İhraç teğmen dava açtı! O iki teğmenin aleyhinde ifadeye zorlandığını iddia etti
Kara Harp Okulu'nun resmi mezuniyet töreninin ardından teğmenler, hep bir ağızdan Mustafa Kemal'in Askerleriyiz deyip geleneksel yeminlerini etti. Hedef gösterilen teğmenler hakkında açılan soruşturma ile 5 teğmen ve 3 amir ihraç edildi. 14 teğmen hakkında da disiplin cezası kararı çıktığı öğrenildi.
İhraç kararına karşı çıkan Korgeneral Tevfik Algan da emekliliğini istedi.
Teğmenler, mesleklerine geri dönmek için idare mahkemesine dava açmaya başladı.
"Mustafa Kemal'in Askeriyiz" sözü ilk ne zaman kullanıldı? Halk TV açıklıyor
Serhat Gündar’ın ardından Batuhan Gazi Kılıç da Kara Kuvvetleri Komutanlığı Yüksek Disiplin Kurulu kararının iptali için İstanbul Nöbetçi İdare Mahkemesi’nde dava açtı.
Batuhan Gazi Kılıç'ın dilekçesinde dikkat çeken ifadeler kullanıldı. Kılıç, savunmada ifadelerine müdahale edildiği ve tüm planlamanın 'Ebru ve İzzet teğmenlere' yapıldığına dair sözler söylenmesi istendiğini iddia etti.

İhraç edilen teğmenlerden Ebru Eroğlu, dönem birincisi ve İzzet Talip Akarsu da Alay kıdemlisiydi.
Nefes'ten Tarık Işık'ın haberine göre; YDK kararının hukuka aykırı olduğu belirtilen dava dilekçesinde şu görüşlere yer verildi:
"KARAR SADECE BİR OY FAZLASI İLE ALINDI"
- “Kurulun en uzun süre askerlik tecrübesine sahip Korgeneral rütbesindeki üyesi (Tevfik Algan), tek hukukçu üye Hukuk Hizmetleri Başkanı ve en fazla benzer dosya inceleyen Şube Müdürü de ihraçlara karşı oy kullandı. Karar sadece bir oy fazlası ile alındı.
"AVUKATLAR YOKTU, ŞÖYLE YAZ DENİLDİ, SAVUNMA HAKKIM İHLAL EDİLDİ"
- Disiplin soruşturma heyeti müvekkilin beyanlarına müdahalede bulundu, yasak sorgu yöntemleri kullanıldı. Soruşturma Heyetinde müvekkilin rütbesine göre general, albay ve yarbay gibi çok üst rütbede personelin görevlendirilmiş olması, tanık ve soruşturulanlara avukatların da olmadığı bir ortamda “öyle olmaz, şöyle mi dedin, şöyle yazalım” şeklindeki tavrı nedeniyle savunma hakkı ihlal edildi.
BÖYLE İFADE VERMEYE Mİ ZORLANDILAR? "EBRU VE İZZET TEĞMENLER PLANLAMAYI YAPTI DEYİN"
- Bu ihlâl öyle bir dereceye vardı ki bir ifade tutanağı gösterilerek “Ebru teğmen önceden planlama yaptığını söyledi, sen de kabul et artık” veya “İzzet Teğmen önceden planlama yaptığını söyledi, sen de kabul et artık” şeklinde yasak sorgu yöntemleri dahi kullanıldı.
"MUSTAFA KEMAL'İN ASKERLERİYİZ PROTEST BİR EYLEM KABUL EDİLMESİ MÜMKÜN DEĞİL"
- YDK kararında savunulduğu gibi “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sözlerinin protest bir eylem olarak kabul edilmesi mümkün değildir. Toplumun yüzde 90’ı teğmenlerin eylemi nedeniyle Devletin ve TSK’nın itibarının zedelenmediği görüşündedir.
- İhraç edilen teğmenler, masum duygularla icra edilen kutlama sonrası, darbeci teğmenler, cuntacı teğmenler, hükümete kılıç çekenler, disiplinsiz teğmenler olarak yaftalanmalarına, hiç akıllarından geçirmedikleri şeylerle itham edilmelerine inanamamışlardır.”
MEĞER 19 TEĞMEN HAKKINDA DİSİPLİN SORUŞTURMASI VARMIŞ
İhraç getiren yemin töreninin ardından 19 teğmen hakkında da disiplin soruşturması yürütüldüğü ve 14 başka teğmene de çeşitli disiplin cezaları verildiği Kılıç'ın dilekçesi ile ortaya çıktı. Kılıç şunları anlattı:
“Batuhan Gazi Kılıç’ın tabur WhatsApp grubuna atılan mesajın hazırlanmasında bir dahli yok. Kılıç, gruba atılan mesajın içeriğini grup üyesi olması nedeniyle okuyup bilgi sahibi oldu. Bu durumun mesaja olan geri dönüşlerin takip edilmesi şeklinde yorumlanması hatalı. Zira buna ilişkin bir delil yok.
Her ne kadar ceza verilmesi yönünde oy kullanan çoğunluğun gerekçesinde mesajın ‘Tören Yönetmeliği gereği yapamadığımız, siyasi eyleme ve yanlış anlamalara girmeyecek bazı kutlamaları yapmak, geleneksel kılıç kaldırmamızı gerçekleştirmek, daha da önemlisi yiğit kardeşimiz şehidimizi anmak herkesi tören bitiminde sahanın ortasında bekliyorum’ şeklinde olduğu ifade edilmiş ise de; bu metin EDOK Komutanlığı tarafından yapılan idari tahkikatta tanık olarak bilgisine başvurulan 34 teğmen ile yemin metnini okuyan ilk halkada yer aldığı için hakkında disiplin soruşturması yürütülen 19 teğmenden sadece Teğmen Furkan Deveci’nin beyanında geçen cümle olmasından ibaret.”
Kaynak:Nefes