İlber Ortaylı: Eğitimde en büyük hata 1970'lerde...
Uludağ Üniversitesi'nde öğrencilerle bir araya gelen İlber Ortaylı, Öğretmenler Günü´nde eğitim sistemiyle ilgili önemli uyarılarda bulundu. Büyük ilgi gören etkinlik için sabahın erken saatlerinden itibaren metrelerce kuyruk oluştu. Prof. Dr. Ortaylı, eğitimde en büyük hatanın 1970'lerde eğitim enstitülerinin kapatılmasıyla yapıldığını söyledi.
Uludağ Üniversitesi'nde öğrencilerle bir araya gelen İlber Ortaylı, Öğretmenler Günü'nde eğitim sistemiyle ilgili önemli uyarılarda bulundu. Büyük ilgi gören etkinlik için sabahın erken saatlerinden itibaren metrelerce kuyruk oluştu. Prof. Dr. Ortaylı, eğitimde en büyük hatanın 1970'lerde eğitim enstitülerinin kapatılmasıyla yapıldığını söyledi.
ORTAYLI'YA BÜYÜK İLGİ
Uludağ Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Topluluğu'nun organize ettiği etkinlik kapsamında Mete Cengiz Kültür Merkezi'nde öğrencilerle buluşan ünlü tarihçi Prof.Dr. İlber Ortaylı büyük ilgi gördü. Yüzlerce öğrenci, içeri girmek için uzun kuyruklar oluştururken, açılan başka bir salonda da program ekrana yansıtıldı. İki salon açılmasına rağmen dışarıda kalan öğrenciler etkinlik sonuna kadar dışarıda bekledi.
“SANAYİLEŞMEK DÜĞÜNDE DANS ETMEYE BENZEMEZ”
Panelde konuşan Prof. Dr. İlber Ortaylı, Türkiye'de sanayileşmeye değinerek, şöyle dedi:
“Bir memleket 1950'den sonra becerikli bir başbakan iş başına geldi diye sanayileşmez. Çünkü sanayileşmek düğünde dans etmeye benzemiyor. Bir düğünde bile dans etmek için ciddi bir eğitim lazım.”
“ÖNCE RUHEN, SONRA DA FİZİKİ OLARAK HASTALANIRIZ”
Tarihin tahribatını görmekle ömrünün geçtiğini dile getiren Prof. Dr. Ortaylı, “Türkiye o kadar bilinçlenecek ki hayatı sadece zenginlikten değil, yaşadığımız çevre ve korumak zorunda olduğumuz tarihten ibaret olduğunu anlayacağız. Bu dünyayı yeniden düzenlemek gerekecek. Bunu yapmadığımız takdirde önce ruhen, sonra da fiziki olarak hastalanırız” diye konuştu.
“ATATÜRK GİBİ BİRİ OKUYORSA BİR BİLDİĞİ VAR DEMEKTİR”
Reşat Nuri Güntekin'in ‘Çalıkuşu’ romanından övgü ile söz eden Prof. Dr. Ortaylı, “Herhalde ‘Çalıkuşu'nu okumuşsunuzdur. O kitap sadece Feride ile Kamuran'ın yaşadığı sümüklü bir aşk hikayesi değildir. 19’uncu Yüzyıl Türkiyesi’nin bir tarifidir. Türkçesi de çok düzgündür. Atatürk gibi biri okuyorsa bir bildiği, hissettiği bir şey var demektir” dedi.
Türkiye'nin öğretmen birikiminin 1920'lerin ürünü olduğunu savunan Prof .Dr. İlber Ortaylı, “Buradan gelen öğretmen birikimini Halk Partisi'nin kendi kapattığı Köy Enstitüleri ile değil, 1970'lerde Eğitim Enstitülerinin kepaze şekilde kapatılması yıkılmıştır” diye konuştu.
“ÜÇ AYDA MEZUN ETTİLER HERKESİ”
Prof. Dr. Ortaylı, “Bu kapatılma şöyle oldu; 'biz terörü önleyeceğiz' diyerek üç ayda mezun ettiler herkesi. Türk öğretmenliği orada mahvoldu. Bunun tekrardan restore edecekleri yerde eğitim fakültelerini kurdular. Bunların fonksiyon ve başarıları tartışılır. Kimse kusura bakmasın. Benim olumlu kanaatim yok. Ben ortaokulu hem yabancı bir okulda hem de Atatürk Lisesi'nde okudum. Benim Atatürk Lisesi'nde tanıdığım eğitim enstitüsü mezunu öğretmenler, Avusturya Lisesi'ndeki öğretmenler arasında fark yoktu. Çünkü bunlar belli ideolojiyle yetişmişler, Kemalizmle yetişmişlerdi, bunu da söylemeye çekinmeyin. Kimisi dindar, kimisi milliyetçi, kimisi hafiften solcu ama vazifelerine düşkün insanlardı” dedi.
Prof. Dr. Ortaylı, ‘Öğretmenler Günü'nde yapılacak en doğru şeyin eğitim tarihimizi göz önüne alarak tekrardan teşkilatlanmayı yapmak olacağını savunurken, “En önemlisi öğretmenlerin yetiştirilmesinde birtakım müesseselerin rehabilitasyonuna gideceksiniz, öğretmenleri yeniden eğitime tabi tutacaksınız ve hayat şartlarını düzelteceksiniz” diye konuştu.
Panel sonunda, Prof. Dr. İlber Ortaylı'ya teşekkür plaketi verildi.