Putin: Doğu Ukrayna için özel statü talebimiz var
Rusya lideri Putin, Kremlin'de Almanya Başbakanı Olaf Scholz'la düzenlediği ortak basın toplantısında ABD ve NATO'nun bölünmez güvenlik prensipleri konusundaki tutumunu eleştirdi.
Görüşmenin ardından açıklamalarda bulunan Putin, “Rusya’nın önerileri karşılanmadı, müzakere etmeye hazırız” derken, "Doğu Ukrayna için özel statü talebimiz var" şeklinde konuştu.
Putin, "Rusya, ABD ve NATO'nun Avrupa'nın birçok ortak belgesinde yer alan eşit ve bölünmez güvenlikle ilgili temel prensipleri son derece keyfi olarak ve kendi çıkarına olacak şekilde yorumlamasına göz yumamaz. Bu prensip sadece kendi güvenliğini sağlama yöntemlerini özgürce seçme ve herhangi askeri birliklere ve ittifaklara özgürce katılma hakkına ilişkin hükmü değil, aynı zamanda bir ülkenin güvenliğinin diğer ülkelerin güvenliğine zarar vererek pekiştirmeme yükümlülüğünü de içeriyor" diye vurguladı.
Sputnik'te yer alan habere göre, Batı'nın Rusya'yı güç yoluyla dizginlemesinin Moskova tarafından doğrudan ulusal güvenlik tehdidi olarak algılandığını söyleyen Putin, Rusya'nın güvenlik garantileri hakkında önerdiği yasal anlaşmaların tam olarak bu tehdidi ortadan kaldırmaya yönelik olduğunun altını çizdi.
'Rusya savaş istemiyor'
Rusya'nın savaş istemediğini ve bu nedenle güvenlikle ilgili teklifler sunduğunu kaydeden Putin, söz konusu tekliflere ABD ve NATO'dan aldıkları yanıtlarda Moskova'nın önceki yıllarda önerdiği ve şimdi de istişare etmeye hazır olduğu bir dizi görüşün yer aldığını söyledi.
ABD ve NATO'nun yanıtlarının Rusya'nın tekliflerde yer verdiği temel taleplere bir cevap vermediğini vurgulayan Putin şöyle konuştu: "Ancak dün Dışişleri Bakanı'nın yaptığı sunuma göre, bu yanıtlarda tartışmaya karşı olmadığımız ve önceki yıllarda Avrupa'nın güvenliğiyle ilgili konularda partnerlerimize önerdiği bir dizi husus yer alıyor, yani kısa ve orta menzilli füzelerle, askeri şeffaflıkla ilgili."
Rusya'nın bu ortak çalışmaya devam etmeye, müzakere yolundan ilerlemeye hazır olduğunu söyleyen Putin, ancak tüm sorunların bir bütün halinde, uygulanmasını mutlak öncelik olarak gördükleri Rusya'nın temel tekliflerinden uzaklaşılmadan ele alınması gerektiğini belirtti.
'Donbass'ta soykırım yaşanıyor'
Scholz'ün Donbass'taki durumun Yugoslavya'dan farklı olduğunu, Yugoslavya'da soykırım tehlikesi ve tehdidi bulunduğunu ve dolayısıyla bunun önüne geçilmesi gerektiğini söylemesi üzerine Putin, "Bizim değerlendirmelerimize göre, Donbass'ta yaşanan da bir soykırım" karşılığını verdi.
'Donetsk ve Lugansk'ın tanınması konusu: 'Donbass'ın sorunlarının çözümü için her şeyi yapmalıyız'
Duma'daki oylama sonucunda Rus vekillerin Rusya Devlet Başkanı'na Ukrayna'dan tek taraflı bağımsızlık ilan eden Donetsk ve Lugansk Halk Cumhuriyetilerini tanıma çağrısı yapmasını değerlendiren Putin, Rusya halkının büyük bölümünün Donbass sakinlerini desteklediğini ve vekillerin bunu hissettiğini kaydederek "Donbass'ın sorunlarının çözümü için her şeyi yapmamız gerektiği, bunu Başbakan Scholz'un da söylediği gibi, öncelikle Minsk anlaşmalarının uygulanmasıyla ilgili kullanılmayan fırsatlardan yola çıkarak yapmamız gerektiği gerçeğinden yola çıkacağız" diye konuştu.
Rus lider, Almanya ve Fransa'nın Minsk anlaşmalarının uygulanması konusunda Ukrayna'ya nüfuz edeceğini umduğunu ekledi.
'Ukrayna sınırında fiili duruma göre hareket edeceğiz'
Putin'e, bugün bazı Rus birliklerinin Ukrayna sınırından çekilmesinin ardından çekilmenin devam edip etmeyeceği soruldu.
