Kerem Kınık'ın kızı için adli kontrol kararı da kalktı
6 Şubat Depreminde çadır satma skandalı sonrasında görevden alınan Kerem Kınık'ın kızı Fatrma Zehra Kınık, 9 Temmuz tarihinde Beykoz'da aracı ile motosikletli bir sürücüye çarpmış ve kaza sonucunda 1 kişi hayatını kaybetmiş, 4 kişi ise yaralanmıştı.
Söz konusu kaza sonrasında Fatma Zehra Kınık gözaltına alınmış ve çıkarıldığı mahkeme tarafından serbest bırakılmıştı.
30 Ekim tarihinde Fatma Zehra Kınık "taksirle ölüme ve yaralanmaya sebep olma" suçlarından dolayı duruşmaya çıktı. Adliye koridorlarında yüzünü saklayarak yürümesi sosyal medyada gündem olmuştu.
ARTIK İMZA DA ATMAYACAK!
Birgün'den İsmail Arı'nın haberine göre, 1 kişinin hayatını kaybettiği kazanın duruşması 30 Ekim’de İstanbul Anadolu Adliyesi 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşma basına ve izleyicilere kapalı olarak gerçekleşti.
Duruşmanın detaylarını kazada hayatını kaybeden Batın Barlasçeki'nin annesi Hasret Doğan açıkladı. Fatma Zehra Kınık hakkında adli kontrol kararı kaldırıldı. Fatma Zehra Kınık bundan sonra imza da atmayacak. Serbest bırakılmasının ardından hakkında adli kontrol kararı verilen Zehra Kınık bundan sonra sadece duruşmalara katılacak.
"BENİM ÇOCUĞUM ÖLDÜ VE SORUMLUSU SERBEST!"
Barlasçeki'nin annesi Hasret Doğan duruşmanın ardından kullandığı ifadelerde "Çocuğum 4 aydır toprağın altında, Zehra Kınık 4 aydır tutuksuz yargılanıyor ve ilk mahkeme sonucunda adli kontrolü kaldırıldı, yani imza da atmayacak artık. Benim çocuğum öldü ya! Hangi hakla, hangi vicdanla böyle bir karar verilebilir, nasıl hiçbir şey olmamış gibi serbest kalabilir aklım almıyor. Olay tam tersi yaşansaydı, benim oğlum şuan içerdeydi!" şeklinde konuştu.
"MAHKEMEDE MAĞDURU OYNADI"
Hasret Doğan, ifadelerinin devamında ise Fatma Zehra Kınık'ın duruşmada mağdur rolü yaptığını psikolojisinin bozulduğunu ve kendisine iftira atıldığını söylediğini açıklayarak sözlerine şu şekilde devam etti:
"Bu kadın ‘psikolojim bozuldu, iftira atıyorlar’ vs. diyerek, mahkeme de mağduru oynadı. Üstelik benim karşımda! Hiç utanmadan! Benim kadar bozulmuş olamaz değil mi senin psikolojin? Benim canımdan can gitti. Biricik yavrum gitti. Senin psikolojin benim yavrumun canından kıymetli değil! İşlemediğini iddia ettiği suç için pişmanım dedi kendisi.
Neye pişmansın mesela sen? Daha suçunu kabul etmiyorsun. İnsan işlediği suç için pişmanlık duyar. Pişmanlık duyduğu için de suçunu kabul edip kafasını yere eğer, özür diler, yüzü kızarır, mahcup olur. Motorun kendisine çarptığını söyleyerek suçundan kaçmaz.
Bilirkişi raporunda yüzde 100 kusurlusun. Kamera görüntüleri var, deliller var ve sen bunca şeye rağmen suçunu kabul etmiyorsun! Hatalıyım demiyorsun! Üstüne bir de pişmanım, üzgünüm diyorsun. Senin vicdanın bile bu suçu kabul etmemiş. Mahkeme salonunda da gayet rahat oturdun. Eminsin çünkü bir şey olmayacağına!"