Sayı değil hepsi hayat

Sayı değil hepsi hayat
Son bir haftada kadınlar şiddet görmeye, 'şüpheli' bir şekilde ölmeye, öldürülmeye devam etti.

Derleyen: İrem Yıldırım

Erkekler ve siyasiler 'kadın hakları' üzerine konuşadursun; kadınlar şiddet görmeye, katledilmeye devam ettiler. Konuşan kişiler değişmedi ama ölen kadınlar değişti. Konuşanların istatistik gibi bahsettiği bu hayatların sayı değil can olduğu unutuldu. 

9 Ağustos 

  • 7 yaşındaki Dilan Karataş ve babası Cengiz Karataş bir ağaca asılı olarak bulundu. Dilan'ın annesi şiddet gördüğü gerekçesiyle 2 yıl önce Cengiz Karataş'tan ayrıldı. Anne Swan Zada, Dilan'ı babasının öldürdüğünü söyledi ve "Neden o küçük çocuğa kıydın cani katil. Benim ciğerimi yaktın. Bu baba değil, bu cani bir katil. Niye öldürdü o kadar eziyet etti, niye astı. Çünkü beni anneme götür dedi.” sözleriyle isyan etti. 

10 Ağustos

  • Merve Yeşiltaş, Soner Durgun isimli erkek tarafından yakılarak öldürüldü. Merve 31 yaşındaydı. Yine aynı tarihte 21 yaşındaki Açelya ve annesi Sarımsaklı'da bir mekan sahibi tarafından şiddet gördüler. Darp raporunda burnunda kırık ve vücudunun çeşitli yerlerinde ezilmeler olduğu söyleyen Açelya Ç., “Kadına şiddet artık son bulsun. Başka kimsenin başına gelmesini istemiyorum” dedi.

11 Ağustos 

  • Eşinden şiddet gören müvekkilinin boşanma davasının görüldüğü duruşmanın ardından, avukat Bengisu Başak Okuyan (27), müvekkilinin kayınpederi S.B. (77) tarafından adliye koridorunda darp edildi. Gözaltına alınıp tutuklanan S.B., itiraz üzerine bir süre sonra serbest bırakıldı. 
  • Adana'da, boşanmak istediği Ekrem K. isimli erkek tarafından öldürülmeye çalışılan ve tehdit edilen Necla K., çocuklarının Ekrem K.'yi merdivenden itmesiyle kurtuldu. Ekrem K., serbest bırakıldı. Eski komşularının kendisini arayıp Ekrem K.'nin serbest kaldıktan sonra evin önüne tekrar geldiğini söylediklerini belirten Necla K. olaydan sonra evini terk etmek zorunda kaldı. Can güvenliğinin olmadığını belirten Necla K., "Eşim 10 yıldır cezaevinde yatıyordu. Sürekli uyuşturucudan cezaevine girip çıktı. Ben eşime boşanmak istediğimi söyledim. Sürekli bana ve çocuklarıma şiddet uyguluyordu" dedi.

13 Ağustos

  • Gizem Filiz, evinin balkonuna tırmanarak zorla içeri giren Aykut H. isimli erkek tarafından öldürüldü. Daha önce fail hakkında uzaklaştırma kararı aldığı ortaya çıktı. Gizem 26 yaşındaydı.

14 Ağustos 

  • Malatya Beylerbaşı Mahallesi'nde Yavuz O. isimli erkek, evli olduğu Emniye O.'ya sokakta saldırması üzerine sesleri duyan yakınları araya girmek istedi. Bunun üzerine Yavuz O., yanındaki silahla Emine O.'yu yaraladı.
  • Duygu Delen Gaziantep'te 'şüpheli' bir şekilde öldü. Mehmet Kaplan’ın evine giden Duygu Delen bir süre sonra 4. kat penceresinden 'düşerek' şüpheli şekilde yaşamını yitirdi. Olay sonrası gözaltına alınan Mehmet Kaplan çıkarıldığı mahkemece, ‘cinsel istismar ve kasten öldürme’ suçlamaları ile tutuklandı. Kaplan’ın emniyette verdiği ifadesinde ise, “Tartıştık, birkaç kez vurdum” dediği öğrenildi. Mehmet Kaplan'ın kentte ünlü bir iş insanının oğlu olduğu öğrenildi. Öte yandan Mehmet Kaplan'ın 23 Ocak 2019'da da ehliyetsiz ve alkollü şekilde araç sürerken 35 yaşındaki Zeynep Berna Atay'a çarparak ölümüne neden olduğu öğrenildi. 
  • İstanbul Alibeyköy'de, trafikte kadın sürücüye saldırıp arabasının camını kıran ve hakaret eden Emre E. gözaltına alındıktan sonra serbest bırakıldı. Sosyal medyada serbest bırakılmasına verilen tepkiler üzerine tekrar gözaltına alınan Emre E. tutuklandı.

7 yıldır boşanamıyor

halktv.com.tr'den Fırat Yeşilçınar'ın haberine göre, Adana’da yaşayan Meryem K., 7 yıldır eşinden boşanamıyor. Eşinden şiddet gördüğünü söyleyen Meryem K., “Tehditler alıyorum” diyerek bir an önce boşanma davasının sonlandırılmasını istiyor. Meryem K., boşanmak istediği süreçte kendisine sözlü tahrikte bulunan eşine çantayla vurduğu için hapse de girdi. Meryem K., mahkemenin boşama kararı vermeme gerekçesini ise şu sözlerle anlattı: “Mahkeme bana sürekli ‘Daha önce affettin. Yine affedersin’ diyor. Böyle saçmalık mı olur?"

Dilipak, Ak Kadınlar ve Erdoğan

Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak “Bugünkü başımızın belası aile ve aileyi tehdit eden fahşa! (fahişe). Bu sözleşmeler de bununla ilgili” sözleriyle AKP'li kadınlara hakaret etmişti. AKP İl Kadın Kolları Başkanlıkları, Yeni Akit gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak'ın kadınlara yönelik hakaret içeren köşe yazısı nedeniyle, 81 ilde suç duyurusunda bulundu. Yapılan açıklamada "“Ak kadın hareketi asla bir feminist hareket değildir. Ak kadınlar hiç kimse tarafından, AK Partili, AKP'li gibi ayrıştırılamaz." ifadeleri kullanıldı.

Tartışmaların ve Dilipak'ın hakareti üzerine Erdoğan, "Ailenin temeline dinamit koyan hiçbir anlayış, hiçbir düzenleme, hiçbir ideoloji insani olmadığı gibi meşru da değildir. AK Parti'nin kadınları için, öbür tarafta AKP'nin papatyaları gibi yakıştırmalarla, yeşil sermaye gibi yaklaşımlarla, ben ağzıma almaktan edep ediyorum, küfri bir ifadeyi kullanmak suretiyle, bu tür yakıştırmalarının içine giren köşe yazarları noktasında da, tüm kadın kollarım adına ve tüm kadınlar adına kendilerini kınıyorum." ifadelerini kullandı.

"Kadınlar futbolda olmamalı" dedi, artık ekranlarda yok

Melih Şendil'in, Şampiyonlar Ligi'nde oynanan Real Madrid ve Manchester City maçının ardından "Kadınlar futbolda olmamalı. Başkan olsam asla pembe forma yaptırmam" sözleri büyük tepki çekmişti. Süper Lig'in yayıncısı beIN SPORTS, kadınların spordaki yeriyle ilgili yaptığı cinsiyetçi sözleri sebebiyle Melih Şendil ile yollarını ayırdı.

Kadınlar yine gözaltına alındı

Ankara Kadın Platformu üyesi kadınlar, Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesi gerektiği yönündeki tartışmalara karşı eylem yapmak istedi ancak polisin müdahalesiyle çok sayıda kadın sürüklenerek, gözaltına alındı. Gözaltı aracında kadınlar İstanbul Sözleşmesi'nin maddelerini okuyarak eylemlerine devam etti. Gözaltına alınan kadınlar, ifadelerinin ardından gece saatlerinde serbest bırakıldı.

MEB erkekleri mağdur göstermek için fırsat kaçırmadı

Milli Eğitim Bakanlığı’nın internet sitesinde yer alan “Gazetecilik İnternet Haberciliği” başlığıyla yayımlanan 2011 tarihli bir kitapçık yeniden gündeme geldi. “Kocasını Tanınmaz Hale Getirdi” başlıklığıyla verilen haberde, İstanbul’da bir kadının kocasına yönelik şiddet uyguladığı ve erkeğin sığınma evinde yaşamak zorunda kaldığı anlatıldı.

Bakan Selçuk ise kitapçığı savundu. Kadına şiddet haberlerine “farklı bir bakış” getirmek istediklerini iddia eden Selçuk, “Günümüzde kadına şiddet haberlerinin yoğunluğuna farklı bir bakış açısı getirerek durumu düşünülenin aksine eleştirel bir bakış açısıyla değerlendirmek maksadıyla ilgili modüle metinde yer verilmiştir” dedi.

Zafer Algöz, Ozan Güven savunmasında: "Ne oldu da iş o noktaya geldi?" 

Ozan Güven'in dostu Zafer Algöz yaptığı açıklamalarda Deniz Bulutsuz'un Ozan Güven tarafından şiddete uğradığı gerekçesiyle dava açmasıyla ilgili konuştu. Algöz "Elbette tasvip edilecek bir şey değil. Kadına, çocuğa, hayvana şiddet uygulayana lanet olsun. Ama yaşananları biz bilmiyoruz ki. Ne oldu da iş o noktaya geldi? Kalkıp da şunu demedik: ‘Arkadaşımızın yanındayız'. Böyle bir şey yok. Şu an iş yargı aşamasında. Yarın öbür gün barışıp davadan da vazgeçebilirler." dedi.

Ay Yapım ise Ozan Güven ile yollarını ayırdığını duyurdu.

Etiketler :