Acun Ilıcalı dayanamadı: Resti çekti

Acun Ilıcalı dayanamadı: Resti çekti
Acun Ilıcalı, futbol dünyasındaki gelişmeleri değerlendirerek önemli açıklamalarda bulundu.

Takımların ortak hedefinin şampiyonluk olduğunu belirten Ilıcalı, dört büyük kulüp üzerinden yaptığı değerlendirmede, her sezon bir takımın hayalinin gerçekleşmediğini vurguladı.

Kendi takımı adına şampiyonluk hedefinin bu sezon gerçekleşmediğini ifade eden Ilıcalı, bunun tek bir sebebe bağlı olmadığını ve detaylı bir analiz gerektiğini söyledi. Yaşanan hayal kırıklığını dile getirirken, takım olarak büyük bir üzüntü yaşadıklarını belirtti.

Yabancı Hakem Tartışması

Ilıcalı, yabancı hakem konusuna da değinerek federasyonun aldığı kararı değerlendirdi. Türk hakemlerin önünün kapanmaması adına federasyonun yabancı hakem uygulamasına temkinli yaklaştığını düşündüğünü söyledi. Kendi kulübü adına yabancı hakem talebinde bulunduklarını ve bu uygulamanın geldiğinde memnun olduklarını ifade etti.

Ancak bu konuda bazı suçlamalarla karşılaştıklarını da dile getiren Ilıcalı, federasyonun aldığı kararın kendilerinin dışında olduğunu belirtti. Sezon boyunca adil bir yönetim talep ettiklerini ancak bu söylemler nedeniyle eleştirildiğini söyleyerek, hâlâ aynı noktada durduklarını vurguladı.

Futbolda bazı yapılar olduğunu düşündüğünü belirten Ilıcalı, Türkiye’de futbolun tam anlamıyla masum oynanmadığını ileri sürdü. Yabancı hakem uygulamasının bazı tartışmaları azalttığını ifade ederken, sezon içinde sıra dışı olayların yaşandığını hatırlattı. Ancak yabancı hakemlerin görev aldığı dönemde dış etkenlerin etkisinin azaldığını düşündüğünü belirtti.

VAR Sistemi ve Hakem Performansı

Video Yardımcı Hakem (VAR) uygulamasına yönelik değerlendirmesinde, yabancı VAR sistemine geçildikten sonra ciddi bir gelişme kaydedildiğini ifade etti. Eskisi gibi belirsiz pozisyon tartışmalarının azaldığını söyleyen Ilıcalı, özellikle son 2-3 aylık süreçte orta hakemlerin performanslarının yükseldiğini düşündüğünü aktardı. İlk yarıdaki hakem hatalarının büyük eleştiriler aldığını, hatta İngiltere’den gelen hakemin "Bu durumlar normal değil" şeklinde değerlendirmelerde bulunduğunu dile getirdi.

Son olarak, orta hakemlerin de yabancı olması gerektiğine inandığını belirten Ilıcalı, yabancı VAR uygulamasının Türk futbolu için bir dönüm noktası olduğunu ifade etti. Bu sistemin hayata geçirilmesiyle tartışmaların ve adaletsizlik algısının azaldığını sözlerine ekledi.

"Teknik direktörümüz kimi istediyse aldık. Almadığımız olmadı."

"Gerçekten anlamakta bazen zorluk yaşıyorum. Bir teknik direktör getirdik. 30 bin kişi karşıladı. Herkes hemfikirdi. Sonra oyuncuların hepsini teknik direktörümüzün onayıyla aldık. Her istediğini aldık. Bir yönetim olarak bunun üzerinde ne yapabiliriz diye düşünüyorum. Şaşkınlıkla yaşadıklarımızı karşılıyorum. Oyuncuları hepsinin onayıyla aldık. Bunu yaptıktan sonra bizim ne yapmamız gerekiyordu? Ondan sonra daha ne yapacaksın. Sorumluluk bizimdir, kabul ediyorum, yönetim olarak kabul ediyoruz ama biraz da insanların elini vicdanına koyması lazım."

"Fenerbahçe Yönetimi olarak günde 15 iftira ile yaşıyoruz. Bu normal mi, Türkiye'de normal."

"Gelecekle ilgili bir şey söylemek istemiyorum. Öyle bir toplantı yapmadık. Yeni isimlere odaklandık transferde."

