Analiz: Türkiye'nin göçmen politikasının dejavusu... Polonya - Belarus sınırında neler oluyor?

Analiz: Türkiye'nin göçmen politikasının dejavusu... Polonya - Belarus sınırında neler oluyor?
Polonya-Belarus sınırında gerilim artıyor. Salı günü iki büyük göçmen grubu yoğun polis ve asker engellemesine rağmen Belarus-Polonya sınırını aştı, ama çoğu Belarus'a geri gönderildi. Sınırda gerilim büyürken Belarus'un göçmen politikasının Türkiye ile benzerliği de dikkat çekiyor

Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından Avrupa Birliği (AB) ve Rusya için kritik bir "alan" olan Belarus, geçtiğimiz yıllarda da AB tarafından baskılarının sözcüsü olması için ortaya atılan Polonya ile çekişmeli ilişkileriyle sıklıkla gündeme geliyordu.

İki ülke arasındaki ilişki, Polonya’nın Belarus muhalefetini desteklediği gerekçesiyle uzun yıllardır gerginken şimdi de İkinci Dünya Savaşı ardından "dünyanın en büyük insani krizi" olarak nitelendirilen göçmen sorunuyla çıkmaza girmiş durumda.

Lukaşenko’nun galibiyeti ve yaptırım süreci

Belarus’ta Ağustos 2020’de cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılmış, seçimleri mevcut Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko kazanmıştı. Seçimlere hile karıştırıldığı gerekçesiyle muhalif kesimler ülkede bir süre protesto eylemleri düzenlemişti.

Avrupa Birliği (AB) Lukaşenko’nun kazandığı seçimleri tanımayarak, Lukaşenko’nun da aralarında bulunduğu çok sayıda kişi ve devlet kuruluşuna yaptırım uygulamaya başlamıştı.

Erdoğan ve Lukaşenko: Benzer göçmen politikası

Lukaşenko 6 Temmuz’da yaptığı konuşmada, Belarus’un AB ile Geri Kabul Anlaşması’nı askıya alma sürecini hatırlatarak, Rusya ve Belarus’a yönelik Batı’nın tutumlarından sonra artık savaştan kaçan insanları kendilerinin alamayacağını ifade etmişti.

Lukaşenko’nun bu çıkışı, bizi 2016 yılına geri götürerek Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın İstanbul'da KADEM Adalet ve Kadın Kongresi'nde yaptığı konuşmasını hatırlatıyor. Erdoğan, Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye ile AB arasında yürütülen tam üyelik müzakerelerinin dondurulmasını öngören karar metninin, Avrupalı parlamenterlerin büyük çoğunluğunun onayıyla kabul edilmesine tepki göstermiş ve AB’yi sınırı açmakla tehdit etmişti.

Erdoğan, "Daha ileri giderseniz bu sınır kapıları da açılır bunu bilesiniz. 53 yıldır bu ülkeye AB'nin kapısını açmayanlar yaptırım mı uygulayacak? Ne oldu, yaptırım uyguluyorlarsa ne oldu? Battık mı? Yaptırımlar bizi çökertmez" ifadelerini kullanmıştı.

Tepkisel dejavu: Göçmenleri kullanıyorlar eleştirisi

Belarus Cumhurbaşkanı Lukaşenko’nun göçmenleri artık kendi ülkesinde tutmayacağını söylemesi ve iki binden fazla göçmenin Polonya sınırına doğru harekete geçerek orada yaşam mücadelesi vermeye başlaması dünyayı tedirgin ederken dört bir yandan Lukaşenko'ya eleştiriler de gelmeye başladı.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, sosyal medya hesabından Belarus ve Polonya sınırında yaşanan göçmen krizine dair açıklama yaptı.

Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda ile görüştüğünü belirten Stoltenberg, "Cumhurbaşkanı Andrzej Duda ile Polonya sınırındaki durum hakkında konuştum. Belarus’un sığınmacıları taktik olarak kullanması kabul edilemez. NATO, Polonya ve bölgedeki tüm müttefiklerimizle dayanışma içindedir" diye yazdı.

Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Charles Michel ise Belarus'a "göçmenleri siyasi amaçları için araç olarak kullandığı" suçlamasında bulundu ve AB'nin bunu kabul etmeyeceğini bildirdi.

