Kılıçdaroğlu: Türkiye'yi kirli paraların çamaşırhanesi haline getirdiler

CHP lideri Kılıçdaroğlu Meclis'teki bütçe görüşmelerindeki konuşmasında "Koca Türk devletini mafya bozuntularına çamaşırhane yapanların Allah bin belasını versin diyorum" dedi. "2016'dan bu yana soru sormam getirin paranızı dediler" diyen Kılıçdaroğlu "MASAK devreye girdi. MASAK'ı da devre dışı bıraktılar. Türkiye'yi gri listeye aldılar" diye konuştu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM'de bütçe görüşmelerinde konuştu. Kürsüye çıkan Kılıçdaroğlu, enflasyona tepki gösterdi ve Kadınlara Seçme ve Seçilme Hakkı verilişinin yıldönümünü kutladı.

Parlamentoda çok sayıda kadın vekilin olmasının itibar kazandıracağını vurguladı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın sözlerine atıf yapan Kılıçdaroğlu, "Benim anladığım şeffaflıkla Saray'ın anladığı şeffaflık arasında fark var" dedi.

Konuşmasının büyük bölümünü Türkiye'de uyuşturucu kullanımına ayıran Kılıçdaroğlu, "Türkiye'ye getirilen varlıklar nedeniyle madde hükmünden yararlananlar ve bunların kanuni temsilcileri hakkında 1) vergi incelemesi 2) vergi tarihiyatıyla ilgili araştırma 3) inceleme 4) soruşturma 6) vergi cezası kesilmez dediniz" ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu bu kanuna ise "Bu karar aşağılık uyuşturucu kaçakçıları için bulunmaz bir nimet oldu. Türkiye'yi kirli paralarının çamaşırhanesi haline getirdiler. Yani bu paraları aldılar, kimse sormadı, bankalara yatırdılar, yıkadılar temizlediler. Onlar için Türkiye kirli paralarının yıkanacağı bir yer haline geldi" tepkisini gösterdi.

2.jpg

Bütçe görüşmelerinde 'atanmışlar' çıkışı

Kılıçdaroğlu konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

Parlamentoda atamayla gelmiş olanların bu kürsüye çıkıp bizden oy istemesi kadar abes bir şey yoktu. Sayın Cumhurbaşkanı gelecek beni halk seçti diyecek, benim bütçem budur diyecek bütçesinin arkasında duracak. Bütçesinin arkasında hükümet yok. Atanmışlar gelmişler buraya bize bütçeyi sunuyorlar. Talimat almadan hiçbirisi parmağını kaldıramaz.

Yangın söndürmeye gidiyorlar Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla yangını söndürmeye başladık diyorlar. Yani talimat gelmese yangını söndürmeyecek misiniz? Söndüremezler. Emin olun söndüremezler.

'Parayı harcayan irade buraya gelmiyor'

Bütçe madem ki çok önemli bir belge ve geçmiş bütçenin paralarının nerelere harcandığını bize anlatacak olan iki teklif var, iki tasarı var... Nerelere para harcandığını biz bilmiyoruz. Parayı harcayan irade buraya gelmiyor. Parayı harcayan irade burada gelmeyince biz hangi bütçeyi konuşacağız?

Bütçe diye geldiler burada anlattılar, ağızlarından bal akıyor. Çıktın sokağa tam tersi bir tablo var. Saray'da oturan kişi halkın derdini bilemez. İkili yapı çıktı ortaya; bir halk bir de Saray.

3.jpg

'Bu sistem sizi siyaset yapmaktan alıkoydu'

Seçilen bir cumhurbaşkanının parlamentoya gelip bütçesini savunmaması her şeyden önce parlamentoya saygısızlıktır. Halk seni seçtiyse ve parayı verdiyse geleceksiniz burada kendi bütçenizi savunacaksınız. Eleştirilere göğüs gereceksiniz.

Erdoğan eski Erdoğan değil ve eleştirilere tahammül edemiyor. Doğruları duymak istemiyor. Etrafındaki kadro da her seferinde 'ne güzel yaptınız efendim'... Bu sistem ne yaptı biliyor musunuz? Sizi siyaset yapmaktan alıkoydu. Siz siyaset yapamıyorsunuz.

