Fatih Altaylı Beşiktaş'a ne olduğunu açıkladı: O zaman Rahmi Koç Fenerbahçe Başkanı'nın babası değildi
Gazeteci Fatih Altaylı, "Şampiyonluk adayıma ne oldu böyle!" başlıklı yazısında Beşiktaş'ta yaşananlarla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Altaylı, kendi adını taşıyan internet sitesinde sezon başında şampiyonluk favorisinin Beşiktaş olduğunu belirterek, "Geçen yılın şampiyonu Galatasaray’a yılın ilk kupa maçında 5 atarak sahadan silmiş, birçok önemli futbolcuyu kadrosuna katmış ve takıma iyi oyun oynatan bir teknik direktör bulmuşlardı. Başkan Hasan Arat ise tüm başkanlar arasında spordan gelen ve sporu en iyi bilendi. Sonrasında beklenmedik şekilde kötü sonuçlar gelmeye başladı ve takım şampiyonluk yarışından uzaklaştı. Dün de Başkan Hasan Arat kulübün futbol takımının sahibi olan şirketin yönetim kurulu başkanlığını bıraktı. Derneğin başkanı olarak devam edecek. Kulüp başkanı olarak kulübün şirketine yönetim kurulu atama yetkisini elinde tutacak" ifadelerini kullandı.
"Peki Beşiktaş niye böyle oldu?" diye soran Altaylı, yazısına şöyle devam etti:
"Beşiktaş yönetimi kulübü yanlış konumlandırdı.
Beşiktaş bugün İstanbul’un üç büyük kulübünden biri.
Galatasaray ve Fenerbahçe’nin rakibi.
Ancak yönetim taktik bir hata yaptı ve kulübü Fenerbahçe’nin altına konumlandırdı.
Kulübün stadının isim hakkı Fenerbahçe Kulübü Başkanı’nın şirketine verildi.
Formadaki sponsor yine Fenerbahçe Kulübü Başkanı’nın şirketi oldu.
Yetmedi, Beşiktaş yönetimi “Koç forma için 3 milyon dolar verecekti. Ali Koç bunu 3,5 yapalım dedi ama biz Rahmi Bey’in sözünü geçersiz yapmamak için 3’ü kabul ettik” gibisinden bir manasız açıklama yaptı.
Diyebilirsiniz ki, “Rahmi Bey ezelden beri Beşiktaşlıdır ve hep destek oldu”
Doğru.
OIdu.
Ama o zaman Rahmi Bey Fenerbahçe Başkanı’nın babası değildi.
Ve bu yüzden ortaya çıkan pozisyon Beşiktaş’ı Fenerbahçe’nin ve doğal olarak da Galatasaray’ın altında bir yere konumlandırdı.
Camianın bilmeyerek de olsa kendini kötü hissetmesine neden oldu.
Oysa Beşiktaş’ta Hüsnü Özyeğin, Tuncay Özilhan, Zafer Yıldırım, Serdar Bilgili gibi isimler de vardı.
En azından bu dönem, hiç değilse tüm sponsorluklar Ali Koç’la ister istemez özdeşleşen Koç Holding’e değil bu isimlerden bazılarına paylaştırılabilirdi.
Elbette bu söylediğim tek neden değildir ama sporda moral etkenini asla göz ardı etmemek gerekir."