Macron: Türkiye ile gerginlikler azaldı

Brüksel'deki AB zirvesinin ardından basın toplantısı düzenleyen Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, AB ile ilgili değerlendirmelerinde Türkiye ile gerginliğin hafiflediğini, ancak Berlin ile Paris'in Rusya ile AB zirvesi düzenlenmesi önerisinin Doğu Avrupa ülkeleri tarafından reddedildiğini belirtti. Macron şunları söyledi;

"AB zirvesinde yasadışı göçle daha etkin mücadele de ele alındı.

Türkiye ile gerilim son haftalarda hafifledi. Yaz boyunca tetikte olmaya ama aynı zamanda ortak çalışmaya yeniden katılmaya devam edeceğiz.

AB zirvesinde Rusya'ya yönelik birleşik yaklaşım ihtiyacı da ele alındı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'le zirve düzenleme ihtimali için uzun ve zorlu tartışmalar yapıldı, ama görüş birliği sağlanamadı. Benim görüşüme göre bu bir trajedi değil.

(Berlin ile Paris'in Putin'le AB zirvesi önerisinin Rusya'ya komşu Doğu Avrupa ülkeleri tarafından reddedilmesine atıfla) En önemli şey, birlik beraberlik içinde kalmak. Bölünmeler bizi zayıflatıyor.

Bugünkü yoldan sapma, Rusya'ya karşı en dişli güç olma konusunda, oysa Rusya'nın bizim komşumuz olduğu gerçeği var. Birkaç hafta önce ABD Başkanı Joe Biden'ın Rusya Devlet Başkanı Putin'le buluştuğunu gördük. Masadaki dostlarıma söyledim: Biden Putin'le görüşmek için sizin fikrinizi sormadı. Ve buluştuklarını gördüğünüzde şoke olmadınız. Tuhaf olan biziz.

(AB üyesi Macaristan'ın AB müktesebatına aykırı icraatlarına LGBT karşıtı yasayı eklemesi hakkında) Bir ülkenin bu duruma nasıl gelebilldiğini araştırmalı, üzerinde çalışmalıyız. Buna karşı kültürel bir savaş, bir medeniyetler savaşı vermeliyiz.

Ancak Macaristan'a karşı (bir ülkenin istediği zaman AB'den çekilmesine dair) 50. maddenin kullanılmasından yana değilim. Macaristan'ı AB içinde tutmalıyız. Elimizdeki hukuki mekanizmaları kullanmalıyız. Ancak Macaristan'a karşı zemin kaybetmeyeceğimizi göstermemiz gerekiyor.

Bize ait olmayan değerler gösteren belli bazı komünizm sonrası toplumlarda neler olup bittiğinin analizini yapmamız lazım"

Macron: Erdoğan'la konuşmaya devam etmeliyiz