Göçmen krizinde Belarus'a ve tabii ki onunla birlikte Rusya'ya karşı konum alan Batı'nın yaptığı bu eleştiriler bir nevi dejavu yaşatıyor ve bizleri yine kendi coğrafyamızdaki süreci hatırlamamız konusunda uyarıyor.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın 2011'de başlayan Arap Baharı sonrası ülkelerini terk ederek yeni bir hayat kurma umudu taşıyan göçmenlere yönelik uyguladığı "açık kapı" politikası, "ülkenin yol geçen hanı" olmasına sebebiyet verdiği gerekçesiyle eleştirilirken Batı tarafından ise takdirle karşılanmıştı. AB ile yaşadığı her çalkantılı dönemde Türkiye, işaret parmağını sallayarak "sınırı açarım" tehdidinde bulunmuş, bu izlenen politika da haliyle uluslararası toplumda karşılık bulmuştu.

Dönemin Avusturya Başbakanı Sebastian Kurz Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "insanları silah olarak kullandığını" öne sürerek Avrupa Birliği'nin (AB) bu konuda net bir çizgi çekmesi gerektiğini belirtmişti.

Suriyeli göçmenler konusunda ülkesinin yalnız bırakıldığını söyleyen Ürdün Kralı 2'nci Abdullah ise "Biz göçmenleri Avrupa’ya göndeririz diyerek AB'yi tehdit etmiyoruz, bölgemizdeki bu sorunu bizim çözmemiz gerektiğine inanıyoruz" ifadelerini kullanmıştı.

Göçmenlerin Polonya sınırına ilerleyişi

Belarus Devlet Sınır Komitesi, çok sayıda göçmenin ülkede Polonya sınırına giden yolda ilerlediğini bildirmişti.

Belarus-Polonya sınırında Avrupa’ya göçme arayışındaki kişilerin beklediği bölgede yaşam koşulları her geçen gün zorlaşırken bulundukları kampa gelenlerin sayısı da artıyor.

Belarus Devlet Sınır Komitesinden yapılan açıklamada, sınır boyunda önemli bir kısmı kadın ve çocuklardan oluşan 2 binden fazla göçmenin bulunduğu belirtilerek "Son bir günde kampa yaklaşık 200 kişiden oluşan birkaç grup geldi" ifadeleri kullanıldı.

Polonya asker sayısını artırdı

Polonya mülteci geçişlerine engel olmak için Belarus sınırındaki askeri varlığını artırdı. Savunma Bakanı Mariusz Blaszczak Twitter adresinden yaptığı paylaşımda askerlerin sınır polisine yardımcı olduğunu ve düzensiz geçişlere engel olduğunu söyledi.

Psikolojik şiddet uygulanıyor

Belarus'un Grodno şehrindeki Bruzgi sınır noktasında çoğunluğu Irak'tan Belarus'a gelen, Avrupa'ya göçme arayışıyla bu ülkeden Polonya'ya geçmeye çalışan kişiler bekleyişlerini sürdürürken Belarus Devlet Sınır Komitesi resmi Twitter hesabından açıklama yaparak sınırdaki son durumu aktarıyor.

Polonya askerlerinin psikolojik olarak göçmenlere baskı uyguladığı savunulan komite açıklamasında, kadınlar ve çocuklardan oluşan bir grup göçmenin yardım talebine cevap vermek yerine Polonyalı güvenlik güçlerinin gruba projektörlerle ışık tuttuğu ve yaşananları kameraya çektiği aktarıldı.

Belarus askerlerinin birçok defa göçmenlere geri dönme çağrısında bulunduğu ifade edilen açıklamada, Polonya'nın uluslararası hukuk kurallarını ihlal ettiği öne sürüldü.

'Yasaya uygun davranıyoruz'

Bu arada Belarus üzerinden göçmen akınıyla karşı karşıya kalan Polonya, aylardır uyguladığı sınırda geri itmeyi yasalaştırdı. Polonya sınır muhafızları, ağustos ayında değiştirilen ve artık yasa haline getirilen hükümet düzenlemelerine uygun hareket ettiklerini savunuyor.

Uluslararası hukuk ne diyor?

Uluslararası hukuka göreyse uluslararası koruma arayan herkese, sınırı yasadışı yollardan geçmişse bile, sığınma sürecine erişim hakkı verilmeli.

Göçmenlere sığınma talep etme hakkı tanıyan uluslararası hukuk, sığınmacıları hayatlarının veya esenliklerinin tehlikede olabileceği yerlere geri göndermeyi de yasaklıyor.

Ancak Avrupa Birliği, Polonya ile arasındaki hukukun üstünlüğü tartışmalarına rağmen göçmen sorununa "Kendi yasalarına uygun" şekilde yaklaşan Varşova'yı uzaktan izlemeye devam ediyor.