Bakınız parlamentonun itibarı...

701 soru önergesine cevap verilmemiş. Siz parlamentonun saygın bir bireyi olarak bu tabloya evet diyorsanız TBMM'nin saygınlığına gölge düşürüyorsunuz demektir. Siz itiraz edeceksiniz? Milletvekillerinin sorularına neden cevap vermiyorsunuz diyeceksiniz? Hadi başkan diyemez? Onu da ben biliyorum. Çünkü başkanı başkan yapan yine aynı irade.

4.jpg

AKP sıralarına yanıt: Ağlamayın

Bu sırada milletvekili sıralarından 'biz seçtik' sesleri geldi. Kılıçdaroğlu, "Ben nasıl seçtiğinizi de çok iyi biliyorum. Sizin de nasıl milletvekili seçildiğinizi de çok iyi biliyorum" cevabını verdi.

Kılıçdaroğlu'nun bu yanıtının ardından AKP sıralarından itirazlar yükseldi Kılıçdaroğlu yükselen seslere "Ağlamayın arkadaşlar ağlamayın" karşılığını verdi.

Kılıçdaroğlu sözlerine "Bütçe gelirin nasıl toplanacağını, nasıl harcanacağını bize anlatan bir bütçe. Bu bütçe ilkelerden yol çıkarak hazırlanması gereken bir bütçe" dedi. Bu sırada iktidar sıralarından "Hangi ilke?" yanıtı geldi. Kılıçdaroğlu ise "Anlatacağım hiç merak etmeyin beni dikkatle dinlerseniz anlatacağım her şeyi size. Çocuk gibi ağlamayın, bağırmayın. Bana itiraz ediyorsan gel kürsüye gel buraya gel" dedi.

'17 kurum faaliyet raporu açıklamadı'

Kılıçdaroğlu sözlerine şöyle devam etti:

Bütçeyi parlamento yapar ama bir şey daha yapar. Parlamento kabul ettiğini bütçenin yasalara uygun olarak harcanıp harcanmadığını denetler. Denetimi de Sayıştay aracılığıyla yapar.

Gelelim diğer konuya. Sayıştay denetledi... Özellikle atananlara sormak istiyorum. Sayıştay 315 kamu kurumunun faaliyet raporlarına baktı. 17 kurumun faaliyet raporu hiç yayınlanmadı. Ne demektir? Yani 17 kurumu yönetenler diyor ki; 'ne demek Meclis, bırakın ya. Ne demek Sayıştay. Raporu bile yayınlamıyorum, gidin kime anlatırsanız anlatın.' Siz bunu içinize sindiriyor musunuz?

5.jpg

'İçinizden kim baktı bu raporlara'

Sindiriyorsunuz. Zaten sorun oradan başlıyor. 32 kurumun faaliyet raporunda kullanılan kaynaklar hakkında bilgi vermiyor. Yani TBMM adına denetim yapan kuruma bilgi vermiyor. 206 kurumun faaliyet raporunda temel mali tabloları ve tablolara ilişkin açıklamaya yer vermiyorlar. Kime ne kadar yardım yapıldı gösterilmiyor. 10 ayrı madde halinde Sayıştay raporu geldi. İçinizden kim baktı bu raporlara. Kul hakkı diyoruz değil mi?

'ABD'deki enflasyonu da bu milletin sırtına yıkıyorsunuz'

TBMM kabul etmiş sana vergileri teslim etmiş, bu paraları yasalara uygun olarak harca diyor. Ama TBMM adına denetim yapan kuruma ben sana bilgi vermem diyor. Ben de bunu size anlatıyorum. Siz beni neden gerçekleri anlatıyorsunuz diye suçluyorsunuz. Siz bunları sorguladığınız anda ülkeye demokrasi gelir, biz değil biz zaten sorguluyoruz.

Sorgulamamak ne demektir? İradeyi ipotek altına vermektir. Ben eleştirirsem beni milletvekili listesine koymazlar. Kul hakkına riayet edeceksin.

