Damar Sertliğini Azaltıyor, Kolesterolü Düşürüyor, Kalbi Koruyor: Evinizde Binbir Derde Deva Altın Olduğundan Haberiniz Var Mı?
Bayındır Söğütözü Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Mutlu Güngör, Her gün en az 45-60 dakika egzersiz yapmanın kalp sağlığı için önemli olduğunu, egzersiz yapmanın, kan basıncı kontrolünü sağlayarak şeker ve kolesterol düzeylerini düşürdüğünü bildirdi.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Güngör, düzenli doktor kontrollerinin, kronik hastalıkların erken teşhisinin ve sağlıklı yaşam biçiminin kalp hastalıklarından korunmada büyük önem taşıdığını belirtti.
Sigaranın damar sağlığı üzerindeki zararlarına işaret eden Güngör, "Sigara, endotel olarak bilinen damarın iç yüzeyine hasar veriyor ve kanın akışkanlığını azaltarak kanda pıhtılaşmayı artırıyor. Bozulmuş bir endotelde, pıhtılaşmanın da artması ile beraber damarın tıkanma riski çok daha fazla oluyor. Sigara ayrıca hem tansiyonu yükseltiyor hem de damarlarda büzülmeye sebep olarak yine endotel hasarına neden oluyor. Sigara kullanan hastalardaki damar sertliği çok daha yaygın oluyor." değerlendirmesinde bulundu.
Güngör, yüksek tansiyonun damar sağlığı üzerindeki etkilerine değinerek, "Tansiyon ne kadar yüksekse damar iç yüzeyine olan travma da o kadar fazla oluyor. Bu nedenle kan basıncı yani tansiyonun mutlaka normal sınırlarda tutulması gerekiyor. Hipertansiyon, 130/80 mmhg üzeri değerleri ifade ediyor. Burada unutulmaması gereken konu, hem büyük hem de küçük tansiyonun normal sınırlarda olması." ifadelerini kullandı.
Tansiyon kontrolü için hayat tarzı değişikliklerinin etkili olabileceğini belirten Güngör, tuzsuz diyet, düzenli egzersiz ve kilo kontrolünün tansiyonu düzenlemede önemli rol oynadığını ifade etti.
RİSKLER MİNİMUMA İNDİRİLEBİLİR
Güngör, kalp hastalıkları riskini artıran hastalıkların erken teşhis ve tedavisinin önemine dikkati çekerek, diyabetin ve yüksek kolesterolün kalp damar tıkanıklıklarına yol açan başlıca sebepler arasında olduğunu belirtti.
Kalp hastalıklarından korunmada düzenli hekim kontrollerinin önemine işaret eden Güngör, erken teşhisin kalp hastalıklarıyla mücadelede kritik bir rol oynadığını ve potansiyel riskleri minimuma indirebileceğini ifade etti.
Doç. Dr. Güngör, "Kalp krizi geçiren hastaların büyük bir bölümü kriz öncesi önemli bir şikayet tanımlamıyor. Ayrıca kronik hastalıklar da uç organ hasarı gelişmeden önce klinik bulgu vermeyebiliyor. Dolayısıyla özellikle risk grubunda olan kişilerin yıllık kontrollerini mutlaka yaptırması gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Risk altındaki gruplar arasında özellikle postmenopozal kadınların, 40 yaş üstü erkeklerin, sigara kullananların ve diyabet hastalarının olduğunu kaydeden Güngör, düzenli kontrollerin bu kişiler için daha büyük bir önem taşıdığını belirtti.
FAZLA KİLOYLA MÜCADELE EDİLMELİ
Güngör, kalp hastalıklarıyla mücadelede kilo kontrolü ve sağlıklı beslenmenin önemine de işaret ederek, "Fazla kilo, yine kalp damar hastalıklarının önemli risk faktörlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Fazla kiloyla mücadelenin temeli düzenli egzersiz ve dengeli beslenmedir. Kalp hastalıklarından korunmak için düzenli yürüyüş yapmayı, az yemeyi alışkanlık haline getirmek gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.
Beslenme alışkanlıkları konusunda diyetisyen danışmanlığının önemini vurgulayan Güngör, lif, omega 3 açısından zengin ve düşük karbonhidratlı gıdaların tercih edilmesi gerektiğini ifade etti. Ayrıca, fast food tüketiminin artmasının obezite, hipertansiyon, yüksek kolesterol ve diyabet risklerini artırdığını belirtti.
ZEYTİNYAĞININ BÜYÜK ÖNEMİ
Güngör, Akdeniz diyeti ve zeytin yağının kalp sağlığının korunmasındaki önemine dikkati çekerek, "Zeytinyağı antioksidan etkisi sayesinde damar sertliğini azaltırken, doymamış yağ olduğu için kolesterolü düşürücü etkisi bulunuyor. Alkol de içerdiği şeker dolayısıyla obezite ve şeker hastalığına sebep olabiliyor. Alkol aynı zamanda vücudun sıvı yükünü artırarak kalp yetmezliğinin kötüleşmesine ve çarpıntılara yol açabiliyor." ifadelerini kullandı.
Her gün en az 45-60 dakika egzersiz yapmanın da kalp sağlığı için önemli olduğunu belirten Güngör, "Egzersiz yapmak, kan basıncı kontrolü sağlayarak şeker ve kolesterol düzeylerini düşürüyor. Egzersiz mümkünse her gün yapılmalı. Kas gücüne dayalı sporlardan ziyade tempolu yürüyüş, yavaş tempo koşu, bisiklet veya yüzme gibi aerobik egzersizlerin tercih edilmesi gerekiyor. Yapılan egzersizlerde nabzın yükselmesi, hafif terleme sağlanmalı, alışveriş gezisi şeklinde olmaması önem taşıyor. Yürüyüş sırasında birlikte yürüdüğümüz kişiyle rahat konuşabilmemiz, tempomuzun yetersiz olduğu anlamına geliyor." değerlendirmelerinde bulundu.