Ali Sirmen'den Ahmet Altan açıklaması: Kumpaslarda azmettirici, tetikçi olarak oynadığı rol...

Ali Sirmen'den Ahmet Altan açıklaması: Kumpaslarda azmettirici, tetikçi olarak oynadığı rol...
Ahmet Altan tartışmasına Cumhuriyet gazetesi yazarı Ali Sirmen de katıldı. Ali Sirmen bugünkü yazısının sön bölümünde “Zorunlu bir açıklama” başlığıyla konuya ilişkin görüşlerini aktardı.

FETÖ’nün kapatılan yayın organı Taraf gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Altan, tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi’nden yeni kitabının tanıtımı için Cumhuriyet Gazetesi'nin Kitap Eki'ne yazmıştı.

Ahmet Altan'ın Cumhuriyet'te yazması sosyal medyada tartışma yaratmıştı. Tartışmaların ardından Cumhuriyet'in Okur Temsilcisi Güray Öz, konuya değinmişti. Güray Öz, Twitter’da “Niye Cumhuriyet’te diye soranlara yanıtım yok, olsa olsa ‘yüce gönüllülüktür’ diyebilirim, Unutmak iyidir kimi zaman, kuşkusuz neyi ne zaman unuttuğunuza bağlıdır” mesajını paylaşmıştı.

Ahmet Altan tartışmasına Cumhuriyet gazetesi yazarı Ali Sirmen de katıldı. Ali Sirmen bugünkü yazısının sön bölümünde “Zorunlu bir açıklama” başlığıyla konuya ilişkin görüşlerini aktardı.

“KUMPAS REZALETİNDEKİ KORKUNÇ ROLLERİNİ HİÇBİR ZAMAN UNUTMADIĞIMIZI…”

“Geçen gün Cumhuriyet Kitap Eki’ni okurken, baskı ve zulüm dönemlerinin toplumlara verdikleri en büyük zararlardan biri de kavramları karıştırıp, kafaları allak bullak ederek, sahte kahramanlar yaratıp başlara musallat etmeleridir, diye düşündüm” diyen Sirmen şöyle devam etti:

“Uzunca bir süredir tutuklu olarak hapiste bulunan, Taraf gazetesinin kurucusu ve Genel Yayın Müdürü Ahmet Altan’ın ‘Şatodaki Çiçek’ yazısını okurken, Ergenekon ve Balyoz rezaletlerini ve onların zulmettiği, yaşamlarından ettiği insanları ve bu kumpaslarda azmettirici, tetikçi olarak oynadığı rol ile gazetecilik değil, tetikçilik yapan Taraf’ı düşündüm. Ahmet Altan yazısında o günleri ve olayları anımsamıyordu.

Doğaldı, o artık kumpasçıların, zalimlerin safından mazlumların safına silkelenmişti.

Tabii ki bu durum karşısında, ‘etme bulma dünyası’ diyecek değiliz.

Ama Ergenekon ve Balyoz davalarında zulüm görmüş, sağlığını, işini, canını yitirmiş nice mazluma ve yakınlarına duyduğumuz saygı gereği, Taraf’ın ve yöneticilerinin kumpas rezaletindeki korkunç rollerini hiçbir zaman unutmadığımızı da belirtmek zorundayız.

Bu hem bir demokrasi ve hem de bir insanlık görevidir.”