Kamu Özel İşbirliği... Bakın arkadaşlar garanti veriyorsunuz. Dolar, avro garantisi veriyorsunuz. Dolar garantisi verdiğinizde ABD'deki enflasyonu da bu milletin sırtına yıkıyorsunuz. Avro garantisi verdiğinizde Almanya'daki enflasyonu da bu milletin sırtına yıkıyorsunuz. Dünyada enflasyon var da o enflasyonu getirip bizim milletin sırtına yıkıyorsunuz siz.

Mevzuata göre kamu kurumlarının yükümlülüklerini yayınlamaları lazım. Hiçbiri yayınlamıyor. Siz biliyor musunuz? Bilmezsiniz, söylemezler size.

Dolayısıyla suç işleniyor.

6.jpg

'Devlet bütçesi bir kişinin iradesine emanet edilmez'

Parlamentoyu o kadar itibarsız hale getirdiler ki... Siz getirdiniz, kusura bakmayın. MHP ile beraber getirdiniz. Önce uygulamayı yapıyorlar bakıyorlar ki bu uygulama için kanun çıkması lazım. Sonra Meclis'e kanun getiriyorlar. Borçlandılar. Bir baktılar ki parlamentonun verdiği yetkiyi aşmışız. Hiçbiriniz dedi mi ya bu yetkiyi neden aşmışız.

Kur Korumalı Mevduat... Ya Anayasa'da der ki vergi kanunla konulur, kanunla kaldırılır. Bürokrasiyi darmadağın ettiniz. Bu ne demektir ben parlamentoya ne zaman kanun getirirsem benim orada askerlerim var el kaldırır indirirler ve kanunu kabul ederler.

Bu iradenin ipotek altına alınmasıdır. Devlet harcamalarının neye göre yapıldığını bilmemiz lazım. Devlet harcamaları keyfi olarak yapılmaz, bir kişinin iradesine devletin bütçesi emanet edilmez. Devlet dediğiniz saygın bir kurumdur.

'Taşıt kanunun milli güvenlikle ne ilgisi var?'

Devletin temeli hukuk ilkelerinden yola çıkar. Cumhurbaşkanlığı makamı ve Cumhurbaşkanlığı idari işler başkanlığı yani bu beyefendilerin çalıştığı yerler 2886 sayılı devlet ihale kanununa tabi değil. 6245 sayılı harcırah kanununa tabi değil, Taşıt kanununa, kamu konutları kanununa, kamu ihale kanunlarına, kamu ihale sözleşmeleri kanununa tabi değil. Peki parayı nasıl harcıyorlar? Efendim yönetmelik var. Siz hiç Resmi Gazete'de yönetmelik gördünüz mü? Görmediniz. 3011 sayılı bir kanun var. Kanun Resmi Gazete'de yayınlanacak olan yönetmelikler hakkında. Bu kanuna göre cumhurbaşkanlığı, bakanlıklar ve kamu tüzel kişileri yönetmelikleri Resmi Gazete'de yayınlamak zorundalar. Hangi yönetmelik yayınlanmaz onu da yazıyor kanun. Ancak milli emniyet ve milli güvenlikle ilgili olan ve gizlilik derecesi taşıyan yönetmelikler yayınlamaz. Harcırah kanunu siz yönetmelikle yapıyorsanız bunun milli güvenlikle ne ilgisi var? Taşıt kanunun milli güvenlikle ne ilgisi var eğer oraya dayandırıyorlarsa. Sizin de sormanız lazım.

Ben ilk kez size söylüyorum bakın niye yayınlamıyorlar.

