Olası 'Çözüm Süreci'ne Yeniden Refah Partisi'nden şartlı destek
YRP Genel Başkanı Fatih Erbakan, TBMM'de basın toplantısı düzenledi. AKP'nin listelerinden TBMM'ye giren ve AKP'yi genel seçimde destekleyen Erbakan, gündeme gelen 'Çözüm Süreci'ne ilişkin konuştu.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin terör örgütü elebaşı için yaptığı açıklamaya tepki gösteren Erbakan, Çözüm Süreci'ni desteklediklerini söyledi. Erbakan, terösit başının TBMM'ye çağrılması ve muhatap alınmasına karşı çıktıklarını, Kürtler için muhatabın siyasi partiler olduğunu ifade etti. Erbakan şunları dile getirdi:
- "Öcalan'ın istiklal harbimizi yürütmüş olan Gazi Meclisimize davet edilmesi ve umut hakkından istifade ederek serbest kalmasına yönelik yapılan çağrıdır. Böyle bir olay milletimizin terörle mücadelesine ve aziz şehitlerimizin hatırasına vurulmuş ağır bir darbedir. Burada bir kez daha ifade etmek istiyoruz ki Kürt vatandaşlarımızın temsilcisi ne Abdullah Öcalan, ne PKK, ne PYD, ne YPG'dir, ne de tek başına HDP'dir,
- DeM Parti'dir. Çözüm için bir muhatap aranıyorsa Kürt halkının temsilcisi siyasi partilerdir, bölgedeki STK'lardır, bölgedeki kadim aşiretlerdir ve oradaki Kürt vatandaşlarımızın ta kendisidir. Yeniden Refah Partisi olarak doğrudan Kürt vatandaşlarımızın meşru muhatapların muhatap alınacağı bir çözüm sürecine elbette ki evet diyoruz, bunu elbette ki destekleriz. Kürt kardeşlerimizin haklarının teslim edilmesi bizim herkesten daha çok istediğimiz bir husustur. Milli Görüş tarihi, merhum Erbakan hocamızın bu konudaki konuşmaları ve icraatları hepinizin malumudur.
- Bir bebek katilinin, bir teröristin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde konuşturulması ve umut hakkından yararlanarak özgürlüğüne kavuşturulması her şeyden önce devletimizi ve milletimizi aciz gösterir. Bu hususa özellikle dikkat çekiyorum. Böyle bir durum Türkiye'nin hayrına ve yararına değildir. Bu bir acizliktir, teslimiyettir"
"BUNUN MANASI 40 SENE MÜCADELE ETTİK BAŞARILI OLAMADIK DEMEKTİR"
Erbakan, teröristle masaya oturulmayacağını belirtip 'Öcalan'ı muhatap alma fikrinin manasını da şöyle yorumladı:
- "Bunun manası nedir? "Efendim biz 40 sene sizinle mücadele ettik, bütün kurumlarımızla, emniyetimizle, ordumuzla, hükümetlerimizle. Ancak bu mücadelede başarılı olamadık. Onun için siz şimdi gelin bizi bu durumdan kurtarın. Siz bu çağrıyı yapın, biz bunu başaramadık. Siz bu çağrıyı yaparak bizi bu durumdan kurtarın." Terörle masaya oturulmaz, terörle pazarlık yapılmaz. Teröristlere söz verilmez, teröristlerin sözüne güvenilmez.
- yine TUSAŞ'a saldırı, da düzenlenen saldırı da terör örgütünün bir mesajıdır. Silah bırakmaya niyeti olmadığını açık bir şekilde terör örgütü bu saldırıyla ifade etmiştir. Kanlı bir biçimde ve çok net bir biçimde silah bırakmaya niyetli olmadıklarını ortaya koymuşlardır.
- Tabii bütün bu gelişmelerin arkasından böyle bir adım iktidar kanadı tarafından neden atıldı? Buna da kısaca değinmek istiyorum. İktidar kanadının attığı bu adımın bir anayasa değişikliği için Den Parti'nin desteğini almaya yönelik bir adım olduğunu ve arkasından da belki tabii seçimlere yönelik olarak Den Parti, AK Parti ve MHP ittifakının kurulması düşüncesinin olabileceğini ifade etmek istiyorum. "
"ÖCALAN KONUŞTU DİYE 140 BİN KİŞİLİK ORDU DAĞITILMAZ"
Erbakan, terörist elebaşı Öcalan'ın Suriye'deki PKK'nın uzantısı YPG'yi kontrol edebilir yorumlarına ilişkin şu görüşleri beyan etti:
- "Abdullah Öcalan konuştu diye oradaki 140.000 kişilik ordu dağıtılmaz. Büyük İsrail planları rafa kaldırılmaz. Türkiye'nin bölünüp parçalanmasına yönelik dış güçlerin yüzlerce yıllık planları ve emelleri "Abdullah Öcalan konuştu" diye ortadan kalkmaz. Bu adımın atılmasının bir diğer sebebi ise Amerika ve Avrupa'nın bu yöndeki talepleri olabilir. Hepinizin bildiği gibi F-35 savaş uçaklarının alınamaması, Avrupa'dan Eurofighter savaş uçaklarının alınmasında çok ciddi engellerle karşılaşılması, hükümetin ekonomik anlamda çok büyük bir darboğazın içerisinde olması, Avrupa Birliği'nin artık bir, Avrupa Birliği üyeliğinin artık bir hayal haline gelmesi, Amerikan başkanından yıllardır randevu alamamaları ve uluslararası alanda yalnızlığa itilmiş olmaları sebebiyle de Amerika'nın, İngiltere'nin, Avrupa'nın yaptığı böyle bir teklifi kabul etmiş olabilirler. Ancak her ne olursa olsun son olarak bir kez daha altını çizerek ifade ediyoruz, biz Yeniden Refah Partisi olarak, aslında idam cezasına yıllar önce mahkum olmuş eli kanlı bir teröristin, bir bebek katilinin Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne adım dahi atmasını asla kabul etmiyoruz ve burada son olarak yine şunu da ifade etmek istiyorum. "
"BİZ YAPSAYDIK İMRALI'DA OLURDUK"
Erbakan, Bahçeli'nin Öcalan çağrısı hakkında şunları dile getirdi:
Bahçeli'nin Apo çağrısından sonra MHP'nin diğer ağır topu da TUSAŞ açıklaması yaptı
Evet, tabii. Onunla ilgili biz bir genel başkan yardımcımızla, arkadaşımızla konuşurken de yarı şaka yarı ciddi şöyle bir şey söyledik. Dedik ki, "Yani biz yapsaydık herhalde şu anda İmralı'da olurduk." dedik. Eee, "madem Abdullah Öcalan'dan bir şey duymak istiyorsunuz, gidin İmralı'ya duyun" diyebilirlerdi bize, dedik.
Tabii benzer açıklamalar AK Parti'nin içerisinden de geldi. Onlar da, , ifade ettiler. Dediler ki muhalefet partileri bunu söyleseydi, biz şu anda neler yazıyor olurduk? Onları nasıl eleştiriyor olurduk? diye onlar da ifade ettiler. Tabii bu büyük bir çelişki. Yani bu çağrıyı yapanların siyasi hayatına ve daha çok yakın zamandaki söylemlerine baktığınızda, bugün geldikleri noktayla büyük bir çelişki oluşturuyor ve aynı zamanda da sizin söylediğiniz gibi maalesef Türkiye'de böyle çifte standartlar da yaşanıyor