Üst düzey yetkili Reuters'a konuştu: Naci Ağbal, Saray'a gidip anlatacaktır
Türkiye'de Merkez Bankası'nın bağımsız karar almasıyla ilgili son yıllarda artan tartışmaların hatırlatıldığı analizde, Ağbal döneminin "önceki dönemlerden farklı olmasının umulduğu" ve TCMB'nin temel prensiplerine dönülmesinin savunulduğu belirtildi.
BBC Türkçe'nin haberine göre, Ağbal'ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yakınlığının, Merkez Bankası'na siyaset karşısında göreli olarak bağımsızlık alanı sağlayabileceği ifade edilen yazıda, Ağbal'a yakın isimlerin de bu yönde açıklamalarına yer verildi.
Maliye Bakanlığı görevindeyken Ağbal ile çalışan bir üst düzey yetkili, Reuters'a yaptığı açıklamada, "Ağbal neyin doğru olduğunu düşünüyorsa onu yapar. Erdoğan'ın hoşuna gitmeyecek bir adım atılması gerekiyorsa, Saray'a gidip bunu söyleyecek ve gerekçelerini anlatacaktır" dedi.
53 yaşındaki Ağbal, Ahmet Davutoğlu'nun kurduğu 64. ve Binali Yıldırım'ın oluşturduğu 65. hükümetler döneminde, yani Kasım 2015 ile Temmuz 2018 tarihleri arasında Maliye Bakanı olarak görev yaptı.
'Mevzuata bağlı kalır'
AKP döneminde Maliye Bakanlığı'ndan önce bakan danışmanlığı, Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü ve son olarak da müsteşarlık görevini yürüten Ağbal, AKP'nin ekonomi yönetiminde çeşitli görevler aldı.
Ağbal'ın yaklaşık 30 yıl önce kariyerine müfettişlik alanında başlamış olmasına dikkat çekilen analizde, mevzuata bağlı kalma yönündeki yaklaşımının bu zorlu görevde avantaj olabileceği kaydedildi.
Analizde Ağbal'ın enflasyon hedefine ulaşmakta kararlı olduğu vurgulanırken, Merkez Bankası'nın yasalarla belirlenmiş temel amacı olan "fiyat istikrarını sağlamak" konusuna odaklanacağı ifade edildi.
Ağbal göreve geldikten hemen sonraki açıklamalarında da fiyat istikrarı hedefi için bütün araçları kullanmaya kararlı olduklarını söylemişti.
Eldeki erken verilerin, fiyat istikrarına odaklı temel para politikası yaklaşımının işe yaradığına dair sonuçlar sunduğu da kaydedildi.
Ağbal öncesi ve sonrası
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, uzun zamandır yüksek faizin enflasyonun yükselmesine neden olduğunu ve büyümeyi olumsuz etkileyeceğini düşünüyor. Erdoğan konuyla ilgili yaptığı konuşmalarda, "Yüksek faize yatırımcımızı ezdirmememiz lazım" ifadelerini kullanıyor.
Birçok ekonomiste göre ise yapılması gereken "Günü kurtaracak kısa vadeli çözümler" yerine fiyat istikrarı gibi uzun vadeli çözümlere odaklanmak ve enflasyon beklentilerini kalıcı olarak düşürmek. Bunun için de faiz artışlarının enflasyonu düşürmek için kullanılan bir politika hamlesi olduğuna hükümetin ikna olması gerekiyor.
Erdoğan'ın "düşük faizi" kırmızı çizgi haline getirmesi nedeniyle, Ağbal'dan önce Merkez Bankası'nın aldığı faiz kararları 18 aylık Murat Uysal yönetiminde de yakından takip edildi.
Uysal'dan önceki başkan Murat Çetinkaya da, Erdoğan tarafından "faizleri yüksek tuttuğu" gerekçesiyle birçok kez eleştirilmişti ve süresi dolmadan görevden alınmıştı.
Bu yaklaşımın ardından TL hızla değer kaybetti ve enflasyon çift hanelere yükseldi. TCMB rezervlerinin de erimesiyle Erdoğan, gerektiğinde faiz artırımı yapacağı öngörülmesine rağmen Ağbal'ı atamaktan geri durmadı.
Naci Ağbal göreve gelmeden önce dolar/TL kuru 8,5'i aşmış, son 4 senede TL dolar karşısında yüzde 60 değer kaybederek açık ara en kötü performans gösteren gelişmekte olan para birimi olmuştu.
Ağbal politika faizini yüzde 10.25'ten yüzde 17'ye yükseltirken, TL'nin de benzer para birimlerinden pozitif yönde ayrışmasını sağladı. Bu dönemde TL dolar karşısında yüzde 21 değer kazandı. Ek olarak TL yılbaşından beri yüzde 7 değer kazancı ile benzer para birimlerinden ayrıştı.
Ağbal ile geçmişte çalışan bir başka yetkili de Reuters'a yaptığı açıklamada, "Atılması gereken ve siyasetçilerin hoşuna gitmeyecek adımlar olabilir. Bu yetkiyi aldığını düşünüyorum" dedi.
Commerzbank analisti Tatha Ghose ise, "Önemli olan tek şey, Erdoğan'ın para politikası uzmanlarının işlerini yapmalarına ne kadar izin vereceği ve yüksek faizler konusunda sabrını ne kadar koruyacağı" yorumunu yaptı.
Enflasyon hedefleri
TCMB, uzun zamandır enflasyon hedeflerini tutturamaması yüzünden eleştiriliyordu.
Merkez Bankası'nın 2019 yılı için enflasyon hedefi yüzde 5'ti; ancak yıl sonu enflasyonu yüzde 11,84 olarak gerçekleşti. TÜİK'e göre Ekim ayında enflasyon yüzde 11,89 oldu.
TCMB'nin eski başkanı Murat Uysal, Ekim ayında düzenlenen yılın son enflasyon raporu sunumunda daha önce yüzde 8,9 olarak açıklanan 2020 yıl sonu enflasyon beklentisini yüzde 12,1'e çektiklerini belirtmişti.
Naci Ağbal ise göreve geldikten sonraki ilk söyleşisinde Reuters'a, "Enflasyon görünümüne dair risklerin bertaraf edilmesi ve enflasyon beklentilerinin kontrol altına alınması için güçlü bir parasal sıkılaştırmaya gidilmesi ve bunun kalıcı fiyat istikrarı hedefi sağlanana kadar uzun erimli devam etmesinin zorunlu olduğu açıktır" demişti.