Kapısına dana dili atılan Prof. Esin Davutoğlu Şenol: Günbegün cinayeti planlamış

Enfeksiyon hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol'un ofisinin önüne 2 adet dana dili bırakılmış ve tespit edilen şahsın Şenol'a yönelik cinayet planladığı ortaya çıkmıştı. Şenol, Halk TV'de açıklamalarda bulundu.

Gazi Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Esin Davutoğlu Şenol, ofisinin bulunduğu binaya kimliği belirsiz kişilerce ‘dana dili’ bırakıldığını duyurmuştu. Kamera kayıtlarından kimliği tespit edilen şahsın Twitter'daki '@OprdrM' isimli hesaptan kendisine yönelik cinayet planını da ifşa etti.

Prof. Dr. Şenol, Halk TV'de Seda Selek ile Neden Sonuç programında yaşananlara ilişkin açıklamalarda bulundu. Söz konusu cinayet paylaşımlarını yapan kişi hakkında yakalama emri olduğunu söyleyen Şenol, "Emniyet birimleri gerekeni yapıyor. Zaten Emniyet birimleri tarafından teslim edildi bana çözümlemeleri. Çünkü biz olayı parça parça birleştirip suç duyurusunda bulundum kendisiyle ilgili. Kim olduğunu bilmeyerek. Bu kişiyi de tanımıyorum. Sonradan fark ettim ki aşıkarşıtları ve plandemici grupların, 'Büyük Uyanış Hareketi' denilen grubun üyesi zaten. Günlerdir beni takip ettiğine, beni nasıl öldüreceğine ilişkin sosyal medya paylaşımları yapıyormuş. Gerçekten çok ucuz kurtarılmış bir duruma benziyor, şimdilik ama" dedi.

'Böyle kriminal bir olayla karşılaşacağım aklıma gelmiyordu'

'Büyük Uyanış Hareketi' adı verilen grubun kendisini defalarca hedef göstererek, tehdit ettiğini ifade eden Şenol, şunları söyledi:

"Aynı şekilde Mehmet Ceyhan hocaya, Bengi Başer hocaya. Birkaç kişiye yapılıyordu. Ben bir akademisyenim ve kurallar içinde yaşamaya çok alışmışız. Hukuka devrediyorsunuz ve bırakıyorsunuz olayı. Benim hiç aklıma böyle kriminal bir olayla karşılaşacağım gelmiyordu. Geçen seneden beri 3 tane suç duyurumuz var ama bunlar karşılık bulmuyor. 'Fikir özgürlüğü' deniliyor. 'Büyük Uyanış Hareketi' gerçekten defalarca ben onlarda engelliyim, onlar bende engelli. Bu kişi de onların üyesi. Bir açıklama yaparlar, 'Bizden bağımsız yaptı' derler. 'İfade özgürlüğü' ya da 'Adres bulunamadı' cevabı geliyor suç duyurularından. En azından iletişim engeli istenebilir. Benim anlamadığım şu bir de. Twitter nasıl böyle bir suç mecrası olabilir?"

'Günbegün cinayeti planlamış'

"Bu kişinin günbegün bu cinayeti nasıl planladığı, elinde silahlarla verdiği görüntüleri 'Sarışın vaktin yaklaştı. Bugün senin arkandaki araba bendim, kapına geldim' paylaşımlarının hiç farkında değildim. Çünkü son bir aydır hasta sayısı her geçen gün artıyor. Kafamızı kaldıramıyoruz. İzin ayı, nöbetleşe çalışıyoruz. O kullandığım ofisi kullanamıyorum bile. Üç haftadır benimle ilgili nasıl takip ettiğini, nasıl öldüreceğini tek tek anlatıyor" diye konuşan Şenol yaşananları şöyle anlattı:

"'Güniz sokağa geliyorum' demiş. Oradaki kafeye gelmiş bana limonata ısmarlamış. Kafedekiler, 'Siz neden götürmüyorsunuz?' demişler, 'Esin hoca sevmez böyle şeyleri' demiş. Otopark görevlilerine 'Benim adım avcı o beni bilir' demiş. İçeri girmiş torbasıyla dana dilini bırakmış. Kameraları tahmin edemediğini düşünüyorum. Her şey saniye saniye bulundu. Ben olayları birleştirme konusunda hala acemi davrandığım için, İl Emniyeti arayıp 'Ne yapmam gerekiyor' dediğimde, 'Hemen hocam, bu çok ciddi bir olay, cinayete teşebbüs. Suç duyurusunda bulunun' dediler. Gittiğimde arkadaşların çözümleme için çok hızlı hareket etti. Çok hızlı bulundu kimliği. Pazartesi günü yakalama kararı çıkınca bana paylaşabileceğim söylendi. Yoksa cuma günü oldu bu olay."