'İkili bir yapı: Saray'da yaşayanlar, Saray'ın dışında yaşayanlar'

Bu söylediğim kanunlara tabi değiller neden tabi olmadıklarını anlatayım size. Harcırah kanunu; Sayın Başkan 100 TL alacak Ankara dışına çıktıklarında. Sizler milletvekilleri 92 lira alıyorsunuz. Aylık kadro derecesi 1-4 olanlar 63 lira alıyorlar, aylık kadro derecesi 5-15 olanlar 62 lira alıyorlar. peki Saray'da çalışanlar kaç lira alıyorlar? Bilmiyorsunuz. Bilemezsiniz, ben de bilmiyorum. Niye onlar buraya tabi değil? Orada çalışanlar Meclis Başkanı'ndan, milletvekilinden, AYM Başkanı'ndan fazla alıyorlar. Onların harcırahları çok yüksek ama kimse bilmesin görmesin diye yönetmeliği yayınlamıyorlar. Siz neden sormuyorsunuz? Ben soruyorum. Niye bu yönetmelikler yayınlanmaz? Eğer bir ülkede Saray'da çalıştın diye ayrıcalıklı muamele görüyorsa bir sorunumuz vardır. İkili bir yapı oluştu Türkiye'de. Saray'da yaşayanlar, Saray'ın dışında yaşayanlar.

Artık tam anlamıyla iki Türkiye var; biri Saray ve şürekasının 5'li çetelerin yaşadığı Türkiye. Orada her şey çok mükemmel. O Türkiye'de her şey var, eğlenceler var. 100 binlerce dolarlık çantalar var. Evlatların vakıfları var, Evlatlar birbirlerine çekirdek gönderir gibi milyon dolarları gönderiyorlar. Bu Türkiye diğer Türkiye'nin yani halkın, 181 milyar dolarını hortumlamış durumda.

'Borçlarını ödeyemediği için intihar edenler var'

Yandaş medyayı yaratmış durumdalar, troll orduları var, kullanılan türkücüleri şarkıcıları var.

Ne yazık ki bu düzenin yarattığı başka bir Türkiye var. İkinci bir Türkiye var. Trajik Türkiye var. Bu trajik Türkiye'de günlük hayatta kalma kavgası var. Kenar mahallelerde yaşam mücadelesi var. Bu Türkiye'de milyonlarca yoksul hatta aç insanlar var. İş bulamadığı kendini yakan insanlar var. Borçlarını ödeyemediği için intihar edenler var. Bu Türkiye'de çocuklar eksik beslendiği için uzayamıyor, gelişemiyor. Ama biz bu Saray Türkiye'sine karşı başka bir Türkiye vizyonu açıkladık.

'Ağlamanız ne zaman bitecek?'

AKP sıralarından yeniden sesler yükselince Kılıçdaroğlu, "Arkadaşlar niye ağlıyorsunuz? Ya bu ağlamanız ne zaman bitecek sizin?" dedi.

Kılıçdaorğlu konuşmasına şöyle devam etti:

Şampiyonlar Ligi takımı karşısında tam bir amatör küme var. Hak gelecek batıl zail olacak. Baronlara geliyorum. Dostlarınız olan baronlara geliyorum. Çocuklarımızı zehirleyen baronlara geliyorum.

'7 kanun çıkardınız'

7 kanun çıkardınız. Ben size iradenizi ipotek ettiniz derken boşuna söylemiyorum. 7 kanun çıkardınız. 5 kez uzattınız. Uyuşturucu kaçakçılarının tamamının paralarını getirin Türkiye'ye ne yaparsanız yapın dediniz. Bazı alacakların yapılanması hakkında kanun; bakın ne yazmışsınız? Türkiye'ye getirilen varlıklar nedeniyle madde hükmünden yararlananlar ve bunların kanuni temsilcileri hakkında 1) vergi incelemesi 2) vergi tarihiyatıyla ilgili araştırma 3) inceleme 4) soruşturma 6) vergi cezası kesilmez dediniz. Soruşturmayı kim yapıyor savcı yapıyor dokunmayacaksınız diyor. Kovuşturmayı kim yapıyor hakim yapıyor dokunmayacaksınız diyor. Parayı getirin ne olursa olsun getirin dediniz. Evinize gittiğinizde evlatlarınıza sorun ya. Bu kanunun altına ben gittim elimi kaldırdım ve bütün uyuşturucu baronları Türkiye'ye geldi.

