AKP'yi Reddeden İmam Sürgün Edildi!

İzmir’de, AKP Buca İlçe Başkanlığı’ndan, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçen yıl yapılan İzmir mitingine cemaat toplaması talebiyle arandığını ve bu talebi yerine getirmeyince hakkında soruşturma açıldığını açıklayan imam Yusuf Kılıç, İzmir dışına sürgün edildiğini ve kendisine ‘kademenin ilerlemesinin durdurulması’ cezası verildiğini söyledi.

İzmir Buca’da görevli imam hatip Yusuf Kılıç, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın genel seçim döneminde 29 Nisan 2023 tarihinde İzmir Gündoğdu Meydanı’nda yapacağı miting öncesinde AKP Buca İlçe Başkanlığı’ndan arandığını, kendisinden cemaatini miting için toplamasının istendiğini açıklamıştı.

Kılıç, olayın üzerinden 10 ay geçmesinin ardından İzmir dışına sürgün edildiğini, kendisine ‘kademenin ilerlemesinin durdurulması’ cezası verildiğini ve bir imam tarafından işinden atılmakla tehdit edildiğini açıkladı. Sendikası Diyanet-Sen’in arkasında durmadığını belirten Kılıç, AKP Buca İlçe Başkanlığı’nın kendisini aramasının ardından yaşadıklarını şöyle özetledi:

“BAŞKA BİR İMAM TARAFINDAN TEHDİT EDİLDİM”

“Merhaba, ben Yusuf Kılıç. Cami, insanların Allah’a, kitaba ve peygamberlere karşı sorumluluklarını yerine getirmeye çalıştığı toplu bir yerdir. Ben de cami imamı olarak halka karşı sorumluluğumun bilinciyle çalışmaya başladığım günden bu yana hiçbir şekilde aksatmadan görevimi yürütmekteydim. 26 Nisan 2023 tarihinde kendisini AKP Buca İlçe Başkan Yardımcısı olarak tanıtan bir şahıs beni arayarak mitingleri için cami cemaati ayarlamamı ve mitinge götürmemi istedi. Ben de bunu reddettim. Deyim yerindeyse o günden sonra başıma gelmeyen kalmadı. Sürgün ile tehdit edildim. Hemen akabinde 29 Mayıs 2023 tarihinde Buca’da başka bir camiye gönderildim. Bu camide 4 ay boyunca görev yaptım. İmkanlar çok kısıtlı olduğu için cami tuvaletinde 4 ay boyunca banyomu yaptım. Aynı şekilde camide yatmak zorunda kaldım. Bir işim için Buca Müftülüğü’ne gittiğimde başka bir imam tarafından görevden atılmakla tehdit edildim. Miting için kendisini de aradıklarını ve benim, kendisi gibi davranmadığım için bana ‘PKK’lı ve FETÖ’cü’ diyerek üzerime geldi. Polis çağırarak, şahıs hakkında karakola giderek şikayetçi olmak zorunda kaldım.

“İZMİR’İN DIŞINA SÜRGÜN EDİLDİM”

Bu olaydan sonra İzmir’in dışına sürgün edildim. En son tarafıma ‘kademenin ilerlemesinin durdurulması’ cezası verildi. Bu olaylar yaşanırken sendikam hiçbir şekilde arkamda durmadı. Ben buradan Türkiye Barolar Birliği’ne seslenmek istiyorum. Başıma gelen bu olayların araştırılmasını ve avukat yardımı istiyorum. Kimin haklı, kimin haksız olduğunu en güzel şekilde adalet, hukuk ortaya çıkartabilir. Sizi adaletin ilk basamağı olan vicdanlarınızın sesini dinlemeye davet ediyorum. Ben, insanların siyasi görüşlerini sorgulayamam. İbadethanelere yakışmayan bu çirkin teklifi reddetmemin sebebi, camiyi, imamlık kimliğimi ve kurumumu siyasete bulaştırmak istemememdir. İnsanların camiye ve dine olan güvenlerine zarar vermek istemedim. Hangi siyasi görüş olursa olsun, kurumun itibarını zedeleyecek hiçbir teklifi kabul etmek mümkün değildir. Ben insanlara hizmet etmek için buradayım. Bir siyasi gruba ya da kutsallarımız üzerinden çıkar sağlamaya çalışanlara asla biat edemem.”

Kaynak:ANKA Haber Ajansı