CHP'li Demir: Hükümetin enerjiyle ilgili tek politikası vardır o da zamdır
TBMM Genel Kurulu’nda 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi, 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi ile Sayıştay raporlarının görüşmeleri devam ediyor. Genel Kurul'da bugün Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı ve bağlı kuruluşların bütçeleri görüşülüyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bütçesi üzerine söz alan CHP Ankara Milletvekili Deniz Demir, şunları dile getirdi:
HÜKÜMETİN ENERJİYLE İLGİLİ TEK POLİTİKASI VARDIR O DA ZAMDIR
Her seçim öncesi olduğu gibi, 31 Mart 2024 yerel seçimleri öncesinde de büyük puntolarla "Petrol bulduk, doğal gaz bulduk" haberleri gazete ve internet haber sitelerinin manşetlerini süslüyor. Keşke bu haberler gerçek olsa buna en çok biz seviniriz. Neden mi? 14 Mayıs seçimleri öncesi 19 lira olan motorin fiyatı bugün itibarıyla 40 liraya dayanmış durumda. İki yıl önce 140 lira olan 12 kilogramlık mutfak tüpü bugün itibarıyla 562 lira. Vatandaşın mutfağı alev alev yanıyor. Enerji, insan yaşamı için vazgeçilmez bir unsurdur; enerji fiyatları ise bir toplumun refah seviyesini gösteren en önemli göstergedir. Bir ülkede doğal gaz ve elektrik borcu nedeniyle hanelerde kesinti yapılıyorsa o ülke, vatandaşları için yaşanacak bir ülke olmaktan çıkmıştır. 2023 yılının ilk altı ayında 122 bin abonenin doğal gaz borcu nedeniyle gazının kesildiğini, yine aynı dönemde yaklaşık 70 bin abonenin de borcundan dolayı elektriğinin kesildiğini hatırlatmakta fayda var. Türkiye Yüzyılı diye sabah akşam slogan atanların ülkeyi getirdiği nokta yüz binlerce ailenin elektrik ve doğal gaz faturasınıödemediği hazin bir tablo olmuştur. Siz kabul etmeseniz de yüksek enerji maliyetleri toplumun her kesimini sarsmıştır. Hükümetin enerjiyle ilgili tek politikası vardır, o da zamdır. Vatandaşı müşteri olarak gören zihniyet değişmedikçe bu sorunlar bitmez.
KAMU MÜHENDİSLERİNİN MAĞDURİYETLERİ GİDERİLMELİ
2023 itibarıyla kamuda mühendis ve mimarı olarak çalışan kişi sayısı 70 bin civarında. Oturduğumuz evden kullandığımız elektronik cihazlara, yediğimiz yemekten giydiğimiz kıyafete, tüm altyapı, otoyol, köprü, baraj, hastane, okul, demir yolu, aklınıza gelebilecek her alanda onların imzası var. Aylardır sosyal medya üzerinden yetkililere çağrıda bulunuyorlar. Tabii, bir mühendis olarak ben de bu çağrıları görüyorum, duyuyorum. 2023 yılı verilerine göre kamu mühendislerinin elde ettikleri ortalama gelir 18 bin lira; evet, yanlış duymadınız 18 bin lira, yoksulluk sınırının altında. Kamu mühendislerinin mağduriyetlerinin giderilmesi, mesleki gelişimin teşvik edilmesi, bilgi ve tecrübelerinin ödüllendirilmesi için mühendislik meslek kanununun çıkartılmasını sağlamamız gerekiyor.
MTA'NIN USULSÜZ İŞLEMLERİNİN SAYISI USULÜNE UYGUN İŞLEMLERİNDEN DAHA FAZLA
Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğünün Sayıştay raporlarına bakalım. Kurum hakkında 57 sayfa rapor hazırlanmış. Kurumun usulsüz işlemlerinin sayısı usulüne uygun işlemlerinden daha fazla. MTA mali hesaplarını düzgün tutmamakta, ihale alım, satım ve diğer ticari işlemlerinde ilgili yönetmeliklere aykırı davranmaktadır. Diğer kurumlarda da durum farklı değildir.
SAYENİZDE TOPLUMDA "GÜN YÜZÜ GÖRMEYEN İNSANLAR" DİYE BİR KAVRAM OLUŞTU
2016 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla kış saati uygulaması kaldırıldı, yaz saati kalıcı hale getirildi. Bu uygulamadan eminim ki sizler de bizim kadar şikayetçisiniz ama ne yazık ki sesiniz çıkmıyor. Öğrencilerin çoğu ilk derste uyuyor, öğretmenler de gün aydınlanmadığı için ilk derslerden verim alınmadığını söylüyor. Veliler ise sokak köpekleri, madde bağımlıları nedeniyle çocuklarının zifiri karanlıkta sokağa çıkmasını istemiyor ve yurttaşlarımız sabah işe giderken güvenlik kaygısı yaşarken uygulamanın tek kazananı her zamanki gibi elektrik dağıtım şirketleri oluyor. Bu yapılanlar zulüm değil de nedir? Milyonlarca insan yıllardır size yalvarıyor. Nedir bu inat? Herkes sayenizde depresyona girdi. Bu uygulamanın tasarruf sağlamadığı açık ve son derece anlamsız olduğu ortaya çıkmış iken neden kimse konuşmuyor? "Tasarruf edeceğiz" diyorsunuz. Karanlık havada kalkan bir aile lambasını açmıyor mu? Tasarruf yerine tüketim oluyor, faturalara yansıyor. Sayenizde toplumda "gün yüzü görmeyen insanlar" diye bir kavram oluştu. İnsanlar karanlıkta uyanıyor, karanlıkta evlerine dönüyor, yazıklar olsun. Bir kez daha söylüyorum, gelin, bu inadınızdan vazgeçin, kendi ellerimizle depresif, mutsuz bir toplum yaratmayalım."