Ankara Barosu Başkanı Sağkan'dan 'Vahit Bıçak' açıklaması
Çankaya Üniversitesi'nde İsmail Hasan Hikmet hakkında kopya çektiği gerekçesiyle tutanak tutan ve bu sebeple Hikmet tarafından öldürülen akademisyen Ceren Damar'ın cinayeti davası sonlandı. Hikmet, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılırken; Hikmet'in avukatı Vahit Bıçak'ın 'savunması' kamuoyunda geniş tepki uyandırdı.
Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan, akademisyen Ceren Damar cinayeti davasında katil İsmail Hasan Hikmet'in avukatı olan ve dava sürecinde skandal savunmalar yapan Vahit Bıçak'ın kanuna aykırı davrandığını ve şikâyet gelmesi hâlinde dosyasının önlerine gelebileceğini ifade etti.
İftira, tehdit, hakaret...
Ankara'da kopya çektiği gerekçesiyle tutanak tutan akademisyen Ceren Damar'ı öldüren Hikmet'in avukatı Vahit Bıçak, dava sürecinde 'zafere giden yolda her şey mübâhtır' anlayışıyla meslek etiği ve kanunları bir kenara bırakarak öldürülen Ceren Damar hakkında 'cinsel saldırı' iftirasından, Twitter'da 15 Temmuz'u savunan paylaşımlar yapmasına kadar türlü iftiralarda bulundu. Bıçak ayrıca gazetecileri de tehdit etti ve geçmişini ortaya çıkartan gazeteci Mustafa Hoş hakkında çirkin ifadeler kullandı. Acılı babayı da kızının katili üzerinden siyasi rant sağlamakla suçlayan Bıçak, üstüne bir de baba Mustafa Damar'dan dava sonrasında şikâyetçi olacağını ifade etti.
"Şikâyet hâlinde dosyanın önümüze gelme ihtimâli var"
Hürriyet'ten Mesut Hasan Benli'nin sorularını yanıtlayan Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan, Avukatlık Kanununun 34'üncü maddesini hatırlatarak, avukatların görevlerinin kutsallığına yakışır şekilde, doğru şekilde ve onur içinde yerine getirmekle yükümlü olduğunu belirtti.
Sağkan konuyla ilgili olarak şöyle konuştu:
Bu kapsamda bir hukukçu olarak, aynı zamanda davada katılan taraf vekili olarak görüşüm tabii ki, sanık avukatının söylemlerinin davanın başından bu yana avukatlık kanunun 34’üncü maddesine çok açık şekilde aykırılık teşkil etmektedir. Kişisel olarak rahatsızlık duydum. Savunma hakkı sınırları değerlendirirken vefat eden bir kişinin onuruyla ilgili sarf edilecek cümlelerin seçilerek kullanılması lazım. Yürütülen savunma stratejisinde kullanılan ifadelerin savunma hakkı sınırları dışına çıkıldığı kanaatindeyim. Şikâyet halinde dosyanın önümüze gelme ihtimali var.
"Avukat; erdemli, dürüst ve vicdan sahibi olmalı"
İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durak ise, yapılan savunmanın ahlâka aykırı olduğunu vurgulayarak, "Bir avukat olarak bu türden bir savunmanın mesleğin etik değerleri açısında doğru olmadığı kanısındayım. Avukat; erdemli, dürüst ve vicdan sahibi olmalıdır" ifadelerini kullandı.
Adalet Bakanı Gül: Mahkeme insan onurunun kırılmasına müsaade etmedi
Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, davanın kararının açıklanmasının ardından sosyal medya üzerinden Vahit Bıçak'a tepki gösteren bir paylaşımda bulundu. Gül, mahkemenin masum bir kadının hatırasını koruduğunu ve insan onurunun kırılmasına müsaade etmediğini ifade ederek, "Yargı, kazanmak için her yolu mûbah gören anlayışa itibar etmedi" dedi.
Gül'ün paylaşımı şöyle:
Bugün Ceren Damar davasında vicdanların feryadını işiten Yargı; kazanmak için her yolu mubah gören anlayışa itibar etmeyerek, masum bir kadının hatırasını korumuş, insan onurunun kırılmasına da izin vermemiştir. ‘Mahkemelerde savunmanın ahlaki ya da hukuki bir sınırı olmalı mıdır?’ sorusu, uzun süre hukuk dünyasını meşgul etmiş; nihayet modern hukuk, savunmanın etik ve yasal sınırlarını belirleyen kurallar öngörmüştür. Çünkü insan onurunun dokunulmazlığı, bütün hakların üzerindedir. Bu vesileyle, Ceren Damar’a bir kez daha Allah’tan rahmet, yakınlarına ve sevenlerine başsağlığı diliyorum. Cenazesi başında sevgili eşinin dediği gibi, iyi bir hukukçu, iyi bir mühendis, iyi bir doktor değil; önce iyi bir insan olmaya çalışın...
