Libya'da tek taraflı seçimlere itiraz
Libya'da 24 Aralık'ta yapılması planlanan başkanlık ve parlamento seçimlerinin yasal düzenlemelerine itiraz eden Temsilciler Meclisi (TM) milletvekilleri, Devlet Yüksek Konsey üyeleri, belediye başkanları ve sivil toplum temsilcileri, başkent Trablus'ta düzenlenen oturumda bir araya geldi.
Oturumda söz alanlar, ülkenin doğusundaki gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Halife Hafter'in siyasi müttefiki TM Başkanı Akile Salih tarafından çıkarılan seçim yasalarını, Suheyrat Siyasi Anlaşması ve anayasal gereklilikleri ihlal ettiği için reddettiklerini açıkladı.
Bazı ülkelerin büyükelçileri ve yabancı misyon temsilcilerinin de davetli olduğu toplantının açılış konuşmasında, "Bugün burada Libya'da diktatörlük ve zorba yönetiminin yeniden dönmesini istemeyenler bir araya geldi” ifadelerine yer verildi.
Tek taraflı seçim düzenlemesine itiraz
Libya'nın batısındaki siyasi kesimleri buluşturan oturumda konuşan TM Üyesi Celal eş-Şuveyhidi, çıkarılan seçim yasalarının TM tarafından değil, Akile Salih ve Meclis üyesi küçük bir azınlık tarafından çıkarıldığını söyledi.
Libya krizindeki karşıt tarafların 2015'te uzlaşıya vararak kabul ettiği ve ülkede geçiş dönemi yönetimlerinin kanuni esaslarını belirleyen Suheyrat Anlaşması'na atıfta bulunan Şuveyhidi, Mecliste oylamaya sunulmadan ve Devlet Yüksek Konseyinin onayı alınmadan hazırlanan seçim yasalarının "kanunsuzca" çıkarıldığını belirtti.
Birleşmiş Milletler nezdinde meşru Ulusal Birlik Hükümeti üyelerinin, Halife Hafter'in kontrolünde bulunan bazı doğu ve güney kentlerini hala ziyaret edemediğine işaret eden Şuveyhidi, şunları söyledi:
"Başbakan'ın (Abdulhamid Dibeybe) Bingazi ziyaretinin engellendiği bir ortamda hangi güvenlik önlemleriyle seçimler gerçekleşecek? İçişleri Bakanlığının bu bölgelerde hakimiyeti tanınmıyor. Doğudan tehcir edilenler sorunu var. Gidemediğimiz bu kentlerdeki sandıklara nasıl gözlemci koyabiliriz?"
Şuveyhidi, ayrıca, "Bu şaibeli seçim yasalarına rağmen seçimlere gidilmesi için baskı yapan ülkelerin büyükelçilerinden de bu konuyu özellikle gözden geçirmelerini istiyoruz" diye ekledi.
"Diktatörlük girişimine sesini çıkarmayanlar, demokrasi naraları atıyor"
Zintan Belediye Başkanı Mustafa Baruni de Halife Hafter'in siyasi müttefiki TM Başkanı Akile Salih'e işaret ederek, "(Hafter'in) Trablus saldırılarını doğrudan destekleyenlerin ülkenin geleceğini belirlemesi kabul edilemez" diye konuştu.
Hafter'in yönetimi darbeyle ele geçirmek için 2019'da başkent Trablus'a yönelik başlattığı saldırılara ve işlediği suçlara uluslararası toplumun sessiz kaldığını vurgulayan Baruni, oturumdaki büyükelçilere hitaben şunları söyledi:
"Ülkelerinizde savaş suçlularının seçime girmesini kabul eder misiniz? Biz de kabul etmiyoruz. Terhune'de her gün toplu mezarlar çıkıyor. Binlerce Libyalı öldürüldü. Libya savaş suçluları tarafından yönetilmeyi hak ediyor mu?
Bugün her ne şekilde olursa olsun seçimlerin gerçekleştirilmesi çağrısı yapan ülkelerin çoğundan Trablus saldırıları sırasında ses soluk duymadık. Diktatörlük girişimine sesini çıkarmayanlar şimdi demokrasi naraları atıyor. Demokratik değerleriniz başkent Trablus bombalanırken neredeydi?"
Baruni, sadece meşru koşullar altında 24 Aralık'ta seçimlerin gerçekleşmesini desteklediklerini belirterek, "Bunun anayasal bir temel üzerine inşa edilmesi gerekiyor. Libyalılarla adeta alay eden, taraflı şekilde ve Libyalıları öldüren kesimlerin ortaya koyduğu şartlarda değil. Bugün seçimlerin gerçekleşmesi için en temel şartlar bile ortada değil" ifadelerini kullandı.
Mişri'den seçimleri boykot çağrısı
Oturumda konuşan Devlet Yüksek Konseyi Başkanı Halid el-Mişri de, darbeci Halife Hafter'i kastederek, "Savaş suçlularının seçimlere katılmasına izin vermek, Almanya'da Nazilerin veya İtalya'da faşistlerin siyasi hayata katılmasına izin vermek gibidir" değerlendirmesinde bulundu.
24 Aralık seçimlerine aday veya seçmen olarak katılmama çağrısı yapan Mişri, "Tüm dünya seçim yasalarının şaibeli hazırlandığını biliyor ancak konuya emrivaki ile yaklaşıyor. Bazı ülkelerin şaibeli seçim yasalarını kabul etmesiyle şu anda olanlar, (Hafter'in 2019'da Trablus saldırılanının başladığı) 4 Nisan'dan önce olanlara benziyor" dedi.