Demirtaş'ın avukatlarından AİHM kararı yorumu

Demirtaş'ın avukatlarından AİHM kararı yorumu
HDP'nin eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş'ın avukatları, AİHM'in bugün Türkiye'yi mahkum ettiği kararı yorumladı.

Avukat Mesut Beştaş, Selahattin Demirtaş hakkındaki diğer dosyaların da ifade özgürlüğü kapsamında olduğunu ve AİHM'den birçok benzer karar daha beklediklerini vurgulayarak, yargı makamlarına 'daha fazla mahcup olmadan beraat kararı alma' çağrısı yaptı. 

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Selahattin Demirtaş’ın ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine hükmettiği ve Türkiye’yi tazminat cezasına çarptırdığı karar, HDP’nin eski Eş Genel Başkanı’nın avukatları için ‘sürpriz’ olmadı. 

Davayı AİHM’e taşıyan avukat Mesut Beştaş, mahkemenin Demirtaş’la ilgili birçok benzer karara daha imza atmasını beklediklerini söyledi.

Beştaş, yargı makamlarına “Daha fazla mahcup olmadan beraat kararı verilmesiyle, Türk hukuk tarihinde de belki daha çok utanılacak bir sayfa haline getirilmesinin önüne geçilebileceğini düşünüyorum” dedi.

Beştaş, AİHM’in bugün açıkladığı kararın 2005 yılında Demirtaş’a verilen bir cezayla ilgili olduğunu söyleyerek, davanın arka planını şöyle anlattı: “2005 yılında Sayın Demirtaş henüz Diyarbakır İnsan Hakları Derneği başkanıyken, bir TV kanalına bağlanarak yaptığı konuşma nedeniyle hakkında ‘örgüt propagandası yapmak’ iddiasıyla Diyarbakır 4’ncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açılmıştı. Yargılama neticesinde 1 yıl 3 ay hapis cezasına hükmedildi. Ancak yasa değişikliği nedeniyle yargılamanın ertelenmesine karar verildi. Bunun üzerine biz de başvurumuzu yaptık.”

‘AİHM BİRÇOK BENZER KARARA DAHA İMZA ATACAKTIR’

Beştaş, Demirtaş’ın şu an tutuklu bulunduğu dosyaya ilişkin olarak Gazete Duvar'dan Hacı Bişkin'e konuştu:

“Demirtaş’la ilgili buna benzer birçok tek başına yürüyen, aynı zamanda kesinleşen de bir hüküm var” dedi. Demirtaş hakkında açılan davaların tamamının propaganda esaslı, düşünce ve ifade hürriyeti kapsamında olduğuna dikkat çeken Beştaş, AİHM’in benzer birçok karara daha imza atmasını beklediklerini vurguladı.

‘İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ İHLALİNİ, YARGILAYANLAR DA BİLİYOR’

Demirtaş’ın tutukluluğuna dayanak gösterilen dosyayı da eleştiren Beştaş, “Tutuklu olduğu dosyada da yine benzer birçok açıklama bir araya getirilerek, dosyayı kabarık göstermek amacıyla birçok fezleke bir araya getirilerek dava açılmış. Aslında hukukçular ve yargılamayı yapan hakimler de gayet iyi biliyor ki, bütün bu suçlamaların temelinde ifade özgürlüğünü kullanma hürriyeti var” ifadelerini kullandı.

‘TÜRK YARGISI DAHA FAZLA RENCİDE EDİLMESİN, BERAAT KARARI ÇIKSIN’

Beştaş, bu nedenle AİHM’den birçok benzer karar daha beklediklerini vurguladı: “Demirtaş’ın gerek şu an tutuklu olduğu dosya, gerekse diğer dosyaların tamamının AİHM’den benzer şekilde ihlal kararı verilerek geri döneceğini biz çok iyi biliyoruz. Bunu en iyi bilenlerin başında da, bu yargılamayı yapanlar geliyor. Ben Türk yargısının daha fazla rencide olmasına izin vermeden, iç hukuktaki mahkemelerin de bunu çok iyi bildiğine inanıyorum. Daha fazla mahcup olmadan kendileri tarafından beraat kararı verilmesiyle, Türk hukuk tarihinde de belki daha çok utanılacak bir sayfa haline getirilmesinin önüne geçilebileceğini düşünüyorum.”

‘SÖZLERİNE DOĞRUDAN KORUMA SAĞLADIĞI İÇİN AYRICA ÖNEMLİ’

Avukatlarından Ramazan Demir ise Demirtaş’ın dün sosyal medya hesabından hakkındaki iddialara verdiği yanıtları örnek gösterdi. Demir, “Demirtaş’ın dün Twitter’dan paylaştığı üzere, uydurulmuş deliller dışında tutukluluğuna gerekçe yapılan diğer bütün deliller basın önünde yapmış olduğu konuşmalarıdır. Bu konuşmaların hepsi de ifade özgürlüğü kapsamına girmektedir. Tutukluluğunun devamı için gerekçe yapılan bu konuşmaların benzerleri ile ilgili AİHM’in ve yakın zamanda AYM’nin onlarca ihlal kararı bulunmaktadır. AİHM’in bugünkü kararı bunlardan biridir ve doğrudan Demirtaş’ın sözlerine koruma sağladığı için ayrıca önemlidir” dedi.

AİHM BİR ÖNCEKİ KARARDA SERBEST BIRAKILMASINI İSTEMİŞTİ

AİHM, 20 Kasım 2018’de Demirtaş’ın tutukluğunun ‘özgürlük ve güvenlik hakkı’, ‘makul bir süre içinde yargılanma ya da yargılama süresince serbest bırakılma hakkı’ ve ‘serbest seçim hakkı’nı ihlal ettiğini belirterek serbest bırakılmasını istemişti.

AİHM’in verdiği bu karardan 14 gün sonra ise İstanbul Bölge Adliyesi 2’nci Ceza Dairesi, İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nin “terör örgütü propagandası” suçlamasıyla 7 Eylül’de Demirtaş aleyhine verdiği kararı onadı. Mahkeme Demirtaş’ın 4 yıl 8 aylık kesinleştirmişti. Kararla birlikte AİHM’in serbest bırakma kararı da hükümsüz kaldı.