Serkan Özcan'dan 'Altın Tasarruf Sistemi' uyarısı: İktidar ellerini kaldırıp teslim oldu daha da kötüye gidecek

Serkan Özcan'dan 'Altın Tasarruf Sistemi' uyarısı: İktidar ellerini kaldırıp teslim oldu daha da kötüye gidecek
Yastık altı altınların ekonomiye kazandırılması amacıyla hayata geçirilen Altın Tasarruf Sistemi'ni halktv.com.tr'ye değerlendiren Gelecek Parti Sözcüsü ve eski BDDK Başkan Danışmanı Serkan Özcan iktidarın bu hamlesinin 'ellerini kaldırarak teslim olmak' anlamını taşıdığını belirterek 'Bu durum ekonomiyi daha kötüye götürecektir' dedi

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Türkiye Ekonomi Modeli Yeni Adımlar ve Enflasyon Tedbirleri Tanıtım Toplantısı'nda Altın Tasarruf Sistemi'ni açıkladı. Bakan Nebati'nin açıkladığı 'Altın Tasarruf Sistemi'nin başarılı olamayacağını açıklayan Eski Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Başkan Danışmanı ekonomist Serkan Özcan "Türkiye'nin ana problemi kontrol edilemeyen bir enflasyon ortamına girmiş olmasıdır. Enflasyonda kontrol edilemeyen bir noktaya geldiğinizde vatandaşın yatırım tercihleri o ülkenin kendi parası olmaktan çıkar döviz olur altın olur ve bir noktadan sonra gayrimenkul olur. Türkiye'de dövizi ve altını yükselten şey enflasyon beklentilerinin bozulması ve güven ortamının ortadan kalkmasıdır" dedi. Döviz de ve altında tüm risklerin kamuya yıkıldığını belirten Özcan sözlerine şöyle devam etti:

serkan-ozcan.jpgSerkan Özcan

"Şimdi siz insanlar dövize altına yönelmesin Türk Lirası daha fazla değer kaybetmesin diye bütün dövize ve altınlara TL karşısındaki değeri için koruma sağlarsanız günün sonunda doğabilecek riskleri vatandaştan alıp kamunun üzerine yıkarsınız. Bu sürdürülebilir bir durum değil. Aslolan ülkenin kendi para birimine güven sağlayacak para ve maliye politikalarını bankacılık politikalarını oluşturmaktır. Siz bunu yapmadan önünüze gelen her şeye garanti vererek ülkede fiyat istikrarını ve finans istikrarını sağlayamazsınız.

'İflasın önüne geçmeye çalışıyorlar'

Yaptıkları şey para politikalarının iflas etmesinin bütün yükünün 84 milyonun omuzlarına yıkılmasıdır. Orada da ne kadar eşitlikçi oldukları da tartışmalıdır. Herkesin vergilerinden keserek iflasın önüne geçmeye çalışıyorlar. Burada da büyük bir yanılgı içine giriyorlar. Çok basit bir şey söyleyeyim dünyada bir savaş olduğunu varsayalım ve altın hızla değer kazanarak yüzde 20 arttı diyelim. Kim ödeyecek bu bunun bedelini?

'Çaresizlikten saçma sapan politikalar üretiyorlar'

Biz altının fiyatını kontrol edebilir miyiz? Uluslararası piyasada fiyatı belirlenen ve başka bir ülkede maden olarak çıkarılan bir şeyin fiyatını biz belirleyebilir miyiz? Fiyatını belirleyemediğimiz bir mal için nasıl olur da devletin hazinesini ve milletin vergisini kefalet olarak gösterip altınlarınızı koruma altına alıyoruz diyebiliriz? Çaresizlikten saçma sapan politikalar üretiyorlar.

'İktidar ellerini kaldırıp teslim oldu: Tamam tüm zararı ben ödeyeceğim...'

Ülkede gelinen durumu şöyle özetleyebiliriz. Siz para politikasını, bankacılık politikasını ve kamu maliyesini yönetemediniz. Ülkede güven tamamen bitti. Yatırımcı hızlı bir şekilde bizim olan milli paramızdan kaçmaya başladı. Siz iktidar olarak döndünüz 'tamam teslim oluyorum. Lütfen dolar, altın almayın ben bunun TL karşılığını vereceğim, tüm zararlarınızı ödeyeceğim diyerek' ellerini kaldırıp teslim oldu. Bu durumu daha kötüye götürecektir.