AB'den yaptırım sinyali

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Polonya ile Belarus sınırındaki göçmen krizinin ardından AB üyesi ülkelerden Belaruslu yetkililere yönelik genişletilmiş yaptırım rejimini onaylaması çağrısında bulundu. Leyen, "Belarus, insanların hayatını tehlikeye atmaktan vazgeçmeli. Göçmenlerin siyasi amaçlar için Belarus tarafından araç olarak kullanılması kabul edilemez" dedi.

Söz konusu açıklamanın hemen ardından AB'den Belarus'a yaptırım adımı gecikmedi. AB, Belaruslu yetkililere verilen vize kolaylığını askıya aldı. AB'nin aldığı kararla vize için belge istenmemesi, çok girişli vize verilmesi, vize ücretlerinin düşürülmesi gibi uygulamalardan Belaruslu yetkililer yararlanamayacak. Sıradan Belaruslu vatandaşlar ise daha önceki vize kolaylığı anlaşmasının şartlarından faydalanmaya devam edecek.

Karşılıklı tartışmalar

Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki, sığınmacı krizinde Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko'nun, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in talimatlarını yerine getirdiğini öne sürdü.

Morawiecki, ''Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko, sığınmacı krizi süresince Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in talimatlarını yerine getiriyor'' diye konuştu.

Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko ise Belarus-Polonya sınırındaki göç krizini, aralarında farklı ülkelere mensup vatandaşların bulunduğu mafya yapısına sahip bir organizasyonun gerçekleştirdiğini söyledi.

Lukaşenko, "Biz bu zinciri tamamen takip ediyoruz. Polonya’da yakalananlar kendilerini ifşa etmek zorunda kaldı. Onların arasında Belaruslular yoktu. 2 Rus, insanları araziye salan onlarca transferci Alman, her şeyden önce Polonyalılar, Ukraynalılar ve Litvanyalılar. Yani bu göçmen geçişlerini sağlayan bir mafya yapısı var" diye konuştu.

Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki, öte yandan Avrupa'da yaşanan mülteci kriziyle ilgili Türkiye'ye de yüklendi. Başbakan Morawiecki, Türkiye'yi Belarus ve Rusya ile iş birliği yapmakla suçlayarak, "Türkiye’nin İstanbul ve Minsk arasında bir koridor oluşturduğunu ve Belarus’un da Polonya sınırına binlerce mülteciyi göndermesine yardımcı olduğunu öne sürdü" dedi.

Rusya'nın Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilci Yardımcısı Dmitry Polyanskiy de Belarus-Polonya göçmen krizini BM Güvenlik Konseyine taşıyan Batılı ülkelere "mazoşist eğilim gösterdikleri" eleştirisini yöneltti.

Türk Hava Yolları sorunsalı

Almanya Başbakanı Angela Merkel ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in gerçekleştirdiği telefon görüşmesi sırasında göçmen krizinin de ele alındığını belirten Fransa'nın Avrupa İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Clement Beaune, ortada bir Türk Hava Yolları (THY) sorunu olduğunu ve AB'nin bu şirketin Ortadoğu'daki sığınmacıları Minsk'e taşıdığını düşündüğünü söyledi.

Dışişleri Bakanlığı, Türkiye'den sığınmacıların THY ile Belarus-Polonya sınırına taşındığı suçlamasına ilişkin yazılı açıklama yayımladı. Açıklamada, "Türk Hava Yolları'nın hedef alınması kasıtlıdır" ifadelerine yer verildi.

Tüm bu gelişmelerden sonra Türk Hava Yolları ve Belarus'un havayolları şirketi Belavia, Minsk uçuşlarına Suriye, Irak ve Yemen vatandaşlarını kabul etmeyeceğini açıkladı.

Göç krizi nedeniyle THY ve Belavia, Belarus'a uçuşlarda diplomatik pasaport veya oturum izni bulunanlar dışında Irak, Suriye ve Yemen vatandaşlarını artık kabul etmeyecek.

AB'den teşekkür

Türk Hava Yolları (THY) ve Belavia'nın, Belarus'a uçuşlara diplomatik pasaport veya oturum izni bulunanlar dışındaki Irak, Suriye ve Yemen vatandaşlarını artık kabul etmemesi kararı ardından Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Charles Michel Twitter hesabında Türk makamlarına ve Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'ne "desteği ve işbirliği" için teşekkür etti.

Belarus ve Polonya sınırındaki insani kriz katlanarak büyürken devletlerin birbirlerine karşılıklı suçlamaları devam ediyor.