Gezi çadırları için beraat kararı

Gezi çadırları için beraat kararı
Mahkeme, çadırları yaktıkları iddiasıyla yargılanan zabıtalar için 'yeterli kanıt yok' diye beraat karar verdi.Gezi Parkı direnişinin başladığı 30 Mayıs 2013’te ağaçların kesilmesini engellemek için eylem başlatan gençler...

Mahkeme, çadırları yaktıkları iddiasıyla yargılanan zabıtalar için 'yeterli kanıt yok' diye beraat karar verdi.

Gezi Parkı direnişinin başladığı 30 Mayıs 2013’te ağaçların kesilmesini engellemek için eylem başlatan gençler tarafından parkın içine kurulan çadırları yaktıkları iddiasıyla yargılanan 7 zabıta, ‘Kasten yangın çıkartma’ ve ‘Görevi kötüye kullanma’ suçlarını işlediklerinin kanıtlanamadığı gerekçesiyle beraat etti.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, Gezi Parkı’nı işgal eden göstericilerin tahliyesi ile birçoğu turuncu renkli küçük boy kamp çadırlarının kaldırılması için İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Merkez Zabıta Amir Vekili Ali Rıza Tarğay ile Merkez Zabıta Komiserleri Hüseyin Aladağ ve Murat Sarı, Merkez Zabıta Memuru Şahin Avcı ile sözleşmeli zabıta memurları Osman Çeküç, Hasan hüseyin Yılmaz ve Murat Yüce’nin 30 Mayıs 2013’te Taksim Gezi Parkı’na gelerek, zabıta yönetmeliğine aykırı bir şekilde görevlerini kötüye kullandıkları ifade edildi.

Bir kısım kamp çadırlarını ateşe verip, bir kısım çadırı da yanan çadırın üzerine atmak suretiyle, bir büyük boy çadır, bir küçük boy mavi çadır ile çok sayıda küçük boy turuncu kamp çadırını yakarak yangın çıkarıp, çevrede korku, kaygı ve paniğe neden oldukları iddia edildi. İstanbul 51’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde hâkim karşısına çıkan sanıklardan Ali Rıza Tarğay suçlamaları kabul etmeyerek, hiçbir şekilde çadır yakmadıklarını, çadırların nasıl yandığını bilmediğini, kendilerinin sadece olay yerinde bulunan hafriyat taşınma işlemini yaptıklarını söyledi.

Hürriyet’ten Ayşegül Usta’nın haberine göre; Ekipler amiri olduğunu belirten Murat Sarı da suçlamaları kabul etmeyerek, olay tarihinde çevik kuvvet polisinin müdahalesinin ardından kendilerinin de polisten sonra Gezi Parkı’na girip belli bir yerden çadırları toplamaya ve topladıkları çadırları kamyonlara yerleştirmeye başladıklarını anlattı. Ancak olayı yönetmekle sorumlu polis müdürü Ramazan Bey’in kendisini çağırdığını söylemeleri üzerine yanına gittiğini, yanında iki arkadaşının daha olduğunu ifade etti. Ramazan’ın olayların çığırından çıkmaya başladığını kendilerini ve kimseyi koruyamayacaklarını, kalan çadırların yakılmasını istediğini öne sürdü. Bundan sonra kalan az miktarda çadırın yanmaya başladığını ancak nasıl yandıklarını bilmediğini, kendilerinin yakmadığını ifade etti.

BERAAT ETTİLER

Mahkeme heyeti çadırları yaktıkları iddiasıyla yargılanan 7 zabıtanın ‘Kasten yangın çıkartma’ ve ‘Görevi kötüye kullanma’ suçlarını işlediklerinin kanıtlanamadığı gerekçesiyle beraatlerine karar verdi.

‘YAKIN GİTSİN’ DİYENE 6 YIL

Gezi Parkı direnişi sırasında parkta kurulan çadırların yakılmasına ilişkin soruşturmayı tamamlayan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca çadırların yakılması talimatını verdiği gerekçesiyle dönemin İstanbul İl Emniyet Müdür Yardımcısı Ramazan Emekli’nin ‘Yangın çıkarmaya azmettirmek’ ve ‘Görevi kötüye kullanmak’ suçlarından 1.5 yıldan 6 yıla kadar hapsini istedi. Ramazan Emekli’nin yargılanmasına önümüzdeki günlerde başlanacak. Emekli’nin Gezi Parkı’ndaki çadırları toplayan zabıta komiseri Murat Sarı’ya “Çadırları toplamakla uğraşmayın. Yakın gitsin” talimatı verdiği öne sürüldü.

MÜFETTİŞ: ZABITA YAKTI

İçişleri Bakanlığı’na bağlı müfettişlerin Gezi Parkı gösterileri sırasında meydana gelen polis şiddetine ilişkin İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ve eski İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın ile polis şeflerini suçsuz bulmuştu. Raporda, “… Amaç Gezi Parkı’nı çalışma süresince tahliye etmek iken arbede esnasında bazı belediye zabıta görevlilerinin işgalcilere ait çadırları parkın belirli bölgesine istifleyerek yakmaları ve keyfiyetin de sosyal medya ve görsel basında yer alması üzerine bölgeye yoğun şekilde çevreci hassasiyeti yüksek insanların akın etmeye başladığı, elverişli durumu değerlendiren her türlü ve ideolojik ve marjinal grupların da gecikmeden sahne almasıyla olayların polise ve siyasi otoriyete karşı gösteri ve eyleme, ardından vandalizme dönüştüğü, hatta Dolmabahçe’deki Başbakanlık Ofisi’nin de hedef alındığı…” denilmişti.

Etiketler :