"Düğünler artarsa cenazeler de artar"
Sağlık Bakanlığı'nın açıkladığı, 20- 26 Mart tarihli illere göre vaka oranı haritasında her 100 bin kişide 36,28 ile sarı kategorideki "orta riskli" iller arasında yer alan Diyarbakır, 27 Mart- 2 Nisan verilerinde ise 60,05'e ulaşarak "turuncu" kategoride yer aldı.
Uzmanlar, hafta sonu sokağa çıkma kısıtlamasının kaldırıldığı iller arasında yer alan kentte, sosyal alandaki rehavetle, mesafe ve maske kuralının ihmal edilmesi ve korsan düğünlerin artmasının vaka sayısının artışında önemli rol oynadığını söyledi.
Doç. Dr. Hakan Akelma
Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde görevli Anestezi ve Yoğun Bakım Uzmanı Yardımcı Doç. Dr. Hakan Akelma, Türkiye'de olduğu gibi Diyarbakır'da da vaka sayısında gözle görülür artış olduğuna dikkat çekti.
"Günlük 450'ye yakın başvuru var"
Acil servis poliklinik başvurularının arttığını belirten Akelma, "Diyarbakır'da günlük 450'ye yakın başvuru var. Ancak bunlar hasta yatışlarına yansımıyor. Diyarbakır'ın sürü bağışıklığına sahip olması, bu ara nezle ve grip vakalarının bir salgın şeklinde yaygınlaşması ve insanların koronavirüs benzeri semptomları görünce teste gelmesi de sayıyı artırıyor. Netice itibariyle bu etkenler vaka sayısının bize yansımasını ancak hasta yatışının az olmasına sebep oluyor" dedi.
"Çığlık duymaktan çok etkileniyorum"
Diyarbakır halkının rehavete kapıldığını ve bunun önleminin alınması gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Akelma, şunlar söyledi:
"Son günlerde toplu düğünlerde artış var. Sosyal alanlarda maskesiz gezmeler var. Bu rehavet yanılgıya sebep olur. Diyarbakır'ın durumu şu an "turuncu" durumda ama alarm veriyor. Vaka sayısı artıkça, hasta sayısı artar, hasta sayısı artarsa yoğun bakım sayısı artar. Bu birbirini takip eder. Dün sabah geldiğimde bir cenaze aracı gördüm hastane girişinde. Bir gencin o cenaze aracına bakışını izledim. Çok etkilendim. Ben Diyarbakırlı hekim olarak artık cenaze görünce çok etkileniyorum. Çığlık duymaktan çok etkileniyorum. O yüzden ateş düştüğü yeri yakıyor. Aileler bunun farkında ama hastalığı ayakta geçiren birçok aile maalesef ki biraz vurdumduymaz davranmaktadır.
"'Bana bir şey olmaz' demeyin"
Bu yüzden 'bana bir şey olmaz' demeyin. Size de olur, yakınınıza da olur. Bu anlamda aşılanmamış 60 yaş altı ciddi bir sayı var, risk grubundaki hastalar var. "Biz aşılandık, rahatız" deyip başkalarının da enfekte olmasına sebebiyet vermemiz çok yanlıştır. Diyarbakır halkı olarak hemşehrilerimizden ciddi ricamdır; en minimum düzeyde, sosyal hayatta yapacakları en temel iki şey var. Biri sosyal mesafe biri de maskedir. Bir maske bugün 25 kuruş civarında. İnsanları rahatsız edebilir ama lütfen ve lütfen bunun farkında olalım."
"Çok bedel ödedik"
Kurullara uyulması için uyarılarını yineleyen Akelma, "Bu kurallar bizim için önemli. Düğünler artarsa cenazeler artar, sosyal alandaki rehavet artarsa yine cenazeler artar. Cenazelerimiz yok değil, Diyarbakır'da hala günde 1-2 kayıp veriyoruz. Kimse bunun farkında değil ama her gün neredeyse bir cenaze durumu hasıl oluyor. Bu da bizi gerçekten üzüyor. Diyarbakır halkına yürekten sesleniyorum; biraz daha sabır. Çok bedel ödedik. Özellikle ağustos ve kasım ayında Diyarbakır çok bedel ödedi. Yeni bir bedele hazırlıklı değiliz. Yürek olarak artık tükenmiş durumdayız" dedi.
DHA
TTB'den yoğun bakım servisleri uyası: Günlük vakada kritik eşik 60 bin
Burundan sprey aşı çalışmaları hangi aşamada?
'Çift mutant' Hindistan'dan sonra ABD’ye sıçradı
Samsun’da mutant virüsle bulaş oranı ikiye katlandı