Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan'dan, Feyzioğlu iddiası

TBB seçimlerinde 50’nin üzerinde baronun ortak adayı olarak adaylığını açıklayan, Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan HalkTv ekranlarında İpek Özbey'in konuğu oldu. Sağkan, mevcut başkan Metin Feyzioğlu için "TBB Başkanı bu yasanın meclisten geçmesi için kapalı kapılar ardında yasayı destekleyerek, bu yasanın imzacısı haline geldi." dedi.

Türkiye Barolar Birliği’nin 4-5 Aralık 2021 tarihinde Ankara’da yapılacak genel kurulunda mevcut başkan Metin Feyzioğlu’nun karşısına çıkarak aday olduğunu duyuran Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan, HalkTV'de yayınlanan İpek Özbey ile Kadraj programına konuk oldu.

Mevcut TBB Başkanı Metin Feyzioğlu’nun yeniden aday olduğu öğrenilen seçimlerde, İstanbul, Ankara, İzmir ve Antalya’nın başı çektiği 50’nin üzerinde baro da ortak adayı olan Sağkan, 'çoklu baro' yasasına karşı olmasıyla biliniyordu.

Canlı yayında İpek Özbey'in sorularını yanıtlayan Sağkan, TBB Başkanı Feyzioğlu'nun kapalı kapılar ardında çoklu baroyu desteklediğini belirtti.

Özbey'in bazı gazetelerde çıkan "Ankara,İzmir,İstanbul Baroları, TBB Başkanı Feyzioğlu’nun milli duruşundan rahatsız olarak sizi aday göstermiş" haberini hatırlatması üzerine Sağkan, şunları dile getirdi;

"Biz TBB Başkanı'nın hukuku teferrat sayan anlayışından rahatsızız. Biz TBB Başkanı'nın, bu ülkedeki tüm hukuksuzluklara karşı sessiz kalmak bir yana, bunları alkışlayarak bu hukuksuzluklarını, bu hak ihlallerini meşrulaştıran tavrından rahatsızız.

Biz TBB Başkanı'nın yarım asırlık bir kuruma, vatandaşların temel hak ve özgürlüklerinin korunması noktasında teminat olarak gördükleri Türkiye Barolar Birliğine, kendi şahsi ikbali için verdiği rahatsızlıktan dolayı rahatsızız. Son üç yıldır gösterdiği tavırla vatandaşın kendini yanlız hissetmesine sebebiyet verdiği için rahatsızız.

Bizim o kadar büyük rahatsızlıklarımız var ki, Türkiye Barolar Birliği Başkanı nezlinde şekillenen yönetim anlayışından yana bunun hiç bir tarafına herhangi bir birlik başkanın baro başkanının millilik tavrı üzerinden koyduğu bir tasarrufu koyamazsınız.

Bu ülkede maalesef öyle yoğun bir hale geldi ki bu. Bir seçim yarışına girdiğiniz veya beğenmediğiniz veya kendinize rakip gördüğünüz, sizi eleştiren kişileri ötekileştiren, terörize eden, hedef gösteren bir dil kullanmak. Bu kullanılan dilinde bir geri dönüşünün olduğunu anlaşıldığı an itibariyle, maalesef iktidarın kullandığı ötekileştirici bu dil bizim kendi meslek örgütümüzün hatta çatı örgütümüzün en başındaki kişi tarafından da kullanılır hale geldi.

Bu dilin kullanılması aslında şunu gösteriyor. Kullanışlı bir barolar birliği başkanı vardı, ikdirarın hukuksuzluklarını kapatan barolar birliği başkanı, o başkan artık o koltuğunu kaybetmek üzere. İşte bugünkü haberleri de bu görüntünün çok net olarak ortaya çıkmasından kaynaklı son çırpınışlar olarak değerlendiriyorum. "

Türk hukuk sisteminin çok önemli bir süreçten geçtiğini ifade eden Sağkan, sözlerini şöyle sürdürdü;
" Bizim yargı bağımsızlığı gibi çok temel bir sorunumuz var. Bizim hukukun üstünlüğünün içselleştirilmesi gibi çok temel bir sorunumu var. Baktığınız zaman bu sorun yargının hep üç sac ayağından ikisine dönük olarak adlandırılabiliyordu. Yani karar mekanizması ve sav mekanizması üzerinde HSK eliyle kurulan bir baskıdan ve bağımsızlığını getirmiş yargının da bu ayaklar üzerinden yükseldiğini ifade ediyordu.

Ancak ilk defa bu dönem, savunmanın bağımsızlığını yitirilmesi için çok ama çok iktidar cenahı bakımdan söylüyorum büyük bir adım atıldı. Çoklu baro adı altında, Türkiye'de barolar bölünmeye, niteliksizleştirilmeye itibarsızlaştırılmaya çalışıldı.

Bu kadar ağır şartlar altında TBB Başkanı bırakınız bu yasaya karşı açık net bir şekilde tavır ortaya koymayı, bu yasanın meclisten geçmesi için kapalı kapılar ardından yasayı destekleyerek, bu yasanın imzacısı haline geldi."