2015 yılında Efes Antik Kenti, Ayasuluk ve Çukuriçi Höyüğü ile birlikte Meryemana Evi de 4. bileşen olarak UNESCO Dünya Kültür Mirası Asıl Listesine dahil edildi. Dolayısıyla Efes Selçuk, gerek tarihsel olarak, gerekse inanç turizmi açısından dünyanın göz bebeği olan, açık hava müzesi niteliğinde eşsiz bir kent olma özelliği taşıyor. Meryemana Evi; Efes Selçuk halkı ve Efes Selçuk Belediyesi ve Hz. Meryemana Evi Derneği ile işbirliği ile günümüze kadar ulaşarak, tüm dünyadan milyonlarca kişinin ziyaret ettiği önemli bir kültürel değer haline geldi. Bugünlerde Meryemana Evi’nde bulunan işletmelerin haklarının belediyeden alınması ile ilgili tartışmalar iyice alevlendi.

Efes Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, Meryemana Evi’nin korunması ve geleceğe taşınması amacıyla belediye tarafından sürdürülen çalışmaların ve hizmetlerin sağlıklı yürütülebilmesi amacıyla ziyaretçilerden elde edilen gelirin, Efes Selçuk halkının ihtiyaçlarına karşılık gelen kamusal faaliyet ve hizmetlere harcandığını belirterek, bu gelirlerin kent halkının yaşamında çok hayati bir rol oynadığını ifade etti.

“EFES SELÇUK HALKININ YAŞAMSAL ÖNEMDEKİ GELİRLERİNE HAKSIZ EL ATMADIR”

Başkan Sengel, “Efes Selçuk Belediyesi’ne merkezi bütçeden aktarılan miktar yıllık olarak yaklaşık 30 Milyon TL. Buna karşılık yaklaşık 600 Milyon TL olan belediye bütçesinin yüzde 75’i ise, Efes Selçuk’taki kültürel miras değerlerinin korunması, yaşatılması ve geliştirilmesi karşılığında oluşan gelirden elde edilmektedir. Söz konusu gelir, Efes Selçuk Belediyesi’nin kentte sürdürdüğü kamusal hizmetlerin, sosyal belediyeciliğin ve yerel ekonominin temel kaynağıdır ve yaşamsal önemdedir” dedi.

Filiz Ceritoglu Sengel, Meryemana Evi kapsamındaki işletme haklarının Efes Selçuk Belediyesi’nden alınarak, Milli Parklar Genel Müdürlüğü üzerinden, “henüz” bilinmeyen ellere devredilme tehdidi ile karşı karşıya olduklarını sözlerine ekledi. Sengel, “eğer bu tehdide karşı konulmaz ve işletme haklarımıza el konulursa, hem belediyenin hem de kentin ekonomisi çökecek; kamusal hizmetleri, sosyal yardımlaşma ve dayanışma faaliyetleri ile kentin yerel ekonomisini canlandıran belediye faaliyetleri bitme noktasına gelecektir. En az bunun kadar üzücü bir sonuç da, böyle bir durum gerçekleştiğinde dünya kültür mirasının ve kentimizin bir parçası olan bu varlıkların korunup, geliştirilmesi odaklı hizmetlerin aksama veya yerine getirilememe olasılığıdır. Meryemana Evi kapsamındaki işletmelerin, kamu kurumları tarafından işletileceği iddia edilse dahi, bugüne kadar neredeyse istisnasız biçimde her örnekte olduğu üzere, iktidarın yandaş ya da işbirlikçi çıkar çevrelerine verileceği, benzer süreçlere bakıldığında neredeyse kesindir. Açılacak, göstermelik ihaleleri Efes Selçuk dışındaki çıkar çevrelerinin kazanacağı sürpriz olmayacaktır. Bu hem kent ekonomisine, hem de nadide bir kültürel sembol ve mabet olan Meryemana Evi’ne yapılmış planlı bir saldırıdır. Tam da 2024 Noel arifesinde ve tüm dünyanın gözü önünde olmaktadır” dedi.

“KAMUSAL, KÜLTÜREL, EKONOMİK VE ETİK OLARAK YANLIŞ”

“Efes Selçuk’taki kültürel miras değerlerinin Efes Selçuk Belediyesi tarafından korunması, yaşatılması ve geliştirilmesi için sürdürülen faaliyetler aynı zamanda sezonluk değişimlerle birlikte, belediyenin kadrolu çalışanlarının dışında, yaklaşık 200 kişinin istihdam edilmesini mümkün kılmaktadır. Meryemana’ya el konulursa, tamamı Efes Selçuklu olan bu insanlar işsiz kalacaktır” diyen Filiz Ceritoğlu Sengel, UNESCO Dünya Mirası Efes Selçuk’un kültürel değerlerine rant ve çıkar çevrelerinin menfaatlerini akla getiren zihniyetle el konulmasına; devlet yönetimi ciddiyetinden ve kamusal sorumluluktan yoksun girişimlerle Efes Selçuk’a adeta ekonomik bir darbe yaparak ekonomik kayyum atanmasına izin vermemekte kararlı olduklarını ifade etti. Sengel sözlerini, “böyle bir yola girmekte inat edenler, karşılarında Efes Selçuk halkının haklı tepkisini ve protestosunu bulacaktır. Efes Selçuk’un doğal, kültürel ve tüm toplumsal değerlerinin sahibi, koruyucusu ve dolayısıyla faydalanıcısı yalnızca Efes Selçuk halkıdır; Meryemana Bizimdir” diyerek bitirdi.