Rusya lideri, "Rusya bundan sonra nasıl hareket edecek? Plana göre. Peki bu neye dayanacak? Yereldeki fiili duruma. Durumun nasıl olacağına kim cevap verebilir? Henüz hiç kimse. Bu sadece bize bağlı değil" yanıtını verdi.
'Ukrayna'nın NATO'ya alınmayacağına ilişkin vaatler bizi tatmin etmiyor, biz hemen şimdi çözüm istiyoruz'
Rusya'nın Ukrayna'nın NATO üyeliği sorununu şimdi, Batı'yla yürütülen müzakere sürecinde çözmek istediğinin altını çizen Putin, "Harika bir ifade kullandınız: 'Önümüzdeki yıllarda Ukrayna'nın NATO'ya alınmayacağını söylüyorlar.' 'Söylüyorlar' ne demek? Uluslararası ilişkilerde 'söylüyorlar' ifadesinin ne anlama geldiğini anlamamız gerekli. Bize 30 yıldır NATO'nun genişlemesinin bir gün bile Rusya'nın sınırlarına doğru olmayacağını söylüyorlar, ancak bugün NATO altyapısını direkt evimizin yanında görüyoruz. (Ukrayna'nın üyeliği) Yarın olmayacağını söylediniz. Peki ne zaman olacak? Yarından sonra mı? Bu, bizim için tarihsel perspektifte neyi değiştirir? Hiçbir şeyi. Bugün Ukrayna'nın NATO'ya girmeye hazır olmadığını duyuyoruz, biz bu tezi biliyoruz. Yarın almayacaklarını ama Ukrayna'yı buna hazırladıklarında alacaklarını söylüyorlar. Ancak bu bizim için çok geç olabilir. Bu nedenle, bu sorunu hemen şimdi, en kısa zamanda, müzakere sürecinde barışçıl araçlarla çözmek istiyoruz. Çekincelerimizin partnerlerimiz tarafından duyulacağını ve ciddiye alınacağını umuyoruz" dedi.
'Güvenlik garantileriyle ilgili müzakerelerin sürüncemede kalmasına izin vermeyeceğiz'
Güvenlik garantileriyle ilgili müzakere sürecinin ABD ve NATO tarafından gerekçesiz olarak sürüncemede bırakılmasından ve bu müzakere sürecinde Rusya'nın durumunu kötüleştirecek kararlar alınabileceğinden endişe duyduklarını, zira bunun uzun yıllardır yaşandığını anlatan Putin, bu konuyu partnerlerle ele alacaklarını ve buna izin vermeyeceklerini vurguladı.
Kremlin'de buluştular
Geçen hafta Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'la Ukrayna konusunda uzun bir görüşme gerçekleştiren Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Almanya Başbakanı Olaf Scholz'la ilk yüz yüze görüşmeleri için Kremlin'de bir araya geldi.
Görüşmenin basına açık kısmında konuşan Putin, "Sizinle tanışmaktan, sizi Moskova'da kabul etmekten memnunum. Almanya'nın genel olarak ve özellikle Avrupa'da öncelikli partnerimiz olduğunu hemen belirteyim" dedi.
'Enerji tedarikinde hiç kesinti olmadı'
Rusya'nın güvenilir bir enerji tedarikçisi olduğunu kaydeden Putin, onlarca yıldır Rusya'dan enerji tedariklerinde hiçbir kesinti olmadığını vurguladı.
Sputnik'te yer alan habere göre, görüşmenin önemli bir bölümünü Avrupa'da güvenlikle ve Ukrayna etrafındaki gelişmelerle bağlantılı duruma ve bu konu hakkında devam eden hararetli tartışmalara ayıracaklarını belirten Putin, "Geçen hafta Kremlin'de Emmanuel Macron'u kabul ettim ve onunla yine bu konuları istişare ettim. Onun sizi görüşmemizde ele alınan konuların özü hakkında bilgilendirdiğini biliyorum. Elbette, yaşananlarla ilgili sizin kendi görüşlerinizi de duymak, benim için çok ilgi çekici ve faydalı olacak" ifadelerini kullandı.
Scholz da Moskova'da PCR testi yaptırmayı reddetti
Bu arada Scholz'un, tıpkı Macron gibi Moskova'da PCR testi yaptırmayı reddettiği belirtildi.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, bu nedenle Scholz ile Putin arasında Macron'la olduğu gibi uzun bir masa bulunacağını söyledi. Peskov, Scholz'un test yaptırmamasının görüşmenin niteliğini, süresini ve içeriğini hiçbir şekilde etkilemeyeceğini ekledi.
ABD 'saldırı' tarihi vermişti: Kritik çarşambanın kilidi Donbass