İmamoğlu: Milletin yüzde 60'ı değişim istiyor
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun; eşi Dilek Kaya İmamoğlu, oğlu Semih ve kızı Beren İmamoğlu ile birlikte çıktığı Karadeniz turu, Rize’nin İyidere İlçesi’nde başladı. İmamoğlu, ilçe merkezinde bayramlaştığı vatandaşlarla fotoğraf çektirdi. Bir vatandaş, İmamoğlu için yaptığı besteyi okudu.
İyidere’den Derepazarı’na geçen İmamoğlu ve beraberindeki heyeti, ilçenin bağımsız Belediye Başkanı Selim Metin karşıladı. İmamoğlu, Belediye Meydanı’nda kurulan bayramlaşma masasında halkla bayramlaştı.
'İstanbul 16 milyonun belediyesidir ama aynı zamanda Türkiye’dir'
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin kapısını çalan her belediyeye katkı sunmaya ve destek olmaya gayret ettiklerini vurgulayan İmamoğlu, “İstanbul, tabii ki 16 milyonun belediyesidir, ama İstanbul, aynı zamanda Türkiye'dir. Aynı zamanda Türkiye'nin her yerinden gelen insanların oluşturduğu bir kenttir. Elbette ki Başkanımızın da Derepazarı'nın da yanında olabileceğimiz işler vardır. Konuşuruz, zevkle onları destekleriz. Güzel bir Karadeniz ziyareti olsun. Bayramın güzelliğiyle, bayramın temiz diliyle, bayramın iyiliğiyle buradayız” dedi.
İmamoğlu bir çocuğa, “Aslanım iyi bayramlar, adın ne” diye sordu. Çocuk, “Aslan” yanıtını verdi.
Derepazarı’ndan sonra Rize’ye gelen İmamoğlu, “Rize seninle gurur duyuyor” tezahüratlarıyla karşılandı. Eşi Dilek İmamoğlu ile birlikte esnafı ziyaret eden İmamoğlu, yol boyunca vatandaşlarla fotoğraf çektirdi. “İkizdere Dayanışması” üyesi olduğunu belirten bir vatandaş, İmamoğlu’na, “Kepçelerin önünden kurtardık” diyerek saksı içinde bir fidan hediye etti.
CHP Rize İl Başkanı Saltuk Deniz ve İYİ Parti Rize İl Başkanı Ayşegül Özyanık ile birlikte otobüsün üzerindeki platforma çıkan İmamoğlu, Rizelilerin Ramazan bayramlarını kutladı. Trabzon’dan Artvin’e kadar tüm Doğu Karadeniz şeridini çocukluğundan beri tanıdığını hatırlatan İmamoğlu, “Bu güzel toprakların güzel insanları, sizlerle bir arada olmaktan onur duyuyorum, gurur duyuyorum” diye konuştu.
Konuşma yaptığı alanın yanında eskiden bir park olduğunu anımsatan İmamoğlu, CHP İl Başkanı Deniz’den, “Beton oldu” yanıtını aldı. İmamoğlu, bu yanıt üzerine, “Yahu bunlar da hep ağacı beton yapıyorlar” karşılığını verdi.
İmamoğlu, şunları söyledi:
"Bereketli günlerdi, doğal günlerdi, güzel günlerdi. İnsanlar, birbirine ‘Sen necisin’ demezdi. ‘Hangi partilisin’ demezdi. Herkes birbirine insan gözüyle bakar, kucaklaşır, helalleşir, selamlaşırdı. Kimse kimseye yüzüne ekşitmezdi. Niye bu hale geldik biz? Allah aşkına niye bu hale geldik biz? Biz diyoruz ki; ahlaklı siyaset. Biz diyoruz ki; liyakat. Biz diyoruz ki; eşitlik. Biz diyoruz ki; özgürlük. Biz diyoruz ki; hak eden kazansın. Başkaları da diyor ki; vatan haini. Başkaları diyor ki; her şeyi ben kazanacağım. Olmaz öyle şey. Bak öyle her şeyi kazanacağım diye diye üst üste iki defa kaybettiniz Allah aşkına, üst üste iki defa.
'Bir arada daha güzeliz'
Bir arada daha güzel. Bir arada daha güzeliz. Bakın birbirimizi daha çok severiz. ‘Hep ben’ olmaz. Bu güzel memleket, 85 milyon vatandaşımız rengarenk. Aslan gibi evlatlarımız, çocuklarımız var. Hepsi çok güzel çocuklar; doğusundan, batısından, güneyinden, kuzeyinden. Ben, 16 milyonluk İstanbul'dan geliyorum. İstanbul’da bu memleketin her insanı var. Ta Balkanlar'dan Kafkaslar’a, Ardahan'dan Edirne'ye, Diyarbakır'ından Urfa'sından Rize'ye, Kastamonu'dan Sivas'a ben hepsinin selamını getirdim Rize’ye, hepsinin. Bir tanesini eksik bırakmadan, hepsinin bir selamımı getirdim size. Bu güzel, bu güzel renklerimizi korumak, onları geliştirmek, büyütmek elimizde.
