Boğaziçi Üniversitesi'ne kelepçe taktılar
Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri Melih Bulu’nun rektör olarak atanmasına tepki göstermek için bugün bir araya geldi. Çok sayıda öğrencinin katıldığı eylemde, “Kayyum rektör istemiyoruz“ denildi.
Açıklamada şu ifadeler kaydedildi:
“Rektör, dekan seçim ile belirlenmeli. Üniversiteler özerk olmalı. Boğaziçiler olarak tepkimiz Melih Bulu’nun geçmişinden ötedir. Biz bunu kabul etmiyoruz. Kayyum rektör istemiyoruz. Kayyum rektörlerin istifasını, rektörlerin seçimle belirlenmesini sitiyor, akademisyenlerden yeni bir seçim istiyoruz. Bunun bütün üniversitelerde yer bulması için bütün öğrencileri desteğe çağırıyoruz. “
Rektörlük binası mühürlendi!
Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri: Bu bina AKP’li Melih Bulu’nun rektör atanması sebebiyle Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri tarafından mühürlenmiştir!
Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri yaptıkları basın açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
"Anti-demokratik uygulamaların devamıdır"
"Boğaziçi Üniversitesi Öğrencileri olarak bu atamayı kabul etmiyoruz ve vazgeçmiyoruz!
2016 yılında yapıldığı gibi, yine bir gece yarısı tepeden inme bir şekilde üniversitemize yapılan yeni bir "rektör" atamasıyla karşı karşıyayız. Üniversitemizde yerini yıllardır koruyan demokrasi anlayışı ile 2016 yılına kadar seçimler neticesinde belirlenen rektörlerimizin yerine; 2016’dan sonra anti-demokratik bir şekilde tek elden kayyumlar atanmaya başlanmıştır. Üstelik, Boğaziçi Üniversitesine 1980’lerin askeri rejim döneminden beri ilk defa okul dışından bir rektör ataması yapılmıştır. Bu durum 2016’dan bu yana sürmekte olan ve rektör seçimlerini ortadan kaldıran anti-demokratik uygulamaların bir devamıdır.
Üniversiteler bir ülkenin bilim ve fikir üreten, özgür düşünceyi besleyen en değerli kurumlarıdır ve bu kurumların sürdürülebilmesi ancak akademinin özerkliği ile mümkündür. Akademi, ideolojiler ve siyaset üstü bir oluşumdur; ancak üniversite mensuplarının iradesinin hiçe sayılarak üniversitemize bir rektör atanması politiktir. Biz Boğaziçili öğrenciler olarak, üniversitemizin ilkelerine ve kültürüne binaen, üniversitemizin özerkliğinin; kişiliğine ve geçmişine bakılmaksızın tepeden atanan herhangi bir akademisyen ile değil, üniversite mensuplarının yaptığı demokratik yollarla belirlenen bir rektör seçimiyle sağlanacağını savunuyoruz. Bu şartlar sağlanmadığında, ortaya çıkan anti-demokratik uygulamaların üniversitemize zararlar verdiğini üzülerek görmekteyiz. Bu zararların en aza indirilebilmesi için üniversite senatosunun 2012 yılında kabul ettiği Akademik İlkelere bağlılığımızı yinelemek isteriz:
- Üniversitelerin herhangi bir kişi ya da kuruluşun etki veya baskısına maruz kalmaması ve siyaset aracı olarak kullanılmaması, bilimsel ve toplumsal gelişim açısından vazgeçilmezdir.
- Üniversitelerde karar alma yetkisinin demokratik yöntemlerle seçilmiş kurullarda ve akademik yöneticilerde olması özerklik için şarttır. Rektör, dekan, enstitü müdürü, yüksekokul müdürü, bölüm başkanı gibi akademik yöneticiler atamayla değil seçimle belirlenmelidir.
- Üniversitelerin, özerk anayasal kurumlar olarak, akademik programlarını ve araştırma politikalarını öğretim elemanlarınca ve/veya üniversite kurullarınca kararlaştırılarak belirlemesi, bilimsel özgürlüğün ve yaratıcılığın şartlarındandır.
Boğaziçililer olarak asıl sorunumuz Melih Bulu’nun akademik geçmişi ve şahsi duruşundan da ötedir. Sorun isimlerden bağımsız bir demokrasi, akademik özerklik, fikri özgürlük meselesidir. Bu sorunun çözümü ise üniversitelerin kararlarının ve rektörlerin, üniversitelerin iradeleriyle belirlenmesidir. Bu nedenle bir kez daha söylüyoruz ki:
Üniversitemizin karar alma mekanizmalarındaki özerkliğine, demokratik ilkelerine, düşünce özgürlüğüne ve seçim yapma iradesine yapılan müdahaleleri kabul etmiyoruz. Kayyum rektör istemiyoruz ve duruşumuzdan vazgeçmiyoruz.
Taleplerimiz şunlardır:
-Tüm üniversitelerdeki kayyum rektörlerin istifasını, bütün rektörlerin demokratik yöntemlere uygun olarak seçimle belirlenmesini istiyor ve akademisyenlerden acilen yeni bir seçim düzenlemelerini talep ediyoruz.
-Bu demokratik tavır ve zorunluluğun bütün üniversitelerde yer bulması için hem diğer üniversitelerden öğrenci arkadaşlarımızı hem de mezunlarımızı bize destek olmaya çağırıyoruz.
Kabul etmiyoruz, vazgeçmiyoruz!"
Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine Orta Doğu Teknik Üniversitesi öğrencilerinden, (ODTÜ) Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) ve İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) öğrencilerinden de destek geldi.
Bazı öğrenciler gözaltına alındı
Öğrenciler Kuzey Kampüsü'nde gerçekleştirdikleri forumun ardından öğrenciler, kayyum rektör Melih Bulu'nun Güney Kampüsü'ne geldiği duyumunu aldı. Güney Kampüsü'ne yürüyen öğrencilerin önüne polis barikatı kuruldu. Kitle, "Öğrenciye değil, kayyuma barikat" sloganıyla üniversiteleri kayyum rektöre bırakmamakta ısrar ediyor.
Düzenlenen forumun ardından yürümek isteyen öğrencilere polis müdahale etti. Öğrencilerden bazıları gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar daha sonra serbest bırakıldı.
Polis okul kapısına kelepçe taktı
Öğrencilere sert müdahalede bulunan ve bazı öğrencileri gözaltına alan polis, okul kapısının demirlerine kelepçe taktı. Polis, üniversite içindeki öğrencilerin dışarıya çıkmasına dışardaki öğrencilerin de üniversite içine girmesine izin vermedi.
ÖDTÜ'lü öğrenciler: ODTÜ'lüleri evinde zor tutuyoruz
ODTÜ'lü öğrenciler Boğaziçi Üniversitesi öğrencileriyle dayanışma gösterdi. 'ODTÜ Savunulmalıdır' adlı Twitter hesabından "ODTÜ'lüleri evinde zor tutuyoruz. #KayyumRektörİstemiyoruz" paylaşımı yapıldı.
Öğrenciler kararlı
Okullarına atanan kayyum rektörü kabul etmemekte ısrarcı olan öğrenciler Salı günü dersleri boykot ederek katılmayacaklarını ve eylemlerine de Çarşamba günü devam edeceklerini açıkladı.
Öğrencilerin evine zorla girildi
Avukat Metin Sezgin Halk TV'ye yaptığı açıklamada gözaltına alınan Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin evlerine zorla girildiğini doğruladı. Sezgin, aynı zamanda arkadaşı ve müvekkili olan bir öğrencinin ailesinin evine kapının duvarlarının kırılarak girildiğini söyledi.