Babacan'dan Bahçeli'ye: Ortağınızın lütfu ile ahkam kesiyorsunuz
Ali Babacan partisinin Mamak İlçe Kongresi'nde konuştu. "Taraflı Cumhurbaşkanı ile beraber Meclis'in ve kurumların baskı altına alındığı bir yönetim krizi içindeyiz. Yargı, hukuk ilkeleriyle değil talimatlarla hareket eden bir organ haline geldi. O yüzden vatandaşlarımız, haklarını önce AYM'ye olmazsa da AİHM'e götürüyorlar. AİHM'de en çok dosyası bulunan 2'inci ülkeyiz" diyen Babacan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
"Adınız krizlerin ortağı olarak yazdırılacak"
Cesaret aldıkları kişi aynı kişi. Taraflı Cumhurbaşkanı işaret verdiği zaman mahkemeler Anayasa Mahkemesi'ne uymayabilir dediğinde işin akışı değişiyor. İşsizlik sorununu çözecekseniz önce hukuk alt yapısını güçlendireceksiniz. Hukuka uymayı alışkanlık haline getireceksiniz. Güven olmadan yatırımcı gelmez, istihdam oluşmaz. İktidarın küçük ortağı Anayasa Mahkemesi'nin kapatılmasını buyurdu. Ortağın birisi karara saygı duymuyor küçük ortak da kapatalım diyor. Daha önceki krizlerde de o günkü hükümetlerin ortağı olan Bahçeli, vatandaşlarımızın yargıya verdiği yetkiyi gasp edelim diyor. Sayın Bahçeli, Meclis'teki milletvekilliği sayısı sıralamasında 4. parti olarak, memleketin başına neredeyse bir kayyum gibi geldiniz. Vatandaşın desteği ile değil, ortağınızın lütfu ile ona, buna ahkam kesiyorsunuz. İktidara ortak olmanın nimetlerinden istifade ediyorsanız krizlerden de sorumlu olduğunuzu kabul etmek zorundasınız. Siyasi tarihinize adınız krizlerin ortağı olarak yazdırılacak.
"Vatandaştan destek istiyorlar"
Kongre duvarlarına yazdırdıkları 'Güven ve istikrar' lafı bir duvar süsünden öteye giden bir şey değil. Paramız pul oluyor. Erdoğan'a soruyorum, itibarlı para bu mu? Paranın yüzde 15 değer kaybetmesi midir itibar? 4 ay önce 4 yıl için atadığınız Merkez Bankası başkanını görevden aldınız. Siz bu kararı almadan evvel de para değersizleşmişti. Yanlış imzanın maliyeti 531 milyar dolar. Yanlış imza atıldıktan sonraki hafta Türkiye'den 8,5 milyar dolarlık sermaye çıkışı oldu. Bu berbat tablonun sorumlusunun kim olduğu çok belli. Şimdi de diyorlar ki; vatandaşa elinizdeki dövizi, altını ne varsa getirin. Ekonomiye çözüm olarak sundukları bu. Böylesine ağır krizlerde vatandaşa destek vermesi gerekenler, yine dönüyorlar vatandaştan destek istiyorlar. Millet kötü yönetimin bedelini ödemek zorunda değil.