Erdoğan tırmandırıyor: Saraçhane eylemcilerine 'vandallar' dedi
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınıp tutuklanmasının altıncı gününde irade gasbına karşı çıkan milyonların eylemleri devam ediyor.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'nın bugün Kabine Toplantısı ardından konuyla ilgili yapacağı değerlendirmeler merak ediliyordu.
Toplantı sonrası açıklamalarda bulunan Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
"Fakat bakıyorsunuz, bir polisimizin kendi cebinden ödeme yaparak engelli bir vatandaşımızdan alınan ücreti çocuklara vermesi, ana muhalefet aktörleri tarafından eleştiri konusu yapılıyor.
Emniyet güçlerimize baltayla, havai fişekle, yakıcı asitle, molotofla, taşla, sopayla saldıran sokak teröristlerine kucak açanlar, polisimizin çocuklara pamuk şeker ikram etmesini dillerine doluyorlar. Daha düne kadar şehir şehir gezip oy isteyen kendileri değilmiş gibi, şimdi çıkıp utanmadan pamuk şeker üzerinden hamaset yapıyorlar.
Öyle çarpık bir zihniyete sahipler ki polise taş, molotof, asit atılmasıyla, baltayla saldırılmasıyla bir sorunları yok. Esnafın dükkanının camının çerçevesinin indirilmesiyle bir dertleri yok. Milletin malının, mülkünün yağmalanmasıyla bir sıkıntıları yok. Tarihi camilerimizin avlusunun meyhaneye çevrilmesiyle de hiçbir problemleri yok.
Ama Nevruz Bayramı’nda polisimizin çocuklara pamuk şekeri dağıtması bunları rahatsız ediyor!
Bu tutarsızlığın ve büyük çelişkinin, milletimiz tarafından özellikle de Kürt kardeşlerimiz tarafından not edildiği kanaatindeyim.
Bu faşizan dil millet karşısında zaman kaybetmiştir, bundan sonra da kaybetmeye mahkumdur. Terörsüz Türkiye hedefine yaklaştıkça bu tür hezeyanlara anlaşılan daha çok şahit olacağız. Biz milletimizin kırk yıldır kanını, kaynaklarını emen terör müsibetinden kurtarmakta kararlıyız.
"NEFRET SİYASETİ YERİNE SEVGİ SİYASETİNİ SAVUNMAK BİZE DÜŞENDİR"
Türk, Kürt, Arap, Sünni, Alevi, Çerkezi, Lazıyla 85 milyonun emanetini taşıyoruz. Biz dünyanın en büyük en güçlü, yıldızı en çok parlayan ülkelerinden birini, Türkiye'i yönetiyoruz. Kutuplaşma yerine kucaklaşmayı, kavga yerine dayanışmayı, nefret siyaseti yerine sevgi siyasetini savunmak bize düşendir. Muhabbetin, barışın, kardeşliğin evrensel dilini yüceltmekten geri duymayacağız. Nifak ve nefret saçanlara aldırmadan bolluk ve bereketiyle baharın gelişini simgeleyen Nevruz'u birbirimize yeni bir umutla sarılma vesile haline dönüştürmeye gelecekte de devam edeceğiz.
"ŞEHİR EŞKİYALARININ SALDIRILARINDA 153 GÜVENLİK GÖREVLİMİZ YARALANDI"
İstanbul merkezli bir yolsuzluk operasyonunun ardından, ana muhalefet partisi genel başkanının yaptığı sokak çağrısı sonrası kısa sürede şiddet hareketine dönüşen olayları milletçe ibretle takip ettik. Marjinal örgütlerin ve şehir eşkiyalarının saldırıları sebebiyle beş günde 153 güvenlik görevlimiz yaralandı. Her türlü provokasyona rağmen sabır ve soğukkanlılıkla görevlerini yerine getiren güvenlik kuvvetlerimizi kutluyor, kendilerine teşekkür ediyorum.
Ana muhalefet yöneticileri, çok büyük bir şuursuzluk örneği sergilemiştir. Yolsuzluk, irtikâp, iltimas ve rüşvet iddialarına cevap vermek yerine seviyesiz, ahlak ve hukuk yoksunu açıklamalar yaparak gündemi değiştirmeye çalışmışlardır.
"VANDALLARIN SALDIRILARINDA YARALANAN POLİSLERİMİZİN..."
Vandalların saldırılarında yaralanan polislerimizin ve milyarlarca liralık kamu malına verilen zararın tek sorumlusu, sokak çağrısı yapan ana muhalefet partisi lideri ve çevresidir. Bunun siyasi hesabı Meclis'te, hukuki hesabı ise yargı önünde sorulacaktır.
Son beş günde yaşananlar, bize bir gerçeği göstermiştir: Türkiye gibi büyük bir ülkenin, basiret, vizyon ve kalite açısından küçük, iptidai ve çapsız bir ana muhalefet partisi vardır. Bunların bırakın devleti veya yerel yönetimleri, bir belediye büfesi bile yönetemeyeceği bir kez daha ortaya çıkmıştır.
"BU OYUNU TEBESSÜMLE İZLEMEYE DEVAM EDECEĞİZ"
“İSKİ Skandalı”ndan 32 yıl sonra, bu millete dejavu yaşattılar. Güya seçim diyerek yıllarca nasıl bir tiyatro oynandığını dün bizzat görmüş olduk. CHP'nin demokrasi anlayışının, açık oy-gizli sayım komedisinin bir adım ötesine geçemediği bir kez daha ispatlanmıştır. Aradan geçen 80 yıla rağmen zerre kadar değişmediklerini 85 milyona tekrar hatırlatan CHP'nin, kendi çalıp kendi oynadığı bu oyunu tebessümle izlemeye devam edeceğiz.
Daha önce de defalarca çağrıda bulundum: Provokasyonlarla vatandaşlarımızın huzurunu bozmaktan artık vazgeçin. Cesaretiniz varsa, yolsuzluk, hırsızlık, alınan rüşvet ve yapılan usulsüzlüklerin hesabını verin. Soruşturmalardaki iddialara ve tutuklanan kişilere kefilseniz, bunu açıkça söyleyin. Eğer buna niyetiniz yoksa, boşuna milleti germeyin. Sadece sloganlarını değil, zihniyetini de benimsediğiniz marjinal sol örgütleri polisimizin üzerine salmayın!
Öyle yüksek sesle bağırıyorlar ki, aslında yaptıkları işe, söyledikleri söze, sergiledikleri tavra kendileri bile inanmadıklarını hal diliyle itiraf ediyorlar. Sözüne ve eylemine inanan insanların duruşuna dair en küçük bir emare bile bunlarda mevcut değil.
Biz bu riyakârlığı, FETÖ başta olmak üzere ülkemizin başına musallat edilen örgütlerden ve gözümüzün içine baka baka yalan söyleyen uluslararası aktörlerden zaten biliyoruz.
Bunların şovu da perde kapanınca bitecektir. Geriye dönüp baktıklarında, eğer zerre kadar onurları kaldıysa, bu ülkeye yaptıkları kötülüklerden utanç duyacaklardır.
Gerçi bugüne kadar onurlu bir davranışlarına şahit olmadık. Ama yine de umudumuzu yitirmek istemiyoruz."