Seren Serengil: Cübbeli Ahmet'in koruması beni öldürmeye çalıştı
Sokak hayvanları için yaptığı mücadele ile de tanınan Seren Serengil, İstanbul'un Beykoz ilçesindeli Acarkent sitesinde ölüm tehlikesi atlattığını açıkladı.
Serengil'in iddiasına göre Ahmet Mahmut Ünlü'nün koruması aracı ile hem köpeğini hem de kendisini ezmek istedi.
Serengil, kamuyunda Cübbeli Ahmet olarak tanınan ve İsmailağa tarikatına yakın Ahmet Mahmut Ünlü ile sokak köpekleri nedeniyle tartışma içerisinde olduğunu söyledi.
Seren Serengil: İlk önce tarikat ve cemaatleri kapatın
Serengil, Paşabahçe karakoluna giderek de şikayetçi olduğunu ve Acarkent yönetiminin güvenlik kamerası görüntülerini vermesi beklendiğinin de altını çizdi. Serengil, uzaktan çekilen görüntüler de açıkça ölüm tehlikesi atlattığı ifade etti.
Serengil, Anayasa göre yasak olan tarikat yapılanmalarını eleştirdiği için de Cübbeli Ahmet ve yakınları tarafından hedef olduğunu öne sürdü.
Cübbeli Ahmet'in hastane görüntüleri geldi. Bilime sığındı
Serengil sosyal medyada paylaştığı videoda şunları ifade etti:
"Şu anda Paşabahçe karakolunun önündeyiz. İfademi verdim. Kamera görüntülerini istedik fakat Acar Kent Sitesi'nden sadece uzaktan bir kamera görüntüsü vermişler. Hâlbuki benim evin önünü gösteren kamera görüntüsü var. Onu da Acar Kent sitesinin vereceğini düşünüyorum, ümit ediyorum, etik kurallar içerisinde.
Arkadaşlar ben bugün evime geldim ve geldikten 5 dakika sonra arabadan indim. Burası benim evimin olduğu sokak, çıkmaz sokak. Ve Cübbeli Ahmet'in korumalarının olduğunu sonradan öğrendiğim, güvenliği arayıp bu araba benim üzerime gelince ve arabayı elimi kaldırıp "dur" dememe rağmen durmayıp üstüme arabayı sürmeye devam edince köpek ve taksi şoförü kendilerini arabaya attılar, kaçtılar.
Ben şoka girdim. Sağa doğru çekildim sonrasında ama böyle donmuş bir vaziyette kaldım. Yani bana vursaydı ölmüştüm şu anda.
Sonra ben güvenliği aradım. Bu arabanın kim olduğunu, beni öldürüyordu, eziyordu dedim. Güvenlikteki, Acar Kent güvenliği de bana "Cübbeli Ahmet'in koruması bunlar" dedi. Ama "Bunlar polis" dedi. Dedim ki "Yani bu cemaatlerin oluşumu yasak, nasıl bir polis onun koruması olabilir?" Yani inanmak istemedim.
Ama plakasını aldık ve plakasıyla beraber şikayet ettim. Kamera görüntülerinden de zaten şoförün ve hayvanın bile nasıl kaçtığını, benim yolun ortasında nasıl dona kaldığımı zaten açıkça görünüyor uzaktan da olsa kamera.
Bu insanlarla benim tabii husumetim var çünkü geçen sene benim sokak köpeklerim zehirlendi ve aynı zamanda sokak köpeklerimiz zehirlenirken kendi evimde daha önceden baktığım cins köpeğim Tomtom da zehirlendi.
Zehirli ekmekler atıldı. Ondan bir hafta önce karısı devamlı zaten benim evimin önünden geçip yürürken "bu hayvanlar işte burayı pisletiyor, biz bunları istemiyoruz, iğreniyoruz, biz korkuyoruz, ne çıkartıyorsunuz" gibi sataşmaları oluyordu.
Ben de güvenliği arıyordum her seferinde "bu kadının benimle muhatap olmasını engelleyin, bir şikayeti varsa size söylesin ama benimle muhatap olmasın" diye kaç kere güvenliği uyardığımı biliyorum.
Ondan sonraki süreçte yine hayvanlarla, yani benim evimin önünden geçiyor, yürüyüş yapıyor, kendi evi daha ileride ve o sokak çıkmaz sokak.
O arabanın o kadar hızlı gitmesi, bir yere varmak için gitmesi o kadar hızlı mümkün değil ve elimi kaldırıyorum, videoda da kameralarda da belli, durdurmak için, asla durmuyor, üzerime arabayı sürüyor ve ben bugün ölebilirdim ve bunun tamamıyle kasten yapıldığı çok açık.
Ben zaten geçen seneden beri de bunlarla benim husumetim var. Bu sene de sokak hayvanlarıyla alakalı tarikatların "hayvanlar haramdır, hepsi öldürülsün" gibi söylemleri oldu.
Ben de bunların hepsine "sizin esas oluşumunuz yasak, kanunen sizin oluşmanız Türkiye'de kanuna aykırı, ilk önce sizin için bir şeyler yapılmalı" dediğim için bunlar tabii bana düşmanlar.
Ama evimin kapısında, evimin sokağında, sitemin içinde, sonuçta ben bu adamla komşu olabilirim, ben 20 yıldır bir sürü insanla yan yana oturmuşumdur kendisiyle de dahil, hiç kimseyle bir ne bir husumetim var ne bir şey. Ama sokak hayvanlarından dolayı, bunların köpeklere "haram" demesinden dolayı ve "zehirleyeceğim" deyince karısı, ve hayvanlarım da ne tesadüf ki 10 gün sonra zehirlenince benim bunlarla aramda bir husumet oluştu.
Bugün de gene köpekler vardı, köpekler, bunlar köpek görünce çıldırıyorlar, o yüzden de yine bugün köpekler vardı ve o araba da üstüme bu yüzden sürüldü.
O yüzden de ben gerçekten "bu adamı polisler mi koruyor? Yasak olan bir cemaati nasıl polis korur?" bunu da açıkçası öğrenmek istiyorum, şikayetimde bulundum. Bugün biliyorsunuz ben öyle ufak tefek şeyler için karakola falan, emniyete falan gitmem.
Hani yanımdan böyle hızlı geçen bir araba için de saçma sapan gecenin bu saatlerine kadar buralarda bulunmam. Tamamen bana vurmak istediler, tamamen köpekler var ya bende, yanımda gene köpek var, köpeği, köpekleri görünce hastalanıyor bunlar çünkü, bunlar yani nasıl bir kavim bilemiyorum. Ve köpeği de zaten, yani benimle beraber köpeği de vurmak istedi.
Zavallı köpek kaçtı. O yüzden bunların gerçekten artık, ha beni öldürseler de hiç, bu video sizde kalsın. Sizin de benim arkamdan bir şey olursa bana, siz de bu memleketi bu adamlara bırakmayın. Benim size vasiyetim de bu olsun. Son sözüm de bu olsun. Hiç kimseden de korkmuyorum, korkan da sizin gibi olsun."