İmamoğlu'ndan İstanbul Göndermesi: Bu İhtiras, Bu Kıskançlık Nedir? Vallahi Senin Tapulu Malın Değil!
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, yeni metrobüs araçlarının teslim alınması dolayısıyla düzenlenen törende, “İETT kurumumuzun çokça yalan ifadelerle, uydurma birtakım haberlerle karalandığını yaşıyoruz. ‘Otobüs arıza yapmıyor’ diyebilir miyiz? Yapıyor. Araç, arıza yapar. Ama araçlarda 100 kilometre başı kaza oranında yüzde 40 oranında düşüş sağlanmıştır. Sırf siyaset olsun diye, sırf Ekrem İmamoğlu'nu karalamak adına, koca koca insanların yalan ifadelerle bu kurumu bir şekilde karalamaya dönük ortaya koydukları propaganda metodunu çok yararsız, faydasız ama bir o kadar da zararlı görüyorum. Boş yere insanları lekeleyerek politika, siyaset yapmayı kendimize yolculuk olarak görmeyelim. Bu yolculuğu kendisine reva gören insanları, 2019’da, İstanbullular cezalandırdı. Bu aklı ve bu zihniyeti, 2024’te daimi olarak bu şehrin tarihinden sileceğini düşünüyorum” diye konuştu.
İBB kuruluşu İETT, en son 2015 yılında yeni otobüs alınan metrobüs hattını, öz kaynaklarla temin edilen 252 son model araçla güçlendirdi. İBB ve İETT’nin üretici firmalarla Eylül 2021’de imzaladığı sözleşmeler kapsamında alımı planlanan toplam 252 otobüsün tamamının İETT envanterlerine girmesi nedeniyle tören düzenlendi. İETT Edirnekapı Garajı’nda düzenlenen tören; İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Sarıyer Belediye BaşkanıŞükrü Genç ve CHP İstanbul Milletvekili Engin Altay’ın katılımıyla gerçekleştirildi. Törende sırasıyla, İETT Genel Müdürü İrfan Demet ve İmamoğlu birer konuşma yaptı.
İmamoğlu konuşmasında özetle şunları söyledi:
CUMHURBAŞKANI, KREDİSİ HAZIR 300 ARAÇ ALIMI İÇİN İMZA ATMADI, İMZALATAMADIK: Kilometre sınırını aşmış ve özellikle yaşlıları geçmişi olan metrobüs filomuzu gençleştirmek üzere temini hızla harekete geçirdik göreve gelir gelmez. O dönemde çok hızlı bir alımı, çok güçlü bir alımı nasıl yapabiliriz diye yaptığımız araştırmalarda ilk etapta tam 300 aracı temin edebileceğimizi ön görmüştük. Çok hızlı, birkaç ayda birçok uygun koşullarda dış finansmanı da sağladık. İnanınız döviz bazında o dönemdeki araç fiyatlarıyla ki "Araç kuruluşlarımız burada yerli kurumlarımız, bugün arasında en az yüzde 40-45 fiyat farkı vardı. Döviz kurları ve emtia fiyatlarındaki artışla boğuşan firmalar, doğal olarak araç fiyatlarını arttırmak zorunda kaldılar. Ulusal ve uluslararası piyasaların yaratmış olduğu farktan bahsediyorum ve döviz bazında bir farktan bahsediyorum.
Peki ne oldu? 300 araçlık otobüsü, acilen meclise taşıdık. Çünkü en son metrobüs 2015’de alınmıştı ve alınan araçlar da aslında metrobüs olarak kalıcı ihtiyacı çözen değil de daha küçük ebatlı 18 metrelik araçlardan ibaretti ve çok yeterli sayıda da değildi. Yaşlanmış bir filoyla karşı karşı karşıyaydık. O bakımdan biz sağ olsun o dönemde İBB Meclisi de bu isteğimize oy birliğiyle "Evet" dedi. Bu da güzel, bu da sevindirici. İhtiyacı gördüler ve bütün partiler buna beraber el kaldırdı bu bizi mutlu etti. O gün de o zaman da çok kereler teşekkür ettim.
Bu 300 araç alımını gerçekleştireceğimiz kredisi hazır bir sürecin işletilmemesi adına bunun imzasını Cumhurbaşkanı yerine getirmedi. Bir imza bu imza ne biliyor musunuz? Kefillik değil, bir kefalet değil bu. Sadece bir onay, bilgi, başka bir şey değil. Yani bizim İBB'nin kefalete ihtiyaç olduğu bir imza da değil ve bunu imzalatamadık. Hatta dönem dönem milletvekilimiz bu konuyla ilgili Sayın Engin Altay'dan birçok arkadaşımızdan destek de istedik. Yani bize bu konuda katkı sunun diye destek de istedik ama imzalatamadık. 300 otobüsü o zaman alsaydık. Çoktan o otobüsler şu anda hizmete girmişti. Peki ihtiyacımız bitecek miydi? Bitmeyecekti yine alımlarımızı yapacaktık. Bu 252 aracı tamamını, kendi yarattığımız öz kaynaklarımızla, paramızla ve bu zor koşullarda aldık.
ARAÇLARI DAHA PAHALIYA ALMAK ZORUNDA KALDIK, BİR ALLAH'IN KULU DA NEDEN ENGELLEDİKLERİNİ AÇIKLAMADI: 252 aracı alırken o gün alsaydık daha avantajlı alacaktık. Ülkedeki döviz artışı ve bunun gibi birçok enflasyon ve diğer artışlarla ilgili uğradığımız zarar şimdi daha pahalıya almak zorunda kaldık. Bakın bu bir ülkenin, bir milletin iyi anlaması gereken bir durumdur. Bir hizmet Allah aşkına bir tane açıklama yapılmadı buna. Yani bu niçin engellenir? Bu niçin imzalanmaz? Tek bir açıklama yapılmadı yapılamaz. Ya bu ne diyelim buna? Bu ihtiras nedir? Bu kıskançlık nedir?
SANKİ 2019’DA KAZANDIĞIMIZ O SEÇİMDE BİRİSİNİN TAPULU MALINI ELİNDEN ALDIK: Sanki 2019’da, İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimini kazandığımız o seçimde, birisinin tapulu malını elinden aldık. Ya yok vallahi senin vallahi tapulu malın değil. Bu milimetre karesine kadar, 16 milyon insanına, 86 milyon memleketim insanının ortak olduğu bir maldır bir vatan parçasıdır. Onun için vallahi senin malın değil böyle davranamazsınız. Bunu yaptılar birçok olayda yaptılar. Ama yılmadık, yolumuza devam ettik ve bugün yerli firmaların da bu işe ilgi göstermesiyle karşılıklı yaptığımız ihale süreçleri, o açık ihale sürecine katılanlar, verilen fiyatlar en uygun koşullarda İstanbulumuza 132’si 280 yolcu kapasiteli 120’si de 200 yolcu kapasiteli Akia ve Otogar marka 252 aracımızıİstanbul'a kazandırdık ve milletimize metrobüs hattında pırıl pırıl yepyeni otobüslerle yolculuk ve seyahat etmelerini sağladık bu milletimizin bütçesini başarısızdır onu söyleyeyim. Metrobüs çok önemli bir toplu taşıma sistemi haline gelmiştir. 52 kilometrelik hatta bir günde 250 kilometre yol yapılıyor bir günde. Yani bu mesafe Edirne İle Kars arasında 150 kez gidip gelmek gibi bir şey. Böylesine önemli bir hatta yeni ve konforlu araçların önemi çok büyük.