlendirmek. Demokrasiyi güçlendirebilirseniz size hesap veren iktidarlar gelir. Her biriniz vergi ödüyorsunuz. 'Havaalanı yaptık, Şehir Hastaneleri yaptık, köprü yaptık' diyorlar. Kaça yaptın? 'Ticari sır, söylemeyiz' diyorlar. Parasını ben veriyorum vatandaş olarak bu ticari sır olur mu?

Türkiye Muhtarlar Birliği yok çok parçalısınız. Haklarınızı kim savunacak. Türkiye Muhtarlar Birliği kurulması lazım, o çatının muhtarlarının temel problemlerini siyaset kurumuna aktarması lazım. Gücünüzün farkına vardığınız zaman hiçbir siyaset kurumu sizin karşınızda duramaz.

İcra dairelerinden tebligat geliyor size. Siz tebligat memuru musunuz? Karşılığında bir bedel alıyor musunuz? Bütçeniz olsa alacaksınız. Anayasa 'angarya' yasak diyor ama angarya yaptırıyorlar.

Demokrasi, insan hakları, düşünce özgürlüğü kadar güzel bir şey yoktur. Kırda ve kentte bunun oturmasının yolu muhtarlık kurumunun demokratikleşmesinden geçmektedir.

Biz bugüne kadar bir yüzyıl devirdik. Siyasetçiler, gencecik çocuklar idam edildi, darbeler oldu vs vs. Bize bir görev düşüyor. Cumhuriyetin ikinci yüzyılında bu güzel Cumhuriyet'i demokrasi ile taçlandırmak zorundayız.

Bu anlattıklarımın tamamını hayata geçireceğiz. En büyük arzularımdan birisi de kadın muhtar sayısının fazla olması. Kadınlara sözüm var. İnşallah gerçekleştiğinde göreceksiniz devletin üst kademe yöneticilerinin en az yüzde 35'i kadın olacak.

Ekonomiyi de, sosyal hayatı da, barışı da, huzuru da, kardeşliği de bu memlekete getireceğiz.