Fatih Erbakan: Kanal İstanbul milletin kabusu olmaya adaydır

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, ‘’Eski dost düşman olmaz. Biz iktidara düşmanlık yapmak için değil, bu yanlışlarından dönmeleri için uyarıda bulunuyoruz ’’dedi.

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Erbakan, partisinin 1'inci Balıkesir Olağanüstü Kongresi'nde açıklamalarda bulundu. Erbakan, siyaseti intikam almak için yapmadıklarını belirterek, "Eski dost düşman olmaz. Biz iktidara düşmanlık yapmak için değil, bu yanlışlarından dönmeleri için uyarıda bulunuyoruz. Bu kardeşlik hukukun gereğidir. Kul hakkı, tüyü bitmemiş yetimin, mazlumun hakkı, en çok dikkat etmemiz gereken konuların başında geliyor. Paylaşımda adaletin uygulanması biz Millî Görüşçülerin en tavizsiz olması gereken konudur" dedi. 

'Bu sistemi kaldıracağız'

Kongrede konuşan Fatih Erbakan, 1 Temmuz'dan itibaren geçerli olmak üzere, elektrik fiyatlarında tüm abone grupları için yüzde 15 oranında artış yapıldığını belirterek, "Böylece dünyanın hiçbir yerinde görülmemiş şekilde, son 3,5 yılda elektriğe toplamda yüzde 122 oranında zam yapılmış oldu. Doğal gaz da yüzde 100 zamlanmış oldu. Hayır bu böyle gitmez. Fakiri daha fakir, zengini daha zengin yapan bu düzeni değiştireceğiz. Fakirden alıp, zengine veren bu sistemi ortadan kaldıracağız" diye konuştu.

 Gelir adaletsizliğine de dikkat çeken Erbakan şunları söyledi:

'Kanal İstanbul milletin kabusu olmaya adaydır'

Türkiye’nin yüzde 45’i açlık sınırının altında maaş alıyor. Yüzde 40’ı sosyal yardım alıyor. Yüzde 20’si elektrik faturasını ödeyemiyor. 10 milyon işsiz. 1,5 milyon üniversite diplomalı işsiz var. Kel başa şimşir tarak.... ‘Kanal İstanbul projesi yapacağız’ diye bir uçuk projeyle bir fanteziyle bir hayalle milletin önüne çıktılar. Buna şunu söyleyebiliriz; Kanal İstanbul hayali de maalesef üzülerek ifade ediyorum, milletin kâbusu olmaya adaydır. Nereden biliyorum bunu? Bugüne kadar yaptıkları bundan sonra yapacaklarının teminatı. Perşembe’nin gelişi Çarşamba’dan belli. Çok büyük ihtimalle ne olacak? O kanaldan geçmeyen gemilerin parası, o kanalın üzerine yapılacak olan 6 tane köprüden geçmeyen araçların parası, 83 milyona döviz kuru farkıyla beraber tıkır tıkır tıkır ödetilecek. Ne olacağı belli. Oradaki holdinglere müteahhitlere kanaldan geçiş garantisi verecek. Köprülerden araç geçiş garantisi verecek. Ha babam, deli dumrul gibi Kars’ta, Erzurum’da, Van’da vatandaş hayatında gözüyle görmeyeceği kanal için köprü için milyarlarca doları ödemek zorunda kalacak. Böylelikle yine imtiyazlı holdingler zengin edilecek. Yine yeni yeni dolar milyarderleri üretilmiş olacak. İşte gerçekler bu.

'Milyarlar imtiyazlılara aktarılacak'

Böyle bir değirmen var. Bu değirmenin dönmesi için su lazım. Bu milyar dolarların bu imtiyazlılara aktarılması için önce bu milyar dolarların bulunması toplanması lazım. Bu değirmenin dönmesi için su nereden gelecek? Üç tane şeyden gelecek. Birincisi borçlanma, ikincisi zam ve vergiyle milletin sırtına yük yüklemek, milleti sıkıp suyunu çıkartmak. Üçüncüsü de 40 senelik 50 senelik 60 senelik devlet varlıklarını satıp yok etmek.

Bu üç tane kanaldan pompaları hortumları döşemişler. Buradan emme basma tulumba gibi topluyorlar. Götürüp direk doğrudan bu imtiyazlı holdinglerin kasasına bağlıyorlar. Elbette ki bu değirmenin suyu borçlanmaktan vatandaşın sırtına zam ve vergi olarak yük yüklemekten ve devlet varlıklarını satıp yok etmekten başka bir şekilde finanse edilebilmesi mümkün değil.

 

Etiketler :