'Dünyanın en aşağılık insanları uyuşturucu kaçakçılarıdır'

Şimdi halkıma sesleniyorum. Bu kara para konusunu en anlaşılır dille anlatmaya çalışacağım. Bunları da çok iyi tanıtacağım. Çok açık konuşacağım; din iman için oy veriyorum diyen vatandaşım da dikkatli dinlesin. Sizin de bu konuda sorumluluğunuz var. Dünyanın en aşağılık insanları şüphesiz uyuşturucu kaçakçılarıdır. Uyuşturucu baronlarıdır. Uyuşturucu insan onurunu yok eder ve öldürür. Başınıza gelebilecek en korkunç şey uyuşturucudur. Uyuşturucu baronları öldürerek zenginleşirler.

'Dünyadaki sistem'

Peki bu aşağılık insanlarla mücadele etmek için dünya ne yaptı? Kazandıkları parayı sisteme sokmaları lazım. Eğer paranın kaynağı yasal değilse sisteme sokamıyorlar. Dünyada böyle.

Peki milyarlarca dolar parayı bu yoldan kazanan bu aşağılık kişiler parayı sisteme sokmayıp ne yapacaklar? Depolayacaklar. Milyarlarca dolar parayı nereye depolayacaklar? Depolayacak yer yok bunlarda. Hadi depoyu buldun ama bu para bir şeyi satın almaya yaramıyorsa tuvalet kağıdından öteye bir şeye yaramaz. Satın alman lazım yani sisteme girmesi lazım.

Özetle sisteme sokmadığı takdirde bu paranın hayrını uyuşturucu baronu görmez. Dünya böyle mi evet böyle. Biz de söz verdik mi verdik.

'Evlatlarınıza sorun'

Ama Saray ve şürekası ülkeyi batırınca, cari açık patlayınca para peşinde koştu. Nereden bulacağız parayı diye. Düzgün hiç kimse yatırım yapmayınca kapkaranlık bir şeye izin verdiler. Yeni bir yasal düzenleme çıkardılar dediğim gibi 7 kez. Özetle parayı getir, nereden kazandığını asla sormayacağım, hiçbir vergi müfettişi, savcı, polis sormayacak. Parayı getir nasıl getirirsen getir. Evlatlarınıza sorun ben bu kanun için el kaldırdım diye.

Bu karar aşağılık uyuşturucu kaçakçıları için bulunmaz bir nimet oldu. Türkiye'yi kirli paralarının çamaşırhanesi haline getirdiler. Yani bu paraları aldılar, kimse sormadı, bankalara yatırdılar, yıkadılar temizlediler. Onlar için Türkiye kirli paralarının yıkanacağı bir yer haline geldi.

Türkiye ile birlikte gri listedeki ülkeler

Koca Türk devletini mafya bozuntularına çamaşırhane yapanların Allah bin belasını versin diyorum. Çünkü bir kereye mahsus yapmadılar 2016'dan bu yana soru sormam getirin paranızı dediler. MASAK devreye girdi. MASAK'ı da devre dışı bıraktılar. Türkiye'yi gri listeye aldılar. Sanıyorsunuz Türkiye dünyaya kapalı.

Hangi ülkeler Türkiye gibi gri listede; Bahamalar, Barbados, Kamboçya, Gana, Panama, Uganda, Zimbabve bir de Türkiye.

'Sizin göreviniz el kaldırıp indirmek'

Saray eliyle düştüğümüz lig budur. Bu süreçte ülkeye sadece par mı girdi? Hayır. Uyuşturucu parası sahibini de getirdi. Adamın parası senin ülkende duruyorsa ben de geleyim buraya. Herkesin keyfi yerinde bunun da keyfi yerinde. Her yeri MET'e çevirdiler. Siz uyuşturucunun yolunu biliyor musunuz? Afganistan'dan nasıl geldiğini biliyor musunuz? Sadece İran kapısından giren yıllık uyuşturucunun 50 milyar dolar olduğunu biliyor musunuz? Devlette bu konuda rapor olduğunu biliyor musunuz? Bilemezsiniz. Çünkü sizin göreviniz el kaldırıp indirmek.

10 yaşındaki çocuk uyuşturucuya nasıl alıştırılır. Ya annesinin kafasını kesip sokağa atan olayı duymadınız mı siz?

