Belediyeden maden arama çalışmalarına karşı halkı bilgilendirme toplantısı
Korgan Belediyesi, ilçe sınırları içinde yer alan Aybastı Perşembe Yaylası'nı da olumsuz etkileyecek olan maden işletmesine karşı halkı bilgilendirme toplantıları başlattı.
Ordu'nun Korgan sınırlarında ve Aybastı Perşembe Yaylası'n da Taşzemin İnşaat Madencilik Enerji Üretim Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi tarafından başlatılan sondaj için daha önce Ordu Valiliği Mera Kurulu olumsuz karar vermişti. Şirketin Enerji Bakanlığı’na yeniden başvurusu üzerine yeniden toplanan Mera Kurulu bu kez sondaj ve yol çalışmasının uygun olduğu yönünde karar verdi. Ordu Çevre Derneği, Ordu İdare Mahkemesi’ne Mera Kurulu’nun ikinci kararının iptali için yürütmeyi durdurma ve kararın iptali için dava açtı. Açılan dava öncesi Ordu halkı, maden sondaj çalışmalarını iki kez durdurmuş şirket çalışmalarını alandan kovmuştu.
"Bu emaneti evlatlarımıza aynı şekilde bırakmalıyız"
Bilgilendirme toplantısında konuşma yapan Korgan Belediye Başkanı Sait Korgan şunları söyledi:
"Bugün bizim için çok önemli Korgan yaylası, Kabataş’ı, hiç fark etmiyor yaylalarımız çok önemli, yaylalarımızı babalarımız dedelerimiz bize nasıl bıraktıysa biz de bu emaneti evlatlarımıza aynı şekilde bırakmalıyız, sahip çıkmalıyız. Ben Büyükşehir Başkanı Hilmi güler başkanımız olmak üzere iktidar milletvekillerini bu konuya duyarlı olmalarına, bu konuya değer vermelerini davet ediyorum. Vatandaşımızın yüzde 99’u bu konuya çok duyarlı bu olaylara karşı iktidara oy veren de karşı vermeyen de karşı. Bunu iyi düşünmeleri lazım iktidarıyla muhalefetiyle bu davayı sahip çıkmalarını bekliyorum."
"Topraklarımızın bir şirkete peş keş çekilmesini istemiyoruz"
Yaylalarının yok olacağı için altın madenine karşı olduklarını ifade eden Korgan Muhtarlar Derneği Başkanı Yüksel Dere konuşmasında Fatsa’dan örnekler vererek şunları söyledi,
"Yaylamızın telef olacağı için biz bizim yaylamızda altın aramasına karşıyız çünkü çok geniş bir alan sadece bizim yaylamız 14 mahalleye hitap eden bir yayla. Buralar yarın maden ocağı açıldığında kapalı olsun açık olsun hiç fark etmez o bölgeyi yok saymamız gerekiyor. Orada evleri var herkesin. Kimse o evleri yıkın demeyecek herkes gidecek ben burayı yıkıp kaçayım diyecek maden açıldığında ve bunun örneklerini biz Fatsa’da gördük. İki tane eylem yaptık ve bunun öncesinde de biz gittik onlara sorduk. Artık halkın tamamını arkamızda bekliyoruz biz burada 3-5 kişi hiçbir şey yapamayız ama halk burada topyekun oraya gidersek illaki görecek siyasetçiler de ‘burada neler oluyor’ diyecekler yani biz sadece kendi topraklarımızı, kendi öz topraklarımızı dedelerimizin bize miras bıraktıklarını bir şirkete peşkeş çekilmesini istemiyoruz."
"Bizleri korkutmak için 10 milyon dolarlık dava açtılar"
Ordu Çevre Derneği (ORÇEV) Başkanı Ertuğrul Gazı Gönül şunları söyledi:
"Fatsa'da Ünye'de Çaybaşı’na Ordu'da Mesudiye'de Akkuş’ta şu anda bütün enerji projeleri maden projeleri var. Ordu'nun yüzde 74'ü maden ruhsatlarıyla bölüşülmüş. Burada bir Mera Kurulu’nun kararı vardı; yapılmaz raporu verildi. 2 ay sonra da ikinci bir kararla baskılar sonucunda bu değiştirildi. Değiştirilmesi üzerine dava açıldı yani ikinci Mera Kurulu’nun kararına iptal davası açıldı. Bazı olaylar anlık gelişir ve anında karar vermeniz lazım. Eğer ikinci eylemi yapılmasaydı bu çok uzayacaktı ve oradakiler de çalışmaya devam edecekti. Şirket hakkımızda suç duyurusunda bulunmuş 10 milyon dolar istemiş herhalde burayı toplasak 10 milyon dolar çıkmaz yani hepimiz de borçluyuz. Şirket şunu yapıyor her zaman olduğu gibi diğer illerde de olduğu gibi korkutmaya çalışıyor mücadele edenleri "hakkınızda suç duyurusunda bulundum" diye. Bizim hakkımızda çok suç duyurusunda bulunuldu Fatsa’daki madende, korkutma çabasıdır şirketin zor durumda kaldığının göstergesidir arkadaşlar. Çalışma zorluğu çekilmektedir halkın müdahalesi halkın istemlerini göz almak zorundalar. Elinde ki Kağıt parçasından baka bir şey değildir merak kurulunun kararı sadece bizler için kağıt parçasıdır o. O yüzden burada herkesin birlikte olması gerekiyor ufak tefek aksaklıklar olabilir, görüş ayrılıkları olabilir bunların hiçbir önemi yoktur."
"Sondaj çalışması sarı öküz sorunudur"
ORÇEV Yönetim Kurulu üyesi Çoşkun Özbucak ise şu ifadeleri kullandı:
"Mera Kurulu’nun ikinci kararını mahkeme onaylarsa şöyle bir algı oluşmasın, ne yapalım yasal çalışma yapıyor. Elimiz kolumuz bağlı demeyeceğiz, Yine bu birlikteliği sağlayarak fiili insani duygularımızla toprağımıza suyumuza sahip çıkma anlamında bu çalışmaya yine tepkilerimiz devam edecek. Yalnızca hukuksal sürece bağlı kalıp mahkemenin sonucunu bekleme alışkanlığına düşersek şirket kazanır. Sondaj çalışması sarı öküz sorunudur. Hani sarı öküzü verirsek arkasından diğer öküzleri de istemeye başlarlar. Sondaj çalışması sarı öküzdür, eğer biz sondaj çalışmasını durduramazsak arkasından avukatımız bunu vurguladı ÇED süreci başlayacak, engellemek için şu andaki enerjimizin 10 katını vermek zorundayız. Şu anda çok basit bir mücadele biçimindeyiz O nedenle ÇED süreci daha karmaşık, daha zorlu bir süreç olacak, O nedenle biz sondaj çalışmasını durdurmak zorundayız. Şu andaki salondaki birlikteliğimizle yapacağız."
"Fatsa zehirlendi zehir yiyoruz şu anda"
Fatsalı vatandaş Cevat Atar da, "Şu anda sondajı durdurmanız lazım kesinlikle durdurmanız lazım. Kimse evde yatmayacak ya orada duracak. Fatsa’da biz bunun acısını yaşadık. Ben işimi gücümü terk ettim bu iş için köyüme geldim ve 10 yıldan beri de mücadele ediyorum başarılı oldum şu ana kadar başarılı oldum ama nasıl oldum, tamamen her taraf zehirlendi. Fatsa zehirlendi zehir yiyoruz şu anda binlerce kişi hasta. Bahçeler Köyü olduğu gibi başka köyden geliyor su almaya siz nereden alacaksınız yaylalar bittiği zaman" dedi