Atık kağıt işçileri: Kadosan'a gelmemizi Ümraniye Belediyesi istedi

Atık kağıt işçileri, dün yaşananlar ve üç arkadaşlarının tutuklanmasına dair Ümraniye Kadosan'da basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada Valilik kararının mevzuata dayanıyor olmasına tepki gösterilirken "Saldırılar, yoksul insanların yaşamını hiçe saymaktır" denildi.

Ümraniye Esenkent'teki atık kağıt depolarına zabıtalar ve çevik kuvvet İstanbul Valiliğinin Ağustos ayında atık toplama işleminin yasaklama kararına dayanarak depolara baskın yapmıştı. Mühürlemek isteyen polise geri dönüşüm işçileri taşlarla karşılık vermiş, polis saldırısının ardından geri dönüşüm işçileri gözaltına alınmıştı.

Kağıt işçileri, dün yaşananlar ve gözaltına alınan arkadaşları hakkında bugün bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

"Kadosan'a gelmemizi Ümraniye Belediyesi istedi"

Kağıt işçileri tarafından yapılan açıklamada konuya dair sürekli İstanbul Valiliği'nden açıklama yapılıyor olmasının durumu kriminal bir hale getirdiğine dikkat çekilirken "Sorunun diğer muhatapları ise derin bir sessizliğe boğulmuş durumdalar. Bu baskın kararları sadece valiliğin kararı mıdır, yoksa bu kararlarda belediyelerin onayı var mıdır? Ümraniye Belediye Başkanı bizzat kendisi toplayıcılara Kadosan bölgesinde yer göstermedi mi?" denildi.

Ümraniye bölgesindeki kağıt toplayıcılarının Kadosan'a taşınmasını Ümraniye Belediyesi'nin istediğini belirten işçilerin açıklamasında "Şimdi neden kendisinin (Ümraniye Belediyesi) kağıtçılara gösterdiği bölgeye Valilik müdahale ederken sessiz kalmaya devam ediyor?" diye belirtildi.,

"Hangi mevzuata uygunluktan bahsediyorsunuz?"

Valilik kararıyla depolara yapılan müdahalenin mevzuata dayanarak yapılmış olmasının geçerli olmadığı söylenen açıklamada ayrıca "Valilik bu baskınların tek gerekçesinin mevzuata uygunluk sağlamak olduğunu söylüyor. Bahsettiğiniz mevzuat çıktığı 2004 yılından bu güne kadar bizim sayabildiğimiz kadarıyla 17 kere değişikliğe uğradı. Daha mevzuatı çıkaranlar ne istediğini bilmiyor. Siz hangi mevzuata uygunluktan bahsediyorsunuz? Yarın mevzuat bir kere daha değişirse bugün yaptığınız zulümden dolayı acı çektirdiğiniz yüzbinlerce insana “pardon” mu diyeceksiniz? Bizim yaşadığımız maddi ve manevi kaybın karşılığı bir özürden mi ibaret olacak?" diye soruldu.

"Saldırılar, yoksul insanların yaşamını hiçe saymaktır"

Kağıtçılara yönelik yapılan operasyonları "Açıkça yoksul insanların yaşam hakkını hiçe saymak" olarak nitelendiren işçiler, "Siyasi partiler ve belediyeler topu valiliğe atarak kendilerini kurtaracaklarını düşünüyorlarsa çok yanılıyorlar" dedi.

Kağıt işçileri açıklamalarının devamı ise şöyle:

Bu halk yaşananları görüyor değerlendiriyor. Halkın iddia ettiğiniz gibi size mi yoksa kendisi gibi yoksul kağıtçılara mı destek verdiğini hep beraber göreceğiz.

Bizler çektiğimiz tüm acılara rağmen hayata tutunabilmek ve onurlu yaşamak için bu işi yaptığımızı defalarca belirttik. Bizim haksız kazanç sağladığımızı söylemek kimsenin haddine değildir. Haksız kazanç elde ettiğimizi söyleyenler gelsinler ve sadece bir gün bizimle çalışıp bizimle yaşasınlar. O zaman kazancımızın helal mi haram mı olduğunu anlayacaklardır.

Basın aracılığı ile buradan sonunun muhatabı olan belediyelere, valilik ve çevre bakanlığına sesleniyoruz.

Derhal gözaltına alınan arkadaşlarımızı serbest bırakın.

Bir an önce bu baskınlardan vazgeçin. Bir sorun varsa bu sorunu konuşarak çözmek için kağıt toplayıcıları muhatap alın.

Siyasi partiler, belediyeler seçmenlerinden ve yoksullardan yana taraf olun ve Valiliğin bu yasadışı uygulamalarını engellemek için gerekli girişimleri başlatın. Ya da bu uygulamaları onaylıyorsanız, yoksulların tarafında değilseniz bunu çıkın ve açık açık kamuoyu ile paylaşın.

Daha yasal mevzuatlar bile yokken bu işin cefasını çeken kağıtçıları yok etmek için değil, sisteme entegre etmek için projeler üretin.

Biz kağıt toplayıcıları olarak tüm bu baskılara, haksızlıklara karşı uluslararası mahkemelerde dahil olmak üzere tüm anayasal, demokratik haklarımızı kullanmaya devam edeceğiz ve bizi yaşamın kıyısı olan çöplere kadar sürükleyenlerin bizi buradan uçuruma yuvarlamalarına izin vermeyeceğiz.