7 Kız Kardeşin Biri Bile Evlenmedi: Bahçelerinde Yetiştirip Tonlarca Satıyorlar
Samsun'un Terme ilçesinde aynı evde yaşayan ve hiç evlenmeyen Nezaket (65), Hamiyet (64), Hayriye (62), Sadiye (58), Fikriye (57), Saniye (53) ve Serpil Angın (50) kardeşler, 15 yıldır çiçekler yetiştirip, pazarlarda satıyor. Saniye Angın, "Babaannem, eşarbına karanfil takar gezerdi. Kokusunu da çok severdi. Çiçek sevgisi de bize ondan kaldı" dedi.
Bağsaray Mahallesi'nde yaşayan Nezaket, Hamiyet Angın, Hayriye, Sadiye, Fikriye, Saniye ve Serpil Angın isimli 7 kız kardeş, evlerinin bahçelerinde yetiştirdikleri bahçe, balkon ve saksı çiçeklerini pazarda satıp, geçimlerini sağlıyor. Aynı evi paylaşan ve hiç evlenmeyen kardeşler, 15 yıldır cennet çiçeği, ortanca, kartopu, gece sakalı, palmiye, kaktüs, sukulent, borazan çiçeği, Çin gülü gibi çiçeklerin yanı sıra, salatalık, domates, patlıcan, biber gibi sebzeler de yetiştiriyor.
'HİÇ EVLENMEDİK, NASİP OLMADI'
Çiçek yetiştiriciliğine hobi olarak başladıklarını söyleyen Saniye Angın, "Hobi olarak yaptığımız çiçekçiliği, geçim kaynağı haline getirdik. Kendi imkanlarımızla üretip, pazarlarda satmaya çalışıyoruz. Bu işi yaklaşık 15 yıldır yapıyoruz. Babaannem çiçekleri çok severdi. Biz onun yanında öğrendik. Balkonlarımızda sardunya, karanfil gibi çiçekler yetiştirirdi. Eşarbına karanfil takar, gezerdi. Karanfilin kokusu hoşuna giderdi.
Biz de ondan alıştık herhalde. Daha sonra bahçede kendi kendine çoğaldı. Çoğalınca da "Pazara götürüp, satalım" dedik. Bu imkanımızı geçim kaynağı haline getirdik. Yıllardır da severek yapıyoruz. Alıştık artık. Çiçekleri dikmek, büyütmek hoşumuza gidiyor. Anne ve babamızı da kaybettik. Hiçbirimiz evlenmedik. Nasip olmadı. Evlenmeyi düşündük, düşünmedik değil ama olmadı" diye konuştu.
'BAŞKA GELİRİMİZ OLMADIĞINDAN ÇİÇEK YETİŞTİRMEYE BAŞLADIK'
2009 yılında kaybettikleri babalarına inşaat işlerinde yardım ettiklerini anlatan Saniye Angın, "Babam rahmetli olmadan önce bize inşaat işleri yaptırıyordu. Usta için para bulamıyorduk. Babam usta oluyordu, biz de harcını, tuğlasını getiriyorduk, o da işlerin ustalığını yapıyordu. Evimizi yaptık, ahır yaptık. Babamızı kaybettikten sonra da başka gelirimiz olmadığından çiçek yetiştirmeye başladık. İmkanlar dahilinde yaşamaya çalışıyoruz. Devletimiz, seralarımızın üzerine naylon desteği verdi. Muşambalarımız alıp, seralarımızı örttük. Çiçeklerimizi üretiyoruz, perakende satışlarını da pazarda yapıyoruz" diye konuştu.