'Bir şeyler ters gidiyor'
Rize’nin nüfusunun yaş ortalaması yüksek. Gençlerin doğdukları, yaşadıkları şehirlerden ve ülkeden gitmek istiyorlar. O zaman bir şeyler ters gidiyor. Bu güzelim Rize’de çocuklarımız, gençlerimiz durmak istemiyorsa, o zaman bir şeyler ters gidiyor. Gençlerimiz, bırakalım Rize’yi, memleketimizde durmak istemiyor. Gençlerimiz, yurt dışına gitmek istiyor kaçar gibi. O güzel evlatlarınız, zihinleri açık, fikri hür, vicdanı hür, zeki evlatlarımız, kızlarımız, oğullarımız bu memlekette durmak istemiyor. Hep beraber düzelteceğiz. Hep birlikte düzelteceğiz. Millet kazanacak, millet. Bir kişi değil, millet kazanacak.
'Çayın da yanındayız, fındığın da yanındayız'
Rize, 1940’ların başından beri çayla anılır. Çay üreten insanlarımız hala mutsuz. Niye? Çünkü çay üreticisinin desteklenmediği, tarımın desteklenmediği toplum hiçbir konuda başarılı olamaz. Biz, çayın da yanındayız, fındığın da yanındayız, doğanın da yanındayız, yeşilin de yanındayız, mavinin de yanındayız. Sizlerle beraber çayda yaşanan sorunu da parada yaşanan hep beraber çözeceğiz.
'O zaman yanlış büyük'
Eğer siz hala Rize'yi bir adım ileri götürememişseniz, Karadeniz'i güzelleştirememişseniz, Karadeniz çirkinleşmişse, şehirleri kötüleşmişse, insanlar ekmeğini burada kazanamıyor ve çocuklar, gençler burayı terk ediyorsa, o zaman yanlış büyük. İnsanlar, şunu hatırlasın: Düşüncesini söylediği için suçlanan bir toplum değil, düşüncesiyle insanlara ışık tutan bir toplum haline gelirsek, o zaman ekonomide de iyi oluyoruz.
'Altılı masanın neferiyim'
Ama toplumun aklı, milletin aklı önde giderse, ortak akıl önde giderse; oradan üretim çıkar, huzur çıkar, kazanç çıkar, bolluk çıkar, bereket çıkar. İşte bugün Türkiye'de, farklı siyasi görüşler bir araya geldi. Memleketim tekrar özgürleşmesi için, tekrar insanların özgürce fikirlerini ortaya koyabilmesi için, tekrar ‘Ben çalışırsam olur; dayım, halam, teyzem, torpilim olursa olur’ değil. Ben olursam olur, ben çalışırsam olur diye bir ittifak masası kuruldu. Ben de o ittifak masasının, 6 liderin ortaya koyduğu düşüncenin, İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak, Belediye Başkanı olarak en güçlü neferi olacağıma hepinizin huzurunda söz veriyorum. İstanbul'da ittifak yaptık. Teşekkür ediyorum Genel Başkanım Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na, beni o dönemde destekleyen ve ittifak ruhuyla yola çıktığımız çok değerli İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener'e buradan hepinizin huzurunda teşekkür ediyorum. Yola çıktığımızda ittifak olarak, o zaman ‘Ben İstanbul İttifakı’nın adayıyım’ demiştim. ‘Herkesin oyuna talibiz’ demiştim. Ve günün sonunda, belki de tarihin en yüksek oyunu alarak İBB Başkanı seçildim. Şimdi de bu milletin en az yüzde 60’ının bir değişim istediği bir ortamda hep birlikte başaracağız göreceksiniz. Hep birlikte başaracağız. Bu masanın ve bu birlikteliğin en büyük vaadi; barıştır, huzurdur, bir arada, milletçe dimdik ayakta olmaktır. Gençlerine fırsat vermektir. Tarımda üreticinin yanında olmaktır. Çay üreticisinin yanında olmaktır. Üreten her insanın yanında olmaktır. Kadının yanında olmaktır. Gencin yanında olmaktır. Annenin yanında olmaktır. Annenin, babanın çocuklarının geleceğinden kaygı duyduğu değil, umutla onlara yol çizdiği bir sürecin yanında olmaktır. O bakımdan güçlü bir birliktelik içerisindeyiz”