ABD savaş gemisi boğazdan geçti, tansiyon yükseldi!

ABD Donanması’nın bir savaş gemisi, bugün (22 Ağustos) Tayvan Boğazı'ndan geçerek, Washington'ın deniz özgürlüğü konusundaki duruşunu vurgulayan yüksek riskli bir strateji sergiledi.

ABD Donanması'nın Yedinci Filo’su, bu hareketi “tüm ulusların navigasyon özgürlüğünü koruma taahhüdü” olarak tanımladı.

ÇİN GEMİYİ İZLEDİ

Tayvan'ı Çin’in toprağı olarak gören Pekin ile Washington arasındaki jeopolitik gerilimin arttığı bu bölgede, Boğaz bir kriz noktası haline geldi. Çin, ABD Donanması'nın hamlesine hızla yanıt verdi ve Halk Kurtuluş Ordusu (PLA) bu geçişi “kamuoyuna yönelik gösteriş” olarak nitelendirerek, Amerikalı gemiyi izlemek ve gözetlemek üzere deniz ve hava kuvvetleri gönderdi.

TAYVAN SAVUNMA BAKANLIĞI AÇIKLAMA YAPTI

Tayvan Savunma Bakanlığı, USS Ralph Johnson'ın Boğaz'dan güneyden kuzeye geçtiğini ve herhangi bir olağanüstü durumun gözlemlenmediğini doğruladı. Bakanlık, Tayvan kuvvetlerinin tetikte olduğunu ancak olağandışı bir durum tespit etmediğini belirtti.

Bu son geçiş, bölgedeki askeri hareketliliğin arttığı bir dönemde gerçekleşti. ABD ve müttefikleri, Pekin’in artan baskısına karşı deniz varlıklarını yoğunlaştırdı. Geçen ay, bir Kanada fregatının da benzer bir geçiş yapması, Çin’in tepkisini çekti. Pekin, bu sular üzerindeki hakkını sürekli olarak savunuyor ve Tayvan ile birleşmek için güç kullanmayı reddetmediğini belirtiyor.

TAYVAN SAVUNMASINI GÜÇLENDİRİYOR

Artan tehditlere yanıt olarak, Tayvan savunma pozisyonunu güçlendirdi. Bu hafta, Tayvan kabinesi 2025 yılı için NT$647 milyar ($20.2 milyar) ile rekor yüksek bir savunma bütçesi onayladı, bu da bir önceki yılın %6 üzerinde bir artışı ifade ediyor. Cumhurbaşkanı Lai Ching-te, yeni bütçenin Tayvan’ın “kendini savunma yeteneklerini artırma konusundaki kararlılığını” gösterdiğini ve Pekin'in baskıları karşısında bu adımı attıklarını söyledi.

Durum geliştikçe, Tayvan yalnızca adanın halkının geleceğini belirleyebileceğini vurguluyor ve Çin’in egemenlik iddialarını reddediyor. Askeri manevralar ve artan retorik, Tayvan Boğazı’ndaki ve daha geniş Indo-Pasifik bölgesindeki barışın kırılgan durumunu ve gerilimini gözler önüne serdi.