Şenol şunları anlattı:

'Kırmızı arabalı kimse dikkat etsin'

Koruma talep ettik, verecekler öyle düşünüyoruz. Bu kadar ifşa ve yakalama emri ile çok yakınıma gelebileceğini düşünmüyorum. Bir video gönderdim. Saniye saniye anlatıyor orada ne yapacağını ve İstanbul'da sırada bir kişinin olduğunu söylüyor. Benim bir kırmızı arabam yok. Kırmızı arabalı da birisini takip ediyor o her kimse dikkat etsin.

Benim başımdan beri isyanım şu. Mehmet hocaya, Bengi Başer hocaya ve bana yapılan şey daha önce defalarca basına da çıktı. Bir inanç grubu söz konusu, kadına bakışları belli zaten. Bir tane insan çıkıyor ve benim sosyal medyadaki askılı bluzlu görüntümü alıp onların önüne atıyor. Dava açtım, ceza aldırdım o da bana dava açtı. Üstünü kapatıyor tweetlerinin, benim yanıtlarımdan 'Bana alçak' demiş diyor ve savcı buna soruşturma izni veriyor. Bunlar beni çok yoruyor. Yapmak istedikleri mobbing ve psikolojik şiddet. Daha öncede CİMER başvuruları yapıyorlardı sürekli.

Sağlık Bakanı Koca'ya eleştiri

Bir Sağlık Bakanı ve bir meslektaş olarak hekime şiddetin bu kadar yoğun olduğu günlerde bir telefon açıp 'Ne oluyor hocam size yapılan ne?' ya da bir konuşmasında 'Nedir bu yapılan?' demez mi? Kendi yakın çevresi de iletiyor. 'Esin hocaya yapılanları neden seyrediyorsunuz?' diye. Çünkü bu Esin hocaya yapılmıyor. Bu bilime, rasyonele, akıla yapılıyor.

Adamın kaç haftadır beni nasıl, hangi silahla vuracağını planlı bir şekilde yazdığı Twitter'ın bunu neden kapatmadığını ben çok merak ediyorum doğrusu. Türkiye'deki iklimin dünyadaki iklimden Twitter bile ayırıyor.

Sağlık Bakanlığı'ndan beni arayan olmadı. Bu sabah sadece aşı merkezime gelmiş 'Merkezinizde Turkovac'ı bulundurun çünkü çalışmalarını tamamlamıştır' dışında bir mesaj gelmedi. Sağlık Bakanlığı'ndan hayır mesaj gelmedi. Bu yaptıkları tarihe geçecek bir şey. Hangi tarafta olduklarını gösterecek bir şey. İstanbul'un ortasında megafonlarla mitingler yaptılar. Oradaki kitleyi küçük sanmayın. Benimle ilgili süreci planlayan kişi sahte bir doktor. Diplomasız olduğu paylaşılıyor. Jinekolog, Onkolog'um diyor ve kanser ilaçları yapıyor. Kanser hastalarına veriyor, muhtemelen birçok insanı öldürüyor. Aynı zamanda bir tüccar. Oteli var, deri ticareti yapıyor, avcılık yapıyor.

Muhalefete sitem

Muhalefete de şöyle bir sitem iletmek istiyorum. Defalarca 'Hocam yanınızdayız' mesajı verdiler. Ben o zamanda söyledim. 'Bunu yapmayın, ben değilim konu' dedim. Biliyorum ben aslında yalnızım ama bu benim susmamı gerektirmeyecek. Bütün muhalefet partilerinin bu aşı karşıtlarıyla ilgili mesajını net vermesi gerekiyor. Bu oy kaygısının ötesinde ölüm, kalım meselesi bir pandemi yaşıyoruz. Bu insanlar başka insanların doğrudan ölümüne sebep oluyorlar.

İşte Twitter hesabından yapılan ve hala duran o paylaşımlar şöyle:

whatsapp-image-2022-08-02-at-10-51-17.jpegwhatsapp-image-2022-08-02-at-10-51-18.jpegwhatsapp-image-2022-08-02-at-10-51-18-1.jpegwhatsapp-image-2022-08-02-at-10-51-18-2.jpegwhatsapp-image-2022-08-02-at-10-51-18-3.jpeg

whatsapp-image-2022-08-02-at-10-59-13.jpeg