'Uyuşturucu paralarını getirdiler kendileri de geldiler'

Bakın geldiler. Uyuşturucu paralarını getirdiler kendileri de geldiler. Türkiye'de at koşturdular. Mafya liderleri uyuşturucu baronları Türkiye'ye geldiler. Ya siz bunları bilmiyor musunuz? Sormuyor musunuz? Kendi aralarında hesaplaştılar. Mafya lideri geldi yurt dışından buradaki mafya lideri de yurt dışından hesaplaştılar ve öldürdüler onları. Baronlar burada at koştururken araya fotoroman malzemesi giriyor. O zaman başka bir şey giriyor. Emniyet güçleri paralize edildi. Emniyet güçlerine baskı yapılıyor. Mert emniyetçilerimiz, yürekli emniyetçilerimiz bu fotoromandan bıkmış vaziyette. Hikayenin gerisini zaten herkes biliyor. Uyuşturucuyu da uyuşturucu baronunu da bu pisliğin önünü açanların tamamını da deftere yazdık hesabını soracağız.

4 soru

4 soru soruyorum içinizden bir yürekli kişi varsa bu kürsüye gelir İçişleri Bakanlığı bütçesi görüşülürken bu soruları Kılıçdaroğlu sordu cevabını ver diye sorar.

1) Süleyman Soylu'nun cumhuriyet tarihinin en büyük uyuşturucu operasyonu dediği operasyonda nasıl oldu da herkes serbest kaldı? İddianamede çıkarılan sanıklara Soylu'nun oğlunun ne ilişkisi var? İstanbul Emniyeti Soylu'nun oğlunun aracını sanıklara kiraladığı için mi aradı?

2) Soylu'nun Türkiye'den gönderdik dediği Sırbistan'daki uyuşturucu çetesi lideri nasıl oldu da İstanbul'un göbeğinde kendine özel bir hayat kurdu? İstanbul'dan uyuşturucu faaliyetlerini yönetti? Rakip çetesi nasıl oldu da elini kolunu sallayarak Türkiye'ye geldi ve onu öldürdü?

3) Kolombiya'da yakalanan 5 ton kokainin gerçek sahibi kim? Soylu Kolombiya'daki makamlarla işbirliğine neden direndi?

4) Mustafa Çalışkan. Yürekli bir emniyet müdürü. Çalışkan ile ne derdiniz var? FETÖ ile uyuşturucu ile mücadele eden bu kişi neden bu konuma getiriyorsunuz?

1-001.jpg

'Sınırları yol geçen hanına döndürdünüz'

Bakınız; uyuşturucu konusunda Türkiye'nin hangi iline gidersiniz namuslu bir adam bulun burada uyuşturucuyu kimler satıyor? Çocuğu uyuşturucu kullanan annelerle görüştüm. Anne baba ne diyor biliyor musunuz? Akşam yatak odamızı sürgülüyoruz çünkü oğlumuz uyuşturucu kullanıyor. Bağcılar'a gittiniz mi? Sultanbeyli'ye gittiniz mi? Orada gördünüz mü? Araştırma raporunu göndereceğim size. Niye Soylu'ya demiyorsunuz jandarmanın gnderdiği raporları getir buraya? Diyemezsiniz.

Bu konuda 2022'de 20 araştırma önergesi verdik bu konuyu araştıralım diye. 2021'de 6 araştırma önergesi verdik. 2020'de 4, 2019'da 4, 2018'de 2 araştırma önergesi verdik. Bunu araştıralım arkadaşlar. Asıl milli güvenlik sorunu budur. Tonlarca uyuşturucu geliyor. Mersin Limanı'na, Kocaeli'ye, İran kapısından geliyor. MET dedikleri ta Afganistan'dan geliyor.

Sınırları yol geçen hanına döndürdünüz. Hiç soruyor musunuz? Geliyor uyuşturucu Türkiye'de satılıyor. Kimi yakalıyorsunuz? Torbacıyı. Sorun torbacıyı kullananda. Bu kanunu çıkarırsanız bu yolu açmış olursunuz. Bu Meclis'in itibarına çok büyük darbeler vurdunuz.

Kaynak:halktv.com.tr