VICTOR OSIMHEN KONUSU

Altını çizerek söylüyorum, 3 ayrı yerde cevap vermişim ben. Başkanımız da ayrıca cevap verdi. Bir tur daha cevap vereyim. Aynı cevabı veriyorum. Bize gelmedi, biz reddetmedik. Bir konuşma olmadı. Bana kasımda sordular, söyledim. Ekimde sordular, söyledim. Hepsinde aynı cevabı verdim. Niye yalan üretiliyor anlamıyorum."

"Saygı duyuyorum. İmza toplanması demokratik bir hak. Demokratik bir hakka biz bir şey söyleyemeyiz. Bu yolla gitmenin doğru olduğunu düşünmüyorum."

"Biz bir yıl için seçilmedik. 3 yıl için bilerek ve adil bir şekilde seçilmişiz. 3 yıllık bir seçim sürecimiz var. Benim hayatım, başarısızlıkları başarıya çevirmekle geçti. Bütün hayat hikayem bu. Burada benim ve yönetimin, ilk yılında, üç yıl için seçilmiş bir durumda, imza ile gitmek demokratik bir hak olsa da yarın için de aynı kapıyı açmıyor mu, çok doğru olduğunu düşünmüyorum. Demokratik bir hak ama doğru olduğunu düşünmüyorum. Fenerbahçe'ye uygun bir durum olduğunu düşünmüyorum."

"Bu tamamen seyircimizin takdiri. Bizi de onlar seçti. Beni de seçtiler. Elimden geleni yaptım. Vicdanen çok rahatım. Dünyanın en rahat hayatını yaşarken, kendi takımım da var. Başkanımızın daveti üzerine gururlandım ve koşa koşa geldim bu göreve. Kulübe geldiğim ilk andan itibaren varımı yoğumu Fenerbahçe için harcadım. Bunları bilerek geldim. Vicdanen rahatım. Elimden geleni yaptım."

Spor dünyasının içinden çıktım ve geri döndüm. Geri döndüğümde şunu gördüm, bizim muhabirlik zamanlarımızda biz cennette yaşıyormuşuz. Böyle bir masumiyet içinde olan bir dünyamız vardı. İş değişmiş. Şu anda işin bu tarafı, sosyal medyada etkileşim adına, paralı satın alınan gruplarla iş başka bir yere geçmiş. Ben kendi görevimi layıkıyla, namusumla yaptım. Fenerbahçe tarafında gördüğüm, her gün bir yalan, her gün bir iftira, her gün provokasyon."

"Ben kendimden eminim. Kendi işimi bir saniye bile eksiltmeden, bütün yönetime de şahidim. Bir hep birlikte gecemizi gündüzümüze kattık ve bir şeyler yaptık. Finansal olarak bir şeyler yaptık ama karşı taraf pislik çukuru. Bir tane kadın var, geçen önüme geldi. Benimle ilgili iftira atıyor, midem bulandı. "Acun, Arda'yı getirecek" diye bir şey demiş kadın. Arda Turan'ı getirecek demiş. Bir haber almış olamaz. Amacı provokasyon. Ne yaparız da zarar veririz diye bir kafa yapısı."

Allah bana başarı nasip etmiş. Kendi mesleğimde almadığım bir başarı yok. Sonra arkaya bu insan grubuna bakıyorum, bugün ne iftira atalım diyen insan grubuna bakıyorum ve üzülüyorum. Magazin dünyasında da böyle insanların hepsi yok oldu. Bu grup artık yok. Şuna geleceğim, ben sokakta gezerken, normal Fenerbahçe taraftarı ile bir araya geldiğimde, sohbet ediyorum, güzel bir muhabbet edip konuşuyoruz."

"Vicdanen rahatım. Elimden geleni yaptım."

Bu dönemde olan bazı hamlelerle ilgili bir açıklama yapmam gerekiyor. Geçmiş dönemdeki Fenerbahçe yönetimindeki arkadaşlar, sayın Ekşioğlu, çok ağır eleştirilerde bulunuyor. Eleştirilere saygı duyuyorum. Normal taraftarın eleştirisi başım üzerine. Sayın Ekşioğlu, görülmemiş şeyler anlatıyor ya, sayın Ekşioğlu'nun yönetimde olduğu 7 senede Fenerbahçe bir kere şampiyon oldu. Kendim bir hata bulmuyorum. Sorumluluğu alıyorum. Daha iyisini yapmamız gerektiğini düşünüyorum. 7 senede bir kere şampiyon olan bir ekip, 7 senede şampiyon olamamış bir ekibi acayip bir şekilde eleştiremez. Bunu yapacak olan taraftarlardır.

Muhalefet başka bir şey. Fenerbahçe'nin başarısızlığı üzerine yapma muhalefeti. Ali Koç, Fenerbahçe'yi maddi olarak bir enkaz olarak aldı. 600 milyon doların üzerinde borç vardı, onlar 300 diyor, hadi 300 olsun. Bunu sıfıra getirmek üzereyiz biz. Ödene ödene giden bir borç. Takımı finansal olarak düzlüğe çıkarmış, kendi cebinden vermiş ve bunu talep etmiyor. Kadro kalitesi yükselmiş, geçen sene şampiyonluk kıl payı kaçmış, bu sene olmamış, bu ekonomik yapıyla daha da güçlenerek amacımız şampiyonluğu kovalamak."
Fenerbahçe, Bilbao ile maç yapıyor. Maçta talihsiz bir futbolcu hatası var. Bir Avrupa Ligi maçı. Bu stadyumda belirli bir kısmın çıldırmışçasına tepkisine nasıl bakıyorsunuz? Bütün sene tam destek olup, sezon sonu eleştiriye uğrasak, eleştirilmeliyiz de, gerçek Fenerbahçe taraftarını biliyorum ben. Daha kasım ayında, Avrupa'da iddiamız devam ediyor, bir futbolcu hatası oluyor, "Yönetim istifa" bu iyi niyetli mi? Hazırlık maçı oynandı, hazırlık maçında bağırdılar kasım ayında. Ne oluyoruz, hazırlık maçında ne alaka? Seçimi kaybeden bir kitle, bugün zaten başarısızlığı istiyor ve bekliyor. Ben 5 yaşından beri Fenerbahçeliyim, gitmediğim maçı kalmadı. Futbolcu yuhalayan bir sistemi ilk defa görüyorum bu kadar. Alex'in de tepki gördüğünü gördüm, bir gün için olabilir ama takımın, futbolcuların yuhalanması... Taraftar bugün 30 gol atmış futbolcuyu yuhalıyor."

TRANSFER KONUSU

"Az önce biz daha ne yapsaydık dedim. Mourinho'yu getirdik ve onun istediği oyuncuların hepsini aldık. Bir kez daha söylüyorum, ne yapacağız. Bu kadroyu daha da güçlendireceğiz. Yıldız isimler getireceğiz. Bu kadroyu daha da yukarıya taşıyacağız. Yapacağımız şey tabii ki olacak. Fenerbahçe'ye yakışan kadroyu kurduğumuzu düşünüyorum. Daha da iyisini kuracağız. Başkanımız zaten anlattı. 3-4 oyuncu dedi. Görüşüyoruz da, şu anda açıklayamıyoruz. Önemli isimlerle temastayız."

Yorumculuk dünyanın en güzel şeyi."

Acun Ilıcalı: "Herhangi birisi ocak transferlerini değerlendirdiğinde bir eleştirisi oldu mu? Herkes başarılı bulmadı mı? Ocak ayında kötü diyen kaç kişi çıktı? 80 yorumcunun 80'sini de belki 75-78 çıkar. Fenerbahçe'nin kadrosunun çok iyi olduğunu, kadronun mükemmele yakın olduğunu kabul etti. Ben şunu anladım, yorumculuk dünyanın en güzel şeyi. Sistem şu, takım çok iyi gidiyor, öveceksin, başka takımlara da laf sokacaksın. Takım kötü giderse yine kazanıyorsun, yine eleştirecek birileri var. Ocak ayında bir şey söylemedin de mayıs ayında hangi yüzle eleştiri yapıyorsun. O gün demiyorsan, bugün saçma sapan sözlerle bizi eleştiriyorsan namussuz olan biz değiliz. Sonuç gelmeyebilir zaten ama o gün ben sosyal medyada da görmüyordum. Ocak ayında kadro için hemfikir değil miydik, iyi demedik mi? Bu yönetim berbat bir kadro kurdu derlerse ben okeyim ama bugün bu yönetim suçlu diyorlarsa ben vicdanlarına bırakıyorum."

Kaynak:Halk TV Haber Merkezi