Fikret Bila
Muhalefet Gerçekçi Olmalı
6’lı Masa’da yer alan İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti sık sık yerel seçimlere kendi adaylarıyla gireceklerini vurguluyorlar.
Özellikle İYİ Parti yetkilileri, “sonucu ne olursa olsun CHP ile ittifak yapmamalıyız, bazı belediyeler kaybedilse bile seçime ayrı girmeliyiz” tezini işliyorlar.
Bu söylemin amaçlarından biri İYİ Parti’nin beklediği oyu alamamasını CHP ile ittifak yapmalarına bağlamak, böylece suçu CHP’ye atmak.
Bir diğer amacı da parti kimliğini güçlendirmek, “bizim ittifak düşüncemiz yok, böyle bir teklifimiz de yok” diyerek CHP’nin kendi kapılarını çalmalarını sağlamak ve elini güçlendirmek gibi görünüyor.
Muhalefet partilerinin yerel seçimlere ayrı ayrı adaylarla girmeleri büyük şehirler de dahil belediye başkanlıklarını iktidara altın tepsi içinde sunmaktır.
AK Parti’nin en çok isteyeceği model muhalefet partilerinin ayrı ayrı adaylarla yerel seçime girmeleri olacaktır.
2019 seçimlerinde, başta İstanbul olmak üzere 11 büyük şehri muhalefet adaylarının kazanması 21 yıllık iktidarında AK Parti’nin aldığı en büyük yenilgidir.
Bu nedenle özellikle İstanbul’u yeniden kazanmak için Mart seçimlerinde yine devlet olanaklarını sonuna kadar kullanmak dahil genel seçimlerde yaptığı gibi her şeye başvuracaktır.
Ancak CHP, İYİ Parti ve HDP her yerde ayrı ayrı aday gösterse AK Parti’nin fazla bir şey yapmasına gerek kalmadan büyükşehir belediyeleri iktidara hediye edilmiş olur.
Muhalefetin unutmaması gereken gerçek 23 Haziran 2019 İstanbul yenileme seçiminde büyük başarı getiren, muhalefet partilerinin birlikte hareket etmeyi başarmış olmalarıdır.
Bu nedenle muhalefet partileri açısından ayrı ayrı aday göstermek yerine hangi parti adayının kazanma olasılığı daha yüksekse aday çıkarmayacak o adayı desteklemek doğru olan yoldur.
14-28 Mayıs seçimleri gösterdi ki 11 büyük şehirde ve Türkiye genelinde en büyük muhalefet partisi CHP. Oylarını 3 puan da olsa artıran tek parti de CHP.
Bu tablo karşısında söz konusu büyük kentlerde İYİ Parti veya HDP adaylarının yerel seçimi kazanmaları olanaksız.
Büyükşehir belediye başkanlıklarını kazanmak için muhalefet partilerinin işbirliği yapmaları zorunlu.
Yoksa İstanbul ve Ankara dahil büyükşehir belediye seçimlerine CHP’nin yanı sıra İYİ Parti ve HDP’nin ayrı adaylarla girmeleri bu partilere başkanlık kazandırmayacak.
İYİ Parti ve HDP’nin bu kentlerde seçime ayrı girmelerinin kendilerine değil AK Parti’yi yarayacağı açık olduğuna göre böyle bir yola başvurmanın kazancı ne olacak?
İYİ Parti ve HDP güçlenecekler mi?
Belediye başkanlıklarını iktidara vermeleri kendileri açısından nasıl bir başarı olarak görülecek?
Tabanlarına “biz önemli belediye başkanlıklarını kazanmadık ama CHP’ye de kazandırmadık” mı diyecekler?
Ya da “yerel seçimleri de iktidar kazandı ama biz de seçimlere kendi adaylarımızla girmeyi başardık” mı diyecekler?
İYİ Parti ve HDP tabanları bu sonucu bir başarı olarak görecek mi?
Muhalefet genel seçim yenilgisinin şokunu bir an önce üzerinde atıp akılcı davranmak zorundadır.
Sandık sonuçları yerel seçimde de muhalefetin işbirliğini yapmasını, sandıkta birlikte hareket etmeyi başarması gerektiğini gösteriyor.
Aksi hareket 1994 Yerel Seçimleri’nde merkez sağ ve merkez sol partilerin ayrı ayrı adaylarla seçime girerek yaptıkları hatayı tekrarlamak olur.
Merkez sağ ve merkez sol partiler 1994 yerel seçimlerindeki gibi bir yenilgi yaşamak istemiyorlarsa Mart 2024 yerel seçimlerinde de birlikte hareket etmeyi başarmak zorundalar.