Artık herkes bu dili konuşuyor: Makine çevirisi nereye?
Google Translate, Yandex, DeepL gibi makine çevirisi sistemleri ile Twitter ve Facebook gibi sosyal medya platformlarında gömülü olan çeviri programları yaygın olarak tercih edilmeye başlandı. Mayıs 2022’de yayınlanan 159 numaralı Global Market Insights (GMI) raporuna göre, geçen sene 800 milyon dolar değerleme alan makine çevirisinin, önümüzdeki 10 yıl içinde yüzde 30 büyüme göstereceği öngörülüyor.
Dijital Tercüme ve Localization Agency CEO’su Senem Kobya, makine çevirisinin şimdilik daha çok, "metnin stratejik önemi olmayan ve anlaşılır olması yeterli olan konuşmalar, inceleme yazıları, şablon evraklar, e-posta içerikleri ve e-ticaret sitelerinin hızlı sonuç almaya odaklanan bölümlerinde kullanıldığını" ifade ediyor.
Makine çevirisi nedir?
Memoq'nun tanımına göre, makine çevirisi veya otomatik çeviri, bir bilgisayar yazılımının insan müdahalesi olmadan metni bir dilden diğerine çevirdiği bir süreçtir. Makine çevirisinin "ne olmadığı" konusunu da konuşmak gerektiğini belirten Kobya, "Makine çevirisi 'tek tıkla çevir' değildir, anahtar teslim bir çeviri çözümü, çevirmenlerin yerini alacak bir teknoloji, dünyadaki dil engellerini tamamen ortadan kaldıran bir araç değildir" diyor. Makine çevirisi deyince akla ilk olarak Google Translate ve Yandex gibi ücretsiz uygulamalar gelse de Kobya bu uygulamalar ile profesyonel yazılım programlarını birbirine karıştırmamak gerektiğini, "Bing Microsoft, Google Translate ya da Yandex Çeviri’den çok daha farklı bir sistemden bahsediyoruz. Metni ara yüze yükleyip tuşlara basınca çıkan bir çıktı değil, profesyonel makine çevirisi" sözleriyle belirtiyor.
Nasıl çalışıyor?
Bir çeviri algoritmasının gelişebilmesi için var olan veri setiyle beslenmesi gerekiyor. Algoritmalar, kelimeleri ve bu kelimelerin birlikte kullanılabileceği olası durumları kaydederek, benzer cümlelerin olası çevirilerinin ne olabileceğine dair istatiksel bir tahmin oluşturuyor. Bu bağlamda algoritmik sistem, bir insan çevirmenin yapacağı gibi kelimelerin anlamını, bağlamını ve niyetini yorumlamıyor. Çevirinin doğruluğu, modellerin ne kadar iyi geliştirildiğine ve eğitildiğine bağlı olarak sözdizimi, cümle uzunluğu veya teknik alan gibi dil karmaşıklığı faktörlerine göre, dil çiftleri arasında farklılık gösterebiliyor.
Kobya bu konuda kendi uyguladıkları sistemi, "Öncelikle bu alanda daha önce çevirdiğimiz binlerce metin ve onaylı terminolojinin işlenmesi ile eğitilmiş ve beslenmiş bir sistem oluşturuyoruz. Bunun yanında yine çeviri ekibimizin yer aldığı ön okuma süreçleriyle metnin hazırlığı ve daha sonrasında çıktının son okuma ile hatalardan arındırılması ve anlam bağlam açısından ayaklarının yere basması sağlanıyor" diye dile getirdi.
Ne kadar doğru?
2019 yılında yapılan bir çalışma, tıbbi ortamlarda Google Translate ile İspanyolca ve Çinceye çevrilen hastane talimatlarının genel doğruluk oranının yüzde 81 ile yüzde 92 arasında değişerek yıllar içinde daha iyi hale geldiğini gösterdi. Öte yandan çalışma, yanlış çevirilerin yüzde 8’ine kadarının ölümcül bir hataya sebebiyet verme olasılığını da gözler önüne serdi. Bu durumun farkında olan büyük teknoloji şirketleri algoritmalarını sürekli olarak geliştiriyor. Yazılım programları, daha az kullanılan dilleri de içerecek şekilde güncelleniyor. Terimler ve diğer dillerdeki karşılıklarının dijital ortama aktarıldığı terim bankası çalışmaları dünyanın dört bir yanındaki üniversitelerde devam ediyor. Türkiye’de de Boğaziçi Üniversitesi’nin halihazırda tamamladığı bir terim bankası projesi bulunuyor. "Bu tür çalışmalarda henüz yolun başında görünebiliriz fakat önemli adımlar atıldığını da belirtmeliyiz" diyen Marmara Üniversitesi Fransızca Mütercim ve Tercümanlık Dr. Öğr. Üyesi Dilber Zeytinkaya, çeviri alanında terimbilim çalışmalarının ilerlemesi için çeviri bölümlerindeki öğretim üyelerinin terimbilim alanının önemini kavraması gerektiğini ifade ediyor.
Emek sömürüsünü artıracak mı?
Geçtiğimiz aylarda Osman Akınhay, Milan Kundera'nın Fransızca kaleme alınmış biyografisini Google Translate kullanarak çevirdiğini itiraf etmişti. Bunun hemen ardından da bu inisiyatifi almasının sebebini, Fransızca bilen bir çevirmen bulamaması olarak göstermişti. ÇEVBİR Teknik-Bilim Kurulu üyesi Elçin Gen, konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede, Osman Akınhay örneğinin yayınevlerine "kötü bir örnek teşkil edebileceğinden endişe duyduklarını" belirterek, henüz konuyla alakalı birliğe bir şikayet gelmediğini, bununla birlikte "orta veya uzun vadede bu konunun çeşitli sorunlara gebe olduğu kanaatinde olduklarını" söyledi.
Bu alanlarda çalışan kişilerin halihazırda sorunlar yaşadığını gözlemlediklerini belirten Gen, bu sürecin ilerleme şeklini, "Şirketler verimliliği artırma ve maliyeti düşürme saikiyle bu tür programları kullanıyor: Makineden alınmış çeviriler 'post-editing' denen bir süreçle çevirmenlere düzelttiriliyor, haliyle de verilen ücret standart çeviri ücretinin altında oluyor. Fakat makine çevirisi kimi zaman baştan çevrilmeyi gerektirecek kadar kötü sonuç verdiğinden, yine emek sömürüsüyle karşı karşıya kalınıyor" sözleriyle ifade etti.
Gen, işverenlerin bu tür programları kullanma sebebinin, "daha az insan istihdam edip maliyetleri olabildiğince düşürürken, niceliği artırmak" olduğunun altını çizerek, "Bu süreçte yapılan işin niteliği de gittikçe düşüyor" dedi.
Dili öldürecek mi?
Makine çevirisinin çevirinin niteliğinde ve dilin doğal gelişiminde yol açacağı sorunlara değinen Gen, "Makine çevirisinin en temel özelliklerinden birinin 'anlam' denilen şeyin ortaya çıkmasındaki asli unsurlardan biri olan 'bağlam'ı dikkate almadığını" belirterek, makine çevirisinin her bağlam için tek bir kalıp ürettiğini söyledi. Sözlerine devam eden Gen, "Bu uygulamaların yaygınlaşmasıyla dilde bir katılaşma, standartlaşma yaşanmasının, anlam değiştiren bağlamlar arası farkların ortadan kalkmasının kaçınılmaz olduğunu" ifade etti.
Gen, makine çevirisinin bir olumsuz yanı olarak da kişilerin dil öğrenme ihtiyacını, dolayısıyla da başka kültürleri gerçek anlamda tanıma ihtiyacına ket vuracağını söyleyerek, bunun hem dillerin hem de kültürlerin organik gelişimine olumsuz etkisi olacağını vurguladı.
Çevirmenliğin sonunu mu getirecek?
Senem Kobya’nın aktardığına göre, çeviri endüstrisi 2021’de 56,18 milyar dolara ulaşmış durumda, sadece son 2 yılda yüzde 10’luk bir büyüme gösterdi. Öte yandan makine çevirisi sektörünün daha çok tercih edilmeye başlaması sebebiyle çevirmenliğin "editörlüğe" dönüşebileceği akıllara daha sık gelmeye başladı. Elçin Gen’in de belirttiği üzere, bazı şirketler artık çevirmenleri "çeviri" işi için değil, "post-editing" süreci için işe alıyor.
Çevirmenliğin gelecekte sona ermeyip yeni iş fırsatlarının doğmasını sağlayacağına inandığını belirten Kobya, "Makine çevirisinin yaptığı, bir insan gibi anlayarak, anlam ilgisini kurarak, süzgeçten geçirerek değil, daha önce yapılmış insan çevirilerinden istatistik çıkarımlar yoluyla çeviri yaptığı. Dolayısıyla çıktıya erişmek süreci bitirmiyor. Bağlam çözümlemesinin gerekliliği, dillerin duygusal zeka gerektiren kullanımları ve sürekli güncellenmeleri sebepleriyle zaten şimdilik kısıtlı bir potansiyele erişiyor ama bu sorunlar adım adım çözülse bile makine çevirisi her zaman çeviri sürecine destek olan bir yardımcı araç, hammadde girdisi, bir asistan gibi düşünülmeli. Hatta hızımızı ve performansımızı arttırdığı için araştırmaya ve yaratıcılığa daha çok zaman ayırabileceğimizi öngörüyorum" dedi.
Teknik çeviri alanında çevirmenliğin editörlüğe dönüşümünün terim çalışmalarının hızlanmasına bağlı olduğunu aktaran Zeytinkaya ise hatasız çeviri diye bir şeyin olmadığını, "Çeviri sürecinde çevirmenin mutlaka son bir kontrol gerçekleştirmesi gerekmektedir. Terim bankalarının yardımıyla kullanılan makine çevirisi, çeviri sürecini hızlandırır. Hata payını azaltabilir fakat bu süreçte kesin yargılardan bahsedemeyiz. Terim bankalarının çevirmene yardımcı olacağı aşikardır. Terim bankalarının dijitalleştirilmesi, elektronik ortamda saklanması son derece önemlidir. Dil devingenliğini sürdürdüğü sürece, terim çalışmaları da buna paralel olarak geliştirilmeli ve sürdürülmelidir" sözleriyle ifade etti.
Tarihin en kötü Nobel bilim ödülü sahipleri
Robot Ai-Da, Lordlar Kamarası'nda 'yapay zeka tehdidini' konuşacak
Yapay zekada yeni dönem: Hastalığınız gözünüzden anlaşılıyor