11 kurşun sıktı ama 'iyi hâlden' indirim aldı: Nurcan Arslan'ın katiline sadece 25 yıl hapis cezası verildi

30 Ocak 2016 yılında kız arkadaşı Nurcan Arslan'ı barışma teklifini kabul etmediği için Küçükçekmece'de tam 11 kurşun sıkarak ruhsatsız tabancayla öldüren Abdullah Melih Barış'ın müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından bozuldu. Tutuklu sanık Abdullah Melih Barış'ın SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) ile katıldığı dava, Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşmaya Nurcan Arslan'ın ailesi ve avukatları da katıldı.

9 YIL CEZAEVİNDE KALDIĞI İÇİN TAHLİYE TALEP ETTİ!

Sanığa verilebilecek en ağır cezanın verilmesini istediklerini dile getiren Nurcan Arslan'ın kardeşi Gülcan Arslan, ailesi ile kendisinin çok acı çektiğini ve yıprandığını ifade etti. Tutuklu sanık Abdullah Melih Barış savunmasında, cinnet geçirdiği anda olayın gerçekleştiğini ve cezaevinde kaldığı 9 yıllık sürenin göz önüne alınıp tahliye talep ettiğini söyledi.

MÜEBBET HAPİS CEZASINI 25 YILA İNDİRDİLER

Kararını açıklayan mahkeme, tutuklu sanığı 'kasten öldürme' suçundan müebbet hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme ise tutuklu sanığın cezasını iyi hâl gerekçesiyle 25 yıla indirdi. Nurcan Arslan'ın yakınları açıklanan kararın ardından sinir krizi geçirdi. Kardeş Gülcan Arslan, "Ben şimdi mezarına gidip Nurcan'a ne söyleyeceğim" diyerek duvarlara vurdu.

Duruşma sonrasında açıklama yapan müşteki avukatı Sezin Uçar, Yargıtay'ın "bir tasarlama yoktur" diyerek kararı bozduğunu ve Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin sadece kasten öldürme suçundan ceza verdiğini açıkladı.

2018'DEKİ KARAR DA BOZULMUŞTU

12 Nisan 2018'de Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından açıklanan kararda tutuklu sanık Abdullah Melih Barış, 'tasarlayarak kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmış; fakat duruşmalardaki iyi hâli göz önünde bulundurarak, cezası müebbet hapse çevrilmişti.

Tutuklu sanık, mahkemeden bir de 'ruhatsız silah taşımak' suçundan 1 yıl 8 aylık bir ceza daha almış ve bin lira da adli para cezası ödemesi hükmedilmişti. Yargıtay 1'inci Ceza Dairesi, davanın temyiz incelemesini yapmış; yanılgı ve yetersiz hüküm kurulduğunu gerekçe göstererek yerel mahkemenin kararını bozmuştu.