Erdoğan'dan Davutoğlu ve Babacan'a: O makamlara kendileri layık oldukları için gelmediler

Erdoğan'dan Davutoğlu ve Babacan'a: O makamlara kendileri layık oldukları için gelmediler
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu için "Onlar o makamlara kendileri layık oldukları için gelmediler" açıklamasını yaptı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TRT ortak yayınında gündeme dair soruları yanıtladı.

Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, AKP’den ayrılarak yeni parti kuran eski yol arkadaşları Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve DEVA Partisi lideri Ali Babacan için açıklamalarda bulundu.

Davutoğlu ve Babacan’ın bakanlık ve başbakanlık görevlerine layık oldukları için gelmediğini makamların bir irade tarafından kendilerine verildiğini belirten Erdoğan, "Eğer onlara bakanlık verildiyse, başbakanlık verildiyse, hepsi onlara bir irade o makamları verdi. Onlar bunun kıymetini bilemedi" ifadelerini kullandı.

'O makamlara kendi layık oldukları için gelmediler'

Sabah gazetesinin yazarlarından Okan Müderrisoğlu’nun "Bir dönem sizinle yol yürüyen ve önemli makamlara gelmiş isimler ve ayrı partiler kurdular. Geriye dönüp bakınca onlar için bir tanımınız ya da değerlendirmeniz oluyor mu zaman zaman?" sorusuna cevap veren Cumhurbaşkanı, şöyle konuştu:

"Onu onların düşünmesi lazım. Onların nasıl ihanetin içerisinde olduklarını kendilerinin düşünmesi lazım. Onlar o makamlara kendi layık oldukları için gelmediler. O makamlara getirildiler. Eğer onlara bakanlık verildiyse, başbakanlık verildiyse, hepsi onlara bir irade o makamları verdi. Onlar bunun kıymetini bilemedi. Öbür tarafta hakeza o da aynı. Şu anda masanın etrafında dönüp dolaşıp bir şey yapmaya gayret ediyorlar. Biz milletimizin ferasetine inanıyoruz. Kimin ne olduğunu net görür, oradan oyunu ona göre kullanır."

Erdoğan, gündeme ilişkin değerlendirmeleri ise şöyle:

Tahıl koridoru anlaşması ve küresel gıda krizi

Mutabakatın İstanbul'da imzalanmasını sağladık. Küresel gıda krizinin etkileri hafiflemeye başlayacak. En az gelişmiş ülkelerin üzerindeki baskı azalacak, ortaya çıkabilecek kıtlıklar önlenecek. Bu tarihi başarıya verdiğimiz katkı, Türkiye'nin önemli rolünü bir kez daha ortaya koydu. Operasyonel boyut, İstanbul'da idare edilecek. BM, Rusya ve Ukrayna'dan yetkililer burada görev alacaklar. Müzakereler çok hassas bir zeminde ilerledi. Savaşın devam ettiği bir noktada aksi düşünülemezdi. Sürecin ne kadar hassas olduğunu Odessa Havalimanı'na düzenlenen saldırıdan görüyoruz. Anlaşmaya aykırı eylemlerden kaçınılmasını umuyoruz. Anlaşmayı tüm unsurlarıyla hayata geçirmeye kararlıyız.

NATO Zirvesi, İsveç-Finlandiya ile NATO muhtırası

Her şeyden önce PKK, PYD, YPG ile FETÖ'ye destek verilmeyeceği ve bunun bizim kırmızı çizgimiz olduğunu orada ısrarla hatırlattık. NATO'nun kayıtlarına bu terör örgütlerinin girmiş olması Madrid Zirvesi'nin en başarılı yanıdır. İsveç ve Finlandiya'dan teröre desteğin kesilmesi noktasında somut beklentilerimiz var. Beklentilerimize cevap bekliyoruz. Buradan taviz yok. Bu ülkelerle yapılacak toplantılarda atılan veya atılmayan adımların bütün muhasebesi ortaya konulacak. Türkiye'den kesinlikle bir taviz beklenmesin. Teröristler yine oradaki caddelerde gösteri yapıyorlar.

İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliği

Bu iş o kadar kolay değil. Madrid'deki bir davettir, onama değildir. Şimdi, bu davetin neticesi ne olacak? Onu da bu eylemler belirleyecek. Sadece olay İsveç, Finlandiya değil, Almanya, İtalya, Fransa da böyle... Macron'la yaptığım görüşmede "Siz ne yapacaksınız?" dedim.

İran'daki üçlü liderler zirvesi

İran'la temaslarımızda yatırımdan sosyal güvenliğe uzanan geniş bir yelpazede farklı alanlarda 8 belge imzaladık. Putin'le olan görüşmemiz çok daha farklı geçti. Çünkü şu anda Putin-Zelenskiy olayında biz çok önemli bir rol oynuyoruz. Kimseye düşman nazarıyla bakmıyoruz, dost nazarıyla bakıyoruz. Bu da her iki tarafın samimi yaklaşımını getiriyor. Batı'nın yaklaşımı siyasetçilere yakışan bir yaklaşım değil. İkili ilişkilerimizdeki konuları rahatlıkla ele aldık, olumlu bir görüşme oldu. Aramızda bazı konularda anlaşmazlıklar elbette var. S-400 konusunda biz inandığımız neyse bunu yaptık. Tahran'daki görüşmelerimizde terörle mücadele bir numaralı konuydu. Suriye terör örgütlerinin yuvası haline gelmiş durumda. İran ve Rusya'nın bir tavır belirlemesi gerekir.

Yunanistan meselesi

Miçotakis'le 1-1,5 ay önce bir yemek yedik. Aramıza üçüncü bir ülkeyi sokmayalım dedim. Ne yapacaksak direkt hat kuralım, direkt hattan görüşmelerimizi yapalım. Aradan 15 gün-3 hafta geçti, ABD'deki konuşmasında aleyhimizde birçok şey söyledi. Davos'ta da benzer şeyleri yaptı. Ondan sonra Türkiye bize şöyle yaptı böyle yaptı deyip duruyorsun.