Cumhurbaşkanı New York’ta Türkevi’ni açtı; medyası yere göğe koyamadı…
G6’ye girmemizin belgesiymiş…
 
█ Türkiye yine merkezi Türkevi ile bu bölgenin en stratejik ve en güzel yerinde adeta yeni dünya siyasetinde ‘ben de varım’ diye mesaj veriyormuş.
 
█ Amerika’daki Müslüman toplumu adına yapılan konuşmalarda Erdoğan’a;  ‘siz sadece 83 milyonluk ülkenin değil kül Müslüman dünyanın liderisiniz’ diye hitap edilmiş.
 
█ Birleşmiş Milletler binasının karşısına yaptığımız gökdelen başyapıtmış.

█ 2023’e giden süreçte uluslararası toplumdaki yerimizin bir yansımasıymış.  

Uzatmayayım. Cumhurbaşkanı ile ABD’ye giden gazetecilerin yazdıkları bunlar. Meseleyi daha da abartan var ama onlar da eksik kalsın.
Konuya nereden gireceğimi bilemedim . O kadar çok ayağı var ki.
Gökdelenle başlayalım mi ne dersiniz?
Başkan söyleyeyim bina yaparak itibar olmaz. 
Gökdelen dikmek bir ülke için gurur meselesi değildir.
Sorum şu. Atatürk’ün Çankaya’daki bağ evinden Cumhurbaşkanı Köşk’ü dönüştürdüğü mütevazi yapıyı ıskartaya çıkarıp yerine Beştepe’de 1100 odalı Saray yapılınca ülkenin itibarı mı arttı?
Yooo…
New York’taki gökdelen Türkevi de itibarımızı arttırmayacak. İktidarı destekleyen yazarın iddia ettiği gibi dünya siyasetine o gökdelen vesilesiyle damga vurmayacağız.
Bir de utanmadan BM karşısına ilk defa Türkevi açıyormuşuz, bu bir ilkmiş, Erdoğan siyasetinin yansımasıymış gibi yayın yapıyorlar. 
Yapınlar şu; eski binayı yıkıp 2.5 milyar lira harcayarak yerine yenisini yaptılar. Gökdelen inşa ettiler.
BM’nin karşısında zaten 1977 yılından beri binamız vardı. New York konsolosluğumuz ile BM Daimi temsilciliğimiz zaten oradaydı.
İhsan Sabri Çağlayangil’ in 3 milyon dolar ödeyerek aldığı binaydı.  Yanındaki yer de alındı, 2017’de eski bina yıkıldı yerine bu bina yapıldı.
Yani, Türkiye orada hep vardı sadece bina yenilendi.
O zaman bu şaşa, niye diyeceksiniz?
O bölgede böyle bir arazi bulunup ilk defa böyle bir merkez oluşturulsaydı düşünürdüm ama o  da değil! O merkez 40 yıldır var. Merkez aynı bina yeni.
İlk defa olsa bile bu şatafatın anlamı ne?
New York sokaklarında Cumhurbaşkanı arabasının önünde ve arkasında neredeyse 100/150  arabalık konvoy. Yarısı koruma...
Amerikalılara gövde gösterisi mi yaptık?
100-150 araçlık konvoyla New York caddelerini turlayarak itibarımızı mı yükseldi?
Amerikalılar ‘ vay be Türkiye ne büyük bir ülkeymiş mi’ dedi..
Yoksa…
Ne görgüsüzler…
Türkiye Arabistan gibi Sultanlık ülkesi mi diye düşündüler.
Birbirlerine ‘ hala padişahlık yıkılmamış galiba’ diye mi sordular!..
Hangisi?
Ben söyleyeyim. Gökdeleni diktik itibarımızı yerle bir etti. 
Vaziyete bakın!..
İngiltere Başbakan’ı iki korumayla yürüyerek Türkevi’ne geliyor.
Türkiye Cumhurbaşkanı yüzlerce koruma yüzlerce zırhlı araçla Türkevi’ne gidiyor.
Başka söze gerek var mı?
Ayıp…
Saray çevresi, iktidar medyası büyük gurur diye pompaladı ya. Aslında yaptıkları büyük skandal.
ABD’ye iki uçak kaldırdılar. Yüzlerce yolcu.  New York Caddelerinde maç kazanan takımın taraftarları gibi zırhlı araçlarla tur attılar.
ABD yapımı, Avrupa yapımı devasa araçlarla trafiği kilitleyip tur atarak büyük devletiz havası pompalamaya çalıştılar.
Ortadoğu kafası. Bana göre skandal. 
Skandalın daha da büyüğü var.
Cumhurbaşkanı çocuklarının etkin olduğu Türkiye Gençlik Vakfı ile Ensar Vakfı’nın ABD’de kurduğu TÜRKFEN Vakfı’nın düzenlediği toplantıda konuştu…
ABD’deki Türk gençlerine hitap etti..
Aynen şöyle dedi:
‘Hepiniz de tarihiyle, birikimiyle, vicdanıyla, değerleriyle, mağdur ve mazlumlara sahip çıkmasıyla maruf necip bir milletin evlatlarısınız. Atanız; Sultan Alparslan’dır, Fatih’tir, Yavuz’dur, Sinan’dır, Barbaros’tur, Hayme Ana’dır, Nene Hatun’dur.’
Atatürk nerde?
Yok.
Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet sayesinde 12. Cumhurbaşkanı olan kişi birinci Cumhurbaşkanı’nı anmıyor.
Yok sayıyor…
Biz de Diyanet işleri Başkanı’na camilere Atatürk’ü sokmuyoruz diye kızıyorduk!
Demek ki talimatla sokmuyormuş!
Cumhurbaşkanı ülkenin kurucusunu New York’ta yıkıp yeniden yaptığı Türkevi’ne sokmadığına göre.
Çok acı…
Çok yaralayıcı…
Merak ediyorum, Cumhurbaşkanı’nın Atatürk’ü yok saymasını New York’a özel uçakla giden gazeteciler ve gazeteleri konu edecek mi?
Yoksa görmezden gelip, New York’u fetih ettik , dünya siyasetine damgamızı vurduk, artık bize sorulmadan Birleşmiş Milletler de kuş uçmaz. Bina süper olduğumuzun kanıtı güzellemeleri mi yapacaklar.
Büyük ihtimalle.
Son söz: Binayla, betonla itibar olsaydı Türkiye uçardı. Kişi başına düşen gelir 8 bin dolar değil 20 bin dolar olurdu.
Aklıma geldi 2023’te kişi başına gelir 23 bin dolar olacaktı. Erdoğan söz vermişti, inanıp oy vermiştik. İki yıl kaldı 23 bin dolar olacak mı?
New York’un göbeğine gökdelen dikmemiz, şaşalı törenler düzenlememiz,  23 bin dolara ulaşmamızı sağlar mı?