Özgür Özel'e fezleke mi geliyor? "Vız gelir tırıs gider"
Yayınlanma:
CHP Lideri Özgür Özel, Savcı Akın Gürlek hakkındaki sözleri nedeniyle hakkında olası bir fezleke hazırlanabileceği üzerine, "Vız gelir, tırıs gider" yanıtını verdi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Avcılar'daki basına kapalı Grup Toplantısı'ndan önce gazetecilere konuştu.
Özgür Özel, Silivri Cezaevi'ndeki Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'e ziyaret iptalini yasal prosedürler nedeniyle gerçekleştiğini söyledi.
Adalet Bakanlığı'ndan alınacak izinle ziyaretin 4 Ekim'de gerçekleşmesini beklediklerini dile getiren Özgür Özel, şöyle konuştu:
- "Malum tutukluların cezaevinde milletvekilleri tarafından ziyaret edilmesi Adalet Bakanlığı'ndan bir prosedürün tamamlanmasıyla gerçekleşiyor. Onu dün mesai bitimine kadar tamamlanmadığı için ve bize bildirilmediği için bugün oraya gidip ziyarette bir aksaklık olmasını da istemediğimiz için Adalet Bakanlığı'nın,gerekli prosedürü, resmi prosedürü tamamlamasını bekliyoruz. Bir kötü niyet ifade etmek istemem. Pazartesi günü ziyaretle ilgili bir talebimiz var. Adalet Bakanlığı tarafından bu işlemin yapılmasını bekliyoruz. Ondan sonra pazartesi günü sabahleyin Silivri'ye gidip sevgili başkanımızı ziyaret etme niyetindeyiz. Adalet Bakanlığı'ndan arkadaşlarımız iletişim halinde"
Özel, Savcı Akın Gürlek hakkındaki sert sözleri ile hakkında fezleke hazırlanacağı söylemine şöyle yanıt verdi:
- " Vız gelir, tırıs gider. Ama şu kadarını söyleyeyim. Yılmaz Bey'in, eee, paylaşımını gördüm. Akın Gürlek üzerinden incinmişler anlaşılan. Bu arkadaşlardaki, bu Ak Parti'nin hani nasıl söyleyeyim? Hani bu pişkinlik, teşbihte hata olmaz, Hitler ve ekibinde olsaydı Ruslar gelip de Berlin'e dayanıp, Berlin düşmek üzereyken koşarlardı toplama kamplarına ve onlara derlerdi ki: "Arkadaşlar, birlik ve beraberliğe en çok ihtiyacımız olan günlerdeyiz. Biz hep beraber Almanya'yız. Şimdi Berlin'i hep birlikte savunma zamanı. Hepimiz aynı gemideyiz." derdi bunlar. Ya güç elinizdeyken düşman hukuku uygulayacaksınız, başınız sıkıştı mı, "Hadi bakalım, hep beraber olalım." diyeceksiniz. Sonra dönüp böyle işlere tevessül edeceksiniz. Eleştiri alınca, "Yav sen iki kişiden birinin oyunu almış bir bilim insanını, bir kanaat önderini, bir profesörü 10 yıllık parti üyemi terör örgütü üyesi diye Silivri'ye koyacaksın. Sonra bu lafları duyunca, "İncindik." Efendim, "Yargıya talimat manasına gelir." diyor.
"ELİNDEKİ ADAM BUMERANG GİBİ. YOYO GİBİ OYNUYORSUNUZ ADAMLA"
- Arkadaş, elindeki adam bumerang gibi. Atıyorsun, atıyorsun, geri geliyor. Yoyo gibi oynuyorsunuz adamla. Seyyar giyotin, nerede ihtiyaç oraya taşıyorsunuz. Sonra dediniz ki, "Aferin Akın, görevini yaptın." Bu geldi yanınıza nefes nefese, "Görevini yaptın Akın." dediniz. Sırtınızı sıvazladınız. "Hadi biraz da siyaset yap." deyip bakan yardımcısı yaptınız. Sonra, "Yeni kumpaslara ihtiyaç var." Sloganları "Yaparsa Akın yapar." demişler. "Yaparsa Akın yapar." Bir telefonla "Sana İstanbul'da ihtiyaç var." Hani siyasi olmuştu bu bakan yardımcısıydı? Başsavcı yaptılar. Utanma yok, sıkılma yok, ar etme yok. Sonra ona bu işe tepki gösterince, "İncindik." Ya hakikaten akıl alır gibi değil yani. Akıl alır gibi değil. Çok şey söylenebilir de onlarla kavga edip gerçek gündemin dışına çıkmamak gibi doğru ve işleyen bir tutumumuz var bizim. Onu sürdüreceğiz yani."
SİNE- MİLLET AÇIKLAMASI
Sine-i Millet yanıtının Kemal Kılıçaroğlu'na mı yaptı? sorusunu şöyle yanıtladı :
- Ben dün Esenyurt İlçe Başkanlığı'nda MYK toplantımız bitti. Çıktık, otobüsün üstüne konuştuk. Ben Kemal Bey'in de o değerlendirmelere iştirak ettiğini bilmiyordum açıkçası. Hani Kemal Bey'e cevaben söylenmiş bir şey değildi. Bu her kriz anında sosyal medyada Sine-i Millete dönün. Ama dün gördük ki sosyal medyada Sine-i Millete dönün'ü kışkırtan hesapların altında bu rejime yakın, elverişli hesapların bunu kışkırttığı var. Oradan ben bütün muhalefete uyarıda bulundum. "Sine-i Millete demek istifa et, git demek seçime zorlamak için." Şimdi siz Ak Parti'nin hele hele bu her şeyi yapabilme kapasitesini görüyorsunuz. Biz 140 milletvekili 130 milletvekili istifa ettik ve "Erken seçime gidin, biz çekildik." dedik, gittik.
- Anayasa diyor ki: "90. günü takip eden Pazar günü ara seçim yapacaksın sadece boşalan yerler için." Manisa'daki 3 milletvekili için yapılacak. E biz protesto ettiğimiz ve çekildiğimiz meclise girmek için bir daha aday da olamayacağız. Biz erken seçim istiyoruz, o ara seçim yapıyor. Siyaseten bir tavır koymuşsun, "Çekildim." dediğin meclise geri girmeye mi çalışacaksın? Giremeyeceksin. Ak Parti, MHP o milletvekillerinin hepsini alacak. Milletvekili sayısı 400'ün üstüne çıkacak. Anayasayı referandumsuz değiştirecek güce sahip olacaklar. Sine-i Millet tuzaklaması, Sine-i Millet böyle el yapımı bomba gibi siyasete Sine-i Millet tartışması tuzaklıyorlar.
- Bizim Sine-i Millet ara seçim doğurur, felaket doğurur. Mecliste kalıp ama erken seçim için her mücadeleyi yapmak lazım. Biz erken seçim için mecliste, meydanda, sokakta her yerde en sert ve en net mücadeleyi veriyoruz. Dozunu da artırarak devam ettireceğiz. Erken seçime zorlamak vatanseverliktir. Sine-i Milleti savunmak tuzağa düşmek, tuzağa çekilmektir. Onu o nedenle açıkladım. Sayın Genel Başkan aslında kendisi bu konuyu bilir. Geçmişte de bu konuda itiraz eden değerlendirmeleri vardı ama maalesef sosyal medya odaklı birtakım arkadaşlar var. Genel Başkan'ın iletişimine katkı sağlayan, onlar sosyal medyadaki tansiyon üzerinden böyle bir paylaşım yaptılar herhalde. Sonra Sayın Genel Başkan'ın Fikret Bila'ya bir, , düzeltmesini gördüm. "Benim de dediğim Sine-i Milleti demek ara seçimlik doğurmasın, erken seçim istesinler demek istiyorum." demiş.
- O doğru. O yeni tanımlamayı kabul edecek olursak biz Sine-i Milleti zaten. Genel Başkanımızın anlattığı gibi erken seçimi zorlamak, vatandaşın sorunlarını konuşmak zaten milletin sinesindeyiz şu anda