Adnan Oktar davası sanıklarından Sezgin: 26 senedir Adnan Bey ile beraberim
İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumu Yerleşkesi karşısında bulunan salondaki duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Burak Sanver, hakkındaki suçlamaları reddetti.
'KÜÇÜKLÜĞÜMDEN BERİ ASKERLERİ SEVERİM'
Herhangi bir örgüte üye olmadığını öne süren sanık Sanver, "Hepimiz kardeşiz gibiyiz, birbirimizi sevdiğimiz doğrudur. Askerliği bedelli olarak yaptığım, bunu da Adnan Oktar’ın talimatıyla yaptığım söyleniyor. Ben asker bir aileden geliyorum. Küçüklüğümden beri askerleri severim. Bedelli er seçeneği, o zaman bir afet olmuştu ona ilişkin çıkmıştı. Ben de bunun üzerine bedelli er olarak yaptım." dedi.
Yakalandığı yerde ele geçen silahın, babasından kalma beylik tabancası olduğunu ve bulundurma ruhsatlı olduğunu anlatan sanık Sanver, kendisine ait ve ortak olduğu şirketler bulunduğunu ancak bunların örgüte finansal destek amacıyla kurulmadığını savundu.
Sanver, Adnan Oktar'ın kaldığı Kandilli'deki villada nöbet tutmadığını, 32 yıldır Adnan Oktar ile tanışıklığı olduğunu ve aralarında ast üst ilişkisi olmadığını ileri sürdü.
'BURADAKİ TÜM ARKADAŞLARIMLA MÜMİN KARDEŞLİĞİM VAR'
Sanver'in ardından tutuklu sanık Bülent Sezgin'in savunmasına geçildi.
Adnan Oktar ile 1993 yılında Boğaziçi Üniversitesi'nde okurken tanıştığını, bu dönemde modellik yaptığını ifade eden sanık Sezgin, "Sayın Adnan Bey ile tanıdık arkadaşlarım vesilesiyle tanıştım. İyi ki tanışmışım, imanıma, Kuran ile tanışmama vesile oldu. Allah ömür verdiği sürece devam edecek. Buradaki tüm arkadaşlarımla da mümin kardeşliğim vardır." dedi.
Kendilerine yönelik büyük bir oyun oynandığını iddia eden Sezgin, "Nur gibi insanlar suç örgütüne üyeymiş gibi gösteriliyor. Bugüne kadar her zaman devletimizin yanında olduğunu göstermiş olduk. Bu alanda birçok çalışmamız var. Yüzlerce, binlerce konferanslarımız oldu. Daima Allah’ın varlığının delillerini, ülkemizi anlattık. Bunda da çok etkili olduğumuzu düşünüyorum. Sayın Adnan Bey’in çalışmaları göz önünde. Sanki silahlı suç örgütü varmış gibi gösterilmeye çalışılıyor. Biz Allah'a iman eden insanlarız, Kuran talebesiyiz. Kuran'a göre bir yaşam sürüyoruz. Allah bize Kuran'da nasıl yaşamamız gerektiğini çok güzel anlatmış." ifadelerini kullandı.
Sezgin, iddianamede kendisinin "Kardeşler" adlı grubun bir parçası olduğunun belirtildiğini söyleyerek, şöyle devam etti:
"Bizim aramızda bir gruplaşma yok, hepimiz kardeşiz. Ast üst ilişkisi yok. Huzur ve güven içinde birlikte yaşıyoruz. Ben Kuran talebesiyim, Kuran'a göre yaşıyorum. Allah bana ne emrediyorsa ona göre yaşıyorum, Adnan Bey için yaşamıyorum. 26 senedir Adnan Bey ile beraberim. Herhangi bir baskıya maruz kalmadım, herhangi bir talimat almadım, kimseye talimat verildiğine şahit olmadım. Ben herhangi bir insana bir şeyi zorla dikte edemem, bu benim inanışıma aykırı. Hepimiz özgür bireyleriz."
'TURNİKE' DİYE BİR SİSTEM YOK'
Kimseyi örgüte kazandırmadığını öne süren sanık Sezgin, "Adnan Bey'i ilk gördüğüm andan itibaren kendisine hayranım. Bugüne kadar bana ve arkadaşıma herhangi bir art niyetine şahit olmadım. Hepimiz sevgiyi savunuyoruz, bu insanlar 15 aydır sevgisizlik içinde tutuluyor. Turnike diye bir sistem yok. Bunu komple reddediyorum. Kimse kimseye cinsel istismarda bulunmuyor. Benim böyle bir amacım olamaz. Farz edelim öyle bir oluşum var, ben örgüte gireceğim falan. İşim gücüm cinsellik gibi gösteriliyor. Türkiye’nin en iyi modellerinden birisiyim. Tanınmış biriyim. Türkiye'yi milli manken olarak temsilen birçok ülkeye gitmiş birisiyim. Bulunduğum camiada etrafımda alası var, dünya modelleri vardı yanımda" diye konuştu.
Savunmasını tamamlayan sanığın çapraz sorgusuna geçildi. Müşteki avukatlarından biri sanığa sorular yönelttiği sırada, sanık Sezgin'in avukatı söz almak istedi. Mahkeme Başkanı Galip Mehmet Perk, avukatı, söz verilmeden konuşmaması yönünde uyardı. Başkan Perk, sanık avukatının, eylemine devam ettiği gerekçesiyle salondan çıkarılmasına ve duruşmaya 5 dakika ara verilmesine karar verdi.
Sanık avukatı duruşmadan çıktıktan sonra çapraz sorguya devam edildi.