Demirtaş: Sanırım herkes büyük bir hırsla ve hevesle seçimi bekliyor

Demirtaş: Sanırım herkes büyük bir hırsla ve hevesle seçimi bekliyor
3 yıl 11 aydır cezaevinde bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, insanların hevesle seçimi beklediğini belirterek "Muhalefetin işi beklemek değil, harekete geçmek ve zulmün etkilerini en aza indirmektir aynı zamanda" dedi.

3 yıl 11 aydır cezaevinde bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Sanırım herkes büyük bir hırsla ve hevesle seçimi bekliyor. Bence toplum, bu zulümlerin hukuk önünde hesabının sorulmasının ancak o zaman mümkün olabileceğini düşünüyor. Toplumun böyle düşünmesi normal sayılabilir ancak vahim olan muhalefetin de böyle düşünmesidir. Çünkü muhalefetin işi beklemek değil, harekete geçmek ve zulmün etkilerini en aza indirmektir aynı zamanda" ifadelerini kullandı.

“Kapsamlı bir sistem değişikliğiyle kurumsal demokrasiye geçilmesini öneriyoruz” diyen Demirtaş, “İlk seçimlerde, HDP ve diğer muhalefet partilerinin seçmenlerinin AKP-MHP bloğunu tarihin çöplüğüne göndereceğini” belirtiyor.

Demirtaş, “Halkın beklentisi benim en büyük motivasyon kaynağımdır. Açık söyleyeyim, ben acı çeken, bedel ödeyen on milyonların onurlu duruşuna bakıyorum, tuzu kurulara veya klavye silahşörlerine değil” derken, muhalefete yönelik eleştirilerde bulundu.

4 Kasım 2016'da tutuklanan ve 3 yıl 11 aydır cezaevinde bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Edirne F Tipi Cezaevi'nden Artı Gerçek'ten Derya Okatan'ın sorularını yanıtladı. Demirtaş şunları söyledi:

"Demokrasi kanadını büyütmek zorundayız"

Tutuklanmanızdan bu yana siyasetteki isimlerin HDP’ye, Kürtlere yaklaşımında bir değişiklik olmadı. "Samimiyet ve cesaret" çağrısını kime yapıyorsunuz?

Değişiklik olmadı demek yanlış olur. Belki istenen veya beklenen düzeyde olmadı ama yine de hem muhalefette hem toplumda değişim oluyor. Bunu görmek ve buna değer biçerek büyütmeye çalışmak daha doğrudur. Bu zordur ama başka seçeneğimiz de yoktur. Sabırla çalışmak ve demokrasi kanadını büyütmek zorundayız.

"Tek adam rejimine alternatif bir model"

"Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem" tanımını diğer parti liderleri de dillendiriyor. Burada sizin ve HDP’nin önerisinin farkı ne? Sadece parlamenter öneri olarak algılanmasın, diyorsunuz ancak önerilerinizin çoğunluğu parlamenter sistemin ihya edilmesine odaklanıyor. Oysa, içinde bulunulan duruma son vermenin yol ve yöntemlerinin daha fazla öne çıkarılması gerekmez mi?

Bizim sunduğumuz öneri, sadece TBMM düzeyinde değişiklik içermiyor. Yargıdan medyaya, yerel yönetimlerden bürokrasiye, üniversitelerden sivil topluma, siyasi partilerden seçim sistemine kadar tüm alanlarda reform yapılması ve kapsamlı bir sistem değişikliğiyle kurumsal demokrasiye geçilmesini  öneriyoruz. Bu öneriler parlamenter sistemin ihyası değil, tümden demokratik bir sistem yapılanmasını içermektedir. Zaten bu öneriler, içinde bulunulan tek adam rejimine son verilmesine dair ciddi ve alternatif bir modeli ifade ediyor. Bunun yolu ve yöntemi ise diğer önermemizde yani demokrasi ittifakı tartışmalarında detaylı bir şekilde sunulmuştur. İki metin birbirini tamamlar niteliktedir.

6-8 Ekim Kobane eylemleriyle ilgili hakkınızda verilen ikinci kez tutuklama kararının üzerinden bir yıl geçti. Aynı soruşturma kapsamında dönemin MYK üyeleri dahil çok sayıda kişi gözaltına alındı. Bu operasyonun amacı nedir sizce? AKP iktidarı ne yapmaya çalışıyor?

Biz tutuklu falan değiliz. AKP-MHP tarafından yürütülen siyasi operasyonlar sonucunda siyasi rehine olarak hapiste tutuluyoruz. Son operasyonlar da aynı amaçla, yani HDP’yi rehin alma, HDP’ye diz çöktürme amacıyla yapılıyor.

Bir diğer amaç da muhalefet blokunu dağıtmak, muhalefetin bir araya gelmesini engellemektir. AKP çırpınıp duruyor ama korkunun ecele faydası yok. İlk seçimlerde, HDP ve diğer muhalefet partilerinin seçmenleri, AKP-MHP bloğunu tarihin çöplüğüne gönderecektir. Bundan herkes, özellikle de AKP yönetimi emin olsun. Bu yaptıklarının siyasi faturasını dün ödettiğimiz gibi, yarın yine ödeteceğiz ve demokrasiyi kuracağız.

"Bunların hepsi siyasi kumpasın delilleridir ve ciddi suçlardır"

Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman’ın düğün haberlerini görmüşsünüzdür. Nikâh şahitleri bazı bakanlardı. Kocaman ve eşi düğünden sonra Saray’a gitti. Kocaman’ın yürüttüğü soruşturmanın mağduru, aynı zamanda bir hukukçu olarak nasıl değerlendirdiniz?

Bunların hepsi siyasi kumpasın delilleridir ve ciddi suçlardır. Bir gün adil yargı önünde tüm bu yapılanlar elbette gündeme gelecek ve hukuk önünde bunların hesabı sorulacaktır. Hep birlikte yaşayıp göreceğiz. Biz şimdilik zulme karşı dik duruyor ve direniyoruz. Kazanana kadar da böyle olacak.

"Toplum seçimi bekliyor ama muhalefetin işi beklemek değil"

Van’ın Çatak ilçesinde gözaltına alınan iki kişi helikopterden atıldı. Gelen tepkilerin cılızlığına bakarsak, işkenceye, kötü muameleye toplum alıştırıldı mı, ne dersiniz?

Gerçekten çok acı ve sarsıcı bir olaydır. Katledilen Servet Turgut’a Allah’tan rahmet, ailesine başsağlığı dileklerimi iletiyorum. Yaralı Osman Şiban’a acil şifalar diliyorum. Toplum, acı ve korku eşiklerinde yeni “normal”i yaşıyor. İşkence kanıksanmadı ama toplumun refleks noktaları felce uğratıldı. Her gün o kadar vahim olaylar yaşanıyor ki, toplum hangi birine nasıl tepki vereceğini şaşırıyor. Zaten en küçük tepkiye karşı tutuklama, işten atma, linç etme yaşandığı için de tepkiler cılız kalıyor. Ancak bu durum, toplumun çöktüğü anlamına da gelmiyor. Tek tek vakalara tepki vermek yerine köklü bir çözüme hazırlanıyor toplum. Sanırım herkes büyük bir hırsla ve hevesle seçimi bekliyor. Bence toplum, bu zulümlerin hukuk önünde hesabının sorulmasının ancak o zaman mümkün olabileceğini düşünüyor. Toplumun böyle düşünmesi normal sayılabilir ancak vahim olan muhalefetin de böyle düşünmesidir. Çünkü muhalefetin işi beklemek değil, harekete geçmek ve zulmün etkilerini en aza indirmektir aynı zamanda.