Bilim İnsanları Duyuruyor: Marmara Denizi'nde Aslan Balığı Tehlikesi

Marmara Denizi'nin ekolojik dengesi, iklim değişikliği ve yabancı türlerin etkisi altında giderek daha fazla zarar görmeye devam ediyor. Uzmanlar sıcaklık artışı bu şekilde devam ederse, Aslan Balığı'nın Marmara'ya girmemesi için hiçbir sebep olmadığını söylüyor.

DHA'dan Melihcan Çalışkan'ın aktardığına göre, 8 Haziran Marmara Denizi Günü kapsamında düzenlenen etkinlikte, deniz bilimcileri ve çevre aktivistleri, deniz ekosisteminin geleceği ve bu ekosistem üzerindeki tehditler üzerine önemli uyarılarda bulundular.

Bu etkinlikte Marmara Denizi'nin mevcut durumuyla, kirlilik, iklim değişikliği gibi faktörlerin olası tehditleri konuşuldu.

Türkiye Deniz Araştırmaları Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi ve İstanbul Üniversitesi Deniz Biyolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Onur Gönülal, Marmara Denizi'nde son dönemde artan sıcaklık ve yabancı türlerin hızla yayılmasının ekosisteme ciddi zararlar verdiğini belirtti.

Doç. Dr. Gönülal, "Süveyş Kanalı'ndan gelen bir balık türü yüzerek 5 yılda ya da 1 yılda çok rahat bir şekilde Marmara'ya ulaşabiliyorlar. Eskiden bu kadar fazla sayı yoktu, şimdi daha fazla. Sebebi ise çok açık küresel ısınma." diye konuştu.

Aslan Balığı'nın, sıcaklık artışının etkisiyle Marmara Denizi'ne girmesi ihtimaline dikkat çeken Gönülal, "Sıcaklık farkı azaldıkça, Aslan Balığı'nın Marmara'ya girmemesi için hiçbir engel kalmayabilir. Bu türün Marmara'ya girişi, deniz ekosistemi üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir; özellikle yerli türlerin yaşam alanlarını ve besin zincirini olumsuz yönde etkileyebilir" şeklinde konuştu.

Gönülal, ayrıca Marmara Denizi'nde görülen diğer yabancı türlerin de ekosistem üzerindeki etkilerini değerlendirerek, "Balon Balığı gibi zehirli türlerin Marmara'ya girişi, balıkçılık faaliyetlerini olumsuz etkileyebilir ve deniz canlılarının doğal dengesini bozabilir. Bu türlerin kontrol altına alınması için bilimsel çalışmaların ve denetimlerin sıkılaştırılması gerekiyor" ifadelerini kullandı.

Marmara Denizi'ndeki ekolojik dengeyi korumak için alınması gereken önlemler ve sürdürülebilir çözümler konusunda ise çeşitli STK'lar ve bilim insanları ortak bir vizyon etrafında hareket etmeye çağırdılar. Etkinlikte konuşan diğer uzmanlar da, denizdeki sıcaklık artışı, müsilaj sorunu ve balık popülasyonlarındaki değişimler gibi önemli konuları ele alarak, bu sorunların çözümü için toplumun ve yönetimlerin ortak çabalarının önemini vurguladılar.

Son olarak, Marmara Denizi'nin sadece Türkiye'nin değil, bölgedeki diğer ülkelerin de çevresel sorumluluğu olduğunu belirten uzmanlar, uluslararası işbirliği ve bilimsel araştırmaların önemine dikkat çektiler. Gelecek nesillere sağlıklı ve sürdürülebilir bir deniz ortamı bırakılabilmesi için, acil eylemlerin ve koruma tedbirlerinin zamanında alınması gerektiği vurgulandı.