Bu Sorulara Verdiğiniz Yanıtlar Psikopat Olup Olmadığınızı Belirleyebilir (Mi) ?!

İlki bir cinayet ve cenaze hikayesi:

“ Bir kadın, kendi annesinin cenazesinde hiç tanımadığı bir adamla tanışır. Bu adamın harika olduğunu düşünür - hayalindeki adam - ve hayatının aşkı olabileceğinden oldukça emindir anca adamın adını veya numarasını sormayı unutur ve onun kim olduğunu bilen kimseyi bulamaz. Birkaç gün sonra aynı kadın kendi kız kardeşini öldürür ama neden?”

Bu soruyu yanıtlamanın birçok yolu var ancak kızın, beğendiği adamın kız kardeşinin cenazesine de geleceğini düşündüğü için olduğunu öne sürerseniz, görünüşe göre psikopatsınız.
Aslında birkaç çalışmada kullanılan resmi bir anketten gelen ikincisi , bireysel kurtarma ile daha büyük iyilik arasındaki bir savaşı içerir , faydacılığın bir değerlendirmesi. Aşağıdaki gibi :

“ Kaçak bir troleybüs üzerinden geçip beş kişiyi öldürmek üzere ve siz bir yaya köprüsünde iri yarı bir yabancının yanında duruyorsunuz. Vücudunuz treni durdurmak için çok hafif ama yabancıyı raylara itip onu öldürürseniz, beş kişiyi kurtaracaksınız. Adamı iter misin? ”

Adamı zorlarsan, muhtemelen seni daha çok psikopat yapar. Daha fazla insanı kurtarıyor olsanız bile, yine de bunu yapmak için cinayet işliyorsunuz.

Sorun şu: Psikopati, bir tür spektruma giren bir kişilik bozukluğu, yalnızca tek bir soruya,hatta tek bir ankete yanıt verilerek tanımlanamaz .
Cenazeyle ilgili o ilk bilmece daha önce defalarca çürütüldü .
İkinci bilmece araştırmalarda kullanıldı ve diğerine göre bir miktar değeri var ancak hiçbir akademisyen, tek bir sorunun aranızdaki psikopatları ortaya çıkarabileceğini iddia etmez. Bu nedenle, araştırmacılar tarafından bir kişinin ne kadar psikopat olabileceği ya da olamayacağı hakkında bir fikir edinmek için bu tür soruların kullanılmasının nedeni budur ancak bu durumda bile, bu bir psikopatı doğru bir şekilde tanımlamaz.
Business Insider'ın kendisi buna işaret ediyor ancak bunda ilk bakışta göründüğünden çok daha fazlası var.Psikopati genellikle belirsiz bir şekilde tanımlanır ve ayrıntıları, uzmanlar arasında hararetle tartışılır.
North Texas Üniversitesi'nde Psikoloji Profesörü olan Craig S. Neumann psikopatinin kesinlikle gerçek olmasına rağmen insanlar için evet/hayır seçeneği kadar basit olmadığını açıkladı. Neredeyse kesin olarak, yalnızca bir tanımlayıcı özellik değil, çeşitli özelliklerle ilgilidir.
"Medyanın tasvirine ve genel kamuoyunun psikopatı görünüşte insanlık dışı ve temelde çoğu insandan farklı olarak algılamasına rağmen, büyük ölçekli çalışmalardan elde edilen ampirik kanıtlar, psikopatik özelliklerin doğası gereği boyutsal olduğunu ve bu nedenle sürekli olarak düşükten yükseğe doğru dağıldığını göstermektedir.

Genel olarak, bir kişinin psikopatik eğilimleri varsa, o zaman muhtemelen bu özelliklerden birkaçını veya çoğunu değişen şiddet derecelerinde sergilerler: empati eksikliği, duygusal olarak bağımsız olma yeteneği, vicdan azabı eksikliği, son derece cesur sosyal davranışlar, yetersizlik duygusu...
Bununla birlikte, bunlar bile bazen tartışılır ve psikopatinin henüz gerçekten teşhis edilebilir, benzersiz bir kişilik bozukluğu olmadığına işaret etmeye değer çünkü kısmen tam olarak ne olduğu konusunda bir fikir birliğine varılmamıştır.

Psikopatların narsisizm ve Makyavelizm sergileme (yani manipülatif olma) olasılığı diğerlerine göre daha fazladır ancak her zaman değil. Mutlaka deli, dengesiz veya şiddet yanlısı değildirler veya mücadele edebilirler ya da entelektüel olarak üstün olabilirler. CEO'lar, gazeteciler, astronotlar, arabulucular ve cerrahlar genellikle psikopatik eğilimler sergiler ama yine de her zaman değil.

Psikopatinin nereden geldiği bile belli değil. Bunun ne kadarı toplumsal ve psikolojik ve ne kadarı nörolojimize bağlı ?

Toplumda kaç kişinin bir dereceye kadar psikopat olabileceği bile kesin değil. Psikopatinizi kendi kendinize teşhis etmenize izin veren çeşitli katı psikolojik testlerin çoğalması , muhtemelen bu konuda bazı şeylere yardımcı olmuyor.
Mesele şu ki bu, insanların daha siyah beyaz, daha net ve daha basit anlaşılmasını istediği bir konu ama değil. Kendi alanlarındaki uzmanlar hala kendileri anlamaya çalışıyorlar, bu yüzden mümkün olduğunca çok araştırma yapıyorlar.