Neden kamuya mal olmuş kişilerin yası tutulur?

Neden kamuya mal olmuş kişilerin yası tutulur?
Kraliçe II. Elizabeth'in ardından, onu tanımayan binlerce kişi yas tuttu. İnsanların neden hiç yüz yüze tanışmadıkları, sadece ekranlarda ya da gazetelerde gördüğü kişilerin yasını tuttuğunu açıklayan Psikoterapist Jackie Rogers ve Sue Ryder yas departmanı başkanı Bianca Neumann'ın açıklamalarını çevirdik.

Kraliçe II. Elizabeth'in ölümünün ardından hem İngiltere'de hem de dünyada binlerce kişi yas tuttu ve tutmaya da devam ediyor. Peki ya neden kamuya mal olmuş kişilerin yasını tutarız?

Psikoterapist ve İngiliz Danışmanlık ve Psikoterapi Derneği (BACP) akredite danışmanı Jackie Rogers, Independent'a verdiği demeçte bu soruya, "Bu kamuya mal olmuş kişilerle vefatlarından önce tanışmamış olsak da, potansiyel olarak büyümemizin ve kişisel tarihimizin bir parçası olmuşlardır ve bu da onları tanıdık figürler haline getirmektedir" cevabını veriyor.

Eski yasların hatırlanmasını tetikleyebilir

Sue Ryder'ın (sueryder.org) yas departmanı başkanı Bianca Neumann, bu olayın acı hatıraları da tetikleyebileceğini söylüyor: "Kamuoyu önünde ölen biri bize daha önce yaşadığımız bir yas olayını da hatırlatabilir ve bu kamuoyu önünde yaşananlar bazen kendi yaslarımızın yeniden yüzeye çıkmasına sebep olabilir."

Kolektif bir duygu

Yakın bir akraba öldüğünde hissedilen özel yasın aksine, halka mal olmuş bir kişiye tutulan yasın kolektif olmasının da bir etken olduğunu belirten Rogers durumu, "Yakın bir aile ya da arkadaşın yasını tutarken, bu çok kamusal değildir, oysa kamuya mal olmuş bir figür sözkonusu olduğunda, bu durum haberlerde ve medyada görülür. Bu nedenle, diğer insanların yas tuttuğunu sık sık görürsünüz, yani bu konuda da bir tür empati hissetmek anlaşılabilir bir durumdur" diye açıklıyor.

Bu yası yaygara bulanlara öneri

Öte yandan, sevilen birinin ölümüne üzülmek normal karşılanırken, ünlü bir kişi öldüğünde, koparılan "yaygarayı" anlamayan kişiler de olabiliyor.

Rogers, "Onlarla tanışmadığımız ya da onları şahsen tanımadığımız zaman, kendimizi daha fazla yargılayabilir ya da başkaları, bu konuda üzgün hissettiğimiz için bizi azarlayabilir" diyor.

Bu duyguların daha az önemli olduğu anlamına gelmediğini aktaran Rogers, bazı insanların kayıptan diğerlerine göre daha fazla etkilenebileceğinin farkında olmanın önemli olduğunu da sözlerine ekleyerek, kamuya mal olmuş kişilerin yasının tutulmasını gereksiz bulanlara tavsiyede bulunuyor: "Saygılı ve nazik olun. Onlara nasıl hissetmeleri ya da hissetmemeleri gerektiğini söylemeyin. Yas karmaşık bir duygudur ve hepimizi farklı şekilde etkiler."

'Haklarından mahrum bırakılmış yas'

"Ölen ister yakın bir aile ferdi ister tanınmış bir kişi olsun, yasla başa çıkmanın ilk adımı duygularınızı dışa vurmaktır" diyen Rogers, "Bu üzüntüye izin verin. O kişiyi tanımadığınız için üzülmeye hakkınız olmadığını kendinize söylemeyin" diye devam etti.

Eğer duygularınızı içinize atarsanız, bu durum "haklarından mahrum bırakılmış yas" olarak adlandırılan duruma yol açabilir. Neumann, "Bu, yas tutan kişinin kaybının yasını açıkça tutma şansından mahrum bırakılmasıdır. Bu durum utanç, suçluluk, düşük ruh hali, öfke, hayal kırıklığı ve üzüntü gibi duygulara yol açabilir" dedi.

halktv.com.tr